Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '13

 
Kategori
Futbol
 

İhtiyar Fenerbahçe

Fenerbahçe’nin Arsenal’e yenilmesi normal fakat turu daha ilk maçta kaybetmesi ve rakibi karşısında dağılması değil.

Daha sezon başlayalı birkaç hafta oldu ama yeni teknik direktörüyle yeni Fenerbahçe çok ihtiyarladı.

Öyledir, büyük takımlarda çıkışlar da düşüşler de büyük olur; Fenerbahçe’de bunların biraz daha büyüğü. Fakat bu konuda bir sitem de yağmura isyan kadar abestir zira hem bu işe talip olan bunu bilir hem de ona o görevi veren.

Yeni kurulmuş bir takımın oynadığı beş resmi maçta üç kez yenilmesinin iki açıklaması olabilir: ileriye yatırım nedeniyle köklü bir sistem değişikliği veya kurulamama. Maalesef Fenerbahçe için geçerli olan ikinci olasılık. Zira bu senenin Fenerbahçe'sinde oyun anlayışı veya sistem itibariyle yeni hiçbir şey yok.

Dört üç üç üzerinde yapılan gereksiz ısrar üzerine hafta sonu birkaç şey söylemiştim: http://skorer.milliyet.com.tr/a--can-nizamoglu/dort-uc-uc/YazarYazisi/1751393/default.htm Arsenal karşısındaki bu eleştirilere oyuncu tercihlerine dair eleştiriler de eklendi. Özetle Ersun Yanal’a sorulacak birkaç soru var:

  • Elde bu sisteme uygun oyuncular yokken diziliş neden hâlâ 4-3-3?
  • Elde bu sisteme uygun oyuncular varken diziliş neden 4-4-2 değil?
  • Konyaspor maçında aylarca oynamayan Salih’ten sonra Arsenal maçında aylarca oynamayan Gökhan neden oyuna alındı?
  • Birinci sınıf bir santrafor olan Sow kanatta verimsizleşmiyor mu?
  • En tehlikeli iki isim, Emenike ve Alper neden başlamadı veya oyuna geç alındı?
  • İki takım arasındaki fiziksel güç farkının bu kadar çok olması normal mi?

Bu soruları çoğaltmak mümkün fakat işin asıl düşündürücü tarafı benim bile bir çırpıda aklıma gelen bu sorulardaki haklılık payı ve bunların tatmin edici bir yanıtının olmaması.

Fenerbahçe’nin orta sahasında büyük bir illüzyon söz konusu. Zira kağıt üstünde sarı lacivertlilerin en güçlü ve zengin bölgesi olarak görünen bu mevki aslında takımın en yumuşak karnı. Zira buradaki Selçuk, Cristian, Topal, Topuz, Meireles ve Emre hücuma katkıları neredeyse hiç olmadığı gibi takım savunmasında da aksamalara neden olan isimler. Geriye kalan Salih ve Alper ise hücum için en önde gelen adaylar olup forma şansı bulamayanlar. Velhasıl hâlihazırda Fenerbahçe’de ne hücum organizasyonlarını çekip çevirecek adam akıllı bir orta saha oyuncusu var ne de rakibin pozisyon bulmasını engelleyecek. Geride kalan maçlarda sarı lacivertlilerin girdiği ve rakiplerine verdiği pozisyon sayılarına bakılınca bu durum daha net anlaşılacaktır.  

Bugün Ersun Yanal’ı eleştirmek için erken değil. Çünkü onun şu ana kadarki performansı A.Avcı’nın milli takımdaki performansı ile aynı ve o filmin sonu belli.

Fenerbahçe’deki sorunun bir teknik direktör veya futbolcu performansından önce yönetime dair olduğunu kabul etmekle birlikte kısa vadede bir toparlanma için ilk görev Yanal’a düşüyor. Zira tecrübeli teknik adam, takımı daha birkaç maç oynamasına karşın, çok büyük bir kredi kaybına uğradı. Bunu geri kazanması için de yanlışlarda ısrar etmemesi, sorunu tespit edip acilen basit tedavi yollarına başvurması gerekiyor çünkü hasta kısa zamanda beklenenden çok kan kaybetti.          

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..