III.Dünya Savaş'ı Çıktı : "C.IV.A."

Bir ülke için türlü yıkımlar söz konusu olabilir:
Deprem, sel, heyelan vs...
Fakat bir tür yıkım vardır ki işte bunun dönüşü, geriye gelişi söz konusu bile değildir...
Bu yıkım ki bir anda tepe taklak ediverir, gözleri karartır, zifiri gece misali çöker gündüzlere!

Canlar yakar, masumları daha da bir masumiyetin içine hapseder.
Felaketin diğer adıdır ve bu yıkım sonucunda ya refaha kavuşur ya da ebediyen acı çekebilirsiniz...

Yokluğun diğer yüzü, var ettiğin bir ülkünün avuçlarından usulca yitip gitmesi gibidir.
Var edersin, bir anne edasıyla büyütür, beslersin ve gün gelir avuçlarından kayar gider...

İşte bu yıkım: Teknoloji!

Teknoloji çağının göz bebeği iki getiri: İnternet - Petrol...

İşte bu iki teknoloji harikasını harmanlayan mükemmel bir yapıt: "C.IV. A"

Bütün dünyayı kasıp kavuran bir pahadır Petrol...
En az su kadar değerli bir maden...
Işık sisteminin gözbebeğidir, ısıyı güneş kadar profesyonelce bize sunar.
Binlerce yıllık bir geçmişe sahip, deniz nimetlerinden en pahalısıdır.
Çağımızın "en sesli çığlığı." dır.

İnternet ise dünyayı ayaklar altına seren küçücük bir kara kutu...
Beyin mekanizmasının, insanın karmaşık yapısının en dizaynlı yanı...

***

Barışa hasret üç körpe yüreğin kapitalizmden kopmak adına girdiği savaş : "C.IV. A "

(C)romwel (IV.) ve (A)lain Philipe'den
adını alan zihin sisteminde yapacağınız bir bilim kurgu oyunu...

Sessiz barış özlemi!
Fransız bilim adamının denize dökülen petrolü temizleme maksadıyla ürettiği bakterinin
dünyayı korkunç bir sona hazırlaması, götürmesi ve sona getirmesi...

Dünya'nın çeşitli yerlerinde geçen hayali bir gerçek!

Kitabı okurken daldığınız serüven ise bir dünya klasiği tadında kusursuzca...

Ustalaşmış bir kalemin mürekkebinden dökülen her türlü olayı, vurguyu, olguyu ve yaşamı bulacağınız koca bir dünya...

Entrika:

"Bunun içinde din dâhil olmak üzere insanın her türlü zayıf yanını kullanmakta,
gerekirse savaşmakta ve kan dökmekten bile çekinmemektedir."

"Her sistemin en güçlü olduğu yeri aslında en zayıf yanıdır. İçinde bulunduğumuz
dünyanın en güçlü silahı para ise eğer, biz de bu silahı ona karşı kullanacağız."

Siyaset:

"Sayın cumhurbaşkanım ve komutanım ve değerli üyeler.
Sözlerime neden ABD ile olmaz noktasından
başlamak sonra da askeri hareket ile ilgili detaylı bilgiler sunmak istiyorum. ABD ile olmaz çünkü ABD her seferinde bizi yalnız bıraktı.
Kıbrıs konusundan tutun da Ermeni meselesinden PKK sorununa kadar. (...)"

Dostluk:

"-Evet hatırlamaz mıyım? Uzun uzun ne yapacağımızı düşündükten sonra
sokak şarkıcılığı yaparak konser parasını çıkarmaya karar vermiştik."

Teknoloji:

"Özellikle bilgisayar gibi insanların hem görme hem işitme duyularına hitap eden bir ortamda
insanların bilinçaltına normalde görmedikleri fakat sadece bilinçaltı ile
algıladıkları mesajları iletmek son derece kolaydı."

Aşk, serüven, entrika, savaş, dostluk ve siyasetin hâkim olduğu kitapta yer yer
içine gömülüp dış dünyadan uzaklaşabiliyor gözünüzü savaşın ortasında açıyor ya da
Doğu'da bir yerlerde birileriyle çatışıyorsunuz...

Akıcı dili, yalın uslubu sizi dizelerin içine hapsederken cümlelerin ritmiyle hem savaşta oluyorsunuz hem de barışın göbeğinde, aşkın kucağında...

Marsilya'dan Napoli’ye, Siirt’ten Rotterdam'a oradan Artvin’e, New York'a seyahat ettiğiniz koca bir coğrafya yetisi önünüze serilen. Üstelik yazarın hiçbir şehre, ülkeye ziyareti söz konusu bile değil... Hayal ürünü gerçek caddeler, şehirler, ülkeler...

İşte böylesine güzel bir eseri ortaya koyan sayın ALİ İHSAN UĞUZ ile
kısa bir söyleşimiz:

1)Ali İhsan Uğuz kimdir? (Sizi tanımlayacak 2 cümle.)

78 Kuşağı diye bilinen ve hala o dönemin acılarını yaşayan insanlardan biriyim. Aynı zamanda ülkemde olup
bitenlerinde farkında olan ve bu farkındalığı ancak yazarak yerine getirmeye çalışan binlerce insandan biri.

2.Bilim kurguyla harmanlamış olduğunuz eseriniz, ilk kitabınız olduğundan ötürü bir heyecana yol açtı mı?

Elbette heyecanlandım. O benim doğumunu yaptığım ilk çocuğum. Bir annenin ilk çocuğunda duyduğu
heyecan neyse aynı heyecanı bende yaşadım.

3.Yakın çağ ya da dünya yakın tarihinin sorunlarına parmak basan olayları özellikle konu alma sebebiniz?

Yaşadığı çağı sorgulayan biri olarak ilk kitabımda enternasyonal boyuttaki bir sorunu kitabıma
konu olarak seçmem gayet doğal bir olay. Özellikle son yıllarda Ortadoğu'daki yaşanan petrol
savaşlarının beni etkilediğini söyleyebilirim.

4.Kitabı yazarken sorun yaşadınız mı, yaşadıysanız kısaca anlatır mısınız?

Elbette yaşadım. En önemlisi dilbilgisi kurallarını yeteri kadar özümsemiş olmamam en büyük engel oldu.
Editöryal çalışmaya rağmen kitapta hala bununla ilgili sorunların tam anlamı ile giderilemediğini gördüm.
Bu nedenle okurlardan özür dilerim. Bu kitabın ikinci baskısında bu sorunları tümüyle çözmüş olmayı umut ediyorum.

5.Kitapta adı geçen mekânlara ( Ülke, şehir-Amsterdam, Rotterdam, Marsilya) seyahatiniz oldu mu?

Hayır, hiç gitmedim. Yurt dışı seyahatim sadece Kıbrıs oldu. Bu ülke ve şehirlerle ilgi bilgiyi internette yapılan çalışmalarla edindim.

6.C.IV.A'yı yazmaya nasıl başladınız?

Burası oldukça ilginçtir. Kitap yazma düşüncesi bende 1990’lı yıllarda oluşmaya başladı.
Kitabın giriş sayfasında belirttiğim Mete Ulaş arkadaşım (ki kendisi Bankacıdır)la
yaptığımız bir konuşmada konu gündeme geldi. Önce birlikte yazmaya karar vermiştik.
Ancak o daha sonra vazgeçti. Hatta bazı bölümlerde onun emeği çoktur. Ben kitabı sonra tek başıma bitirdim.

7.Kitabınızın içeriğini göz önünde bulundurursak en fazla etkilenerek yazdığın paragraf ya da cümle?

Fransız bilim adamının ölümü ile ilgili bölüm.
Dünyanın içinde bulunduğu kaosun insanların üzerindeki etkisini iyi anlatıyor diye düşünüyorum.

8.Yazarken nasıl bir ortamda bulunmayı tercih ediyordunuz?

Tek kelime ile sessizlik.

9.Kitap yayınlarken herhangi bir zorlukla karşılaştınız mı? (Türkiye'de kitap yayınlama zorlukları ya da kolaylıkları.)

Zorluk ne demek.Tam anlamı ile işkence. Maalesef her şeyde olduğu gibi dağıtım ve yayınevleri arasında da tekelleşme var.
Ben İzmirliyim ve buna rağmen hala İzmir de birçok kitapçıda kitabım bulunmuyor.
Sadece D&R mağazalarında ve birkaç kitapçıda var.
Dağıtım şirketleri ile bazı yayınevleri iç içe geçmiş durumda ve öncelik kendi yayınevlerinin kitabını dağıtıyorlar.
Hele bir yazarın ilk kitabı ise dağıtım yaptırmak çok daha zor.
Örneğin Zülfü Livaneli’nin son kitabı SON ADA tam anlamı ile (Kendisine çok saygı duymama rağmen) skandal.
Kitapta ne doğru dürüst konu var ne de kurgu. Sadece Livaneli ismi ile satan bir kitap. Ama kitapçılarda bol miktarda görebilirsiniz. Neden çünkü Arkasında Remzi kitapevi var.

10.Türkiye'de siyasi konularda yazmak son derece sakıncalı iken bu cesaretinizi neye borçluyuz?

Atın ölümü arpadan olsun diye bir söz vardır. Bizimkisi o hesap. Daha 17–18 yaşlarında iken hücrelerimize kadar işlemiş
olan halkına ve yaşadığı çağa karşı sorumluluğumuzu zamanında sokaklarda yapıyorduk şimdi ise yazarak.
Birçok yazarın sahip olduğu deli cesareti diyebiliriz buna.

11.Söz gelimi roman kahramanlarımızdan Philippe karakteriyle ya da diğerleriyle,
özellikle de OĞUZ ile kendinizi özdeşleştirdiğiniz oldu mu?

Hayır, romanda ismi geçen karakterler ile kişisel anlamda olsun düşünce anlamında olsun özdeşleşme söz konusu değildir.
Yazar olarak (Kendimi en başarılı bulduğum durum belki de bu) kitabın dışında kalmaya çalıştım.
Kendi kişisel düşüncelerimi ve karakterimi kitaba yansıtmamaya çalıştım. Sanırım

Bunda da başarılı oldum.

12.Son olarak kitabınızı alıp okuyanlara tavsiyeleriniz nelerdir?

İyi yanları ile kötü yanları ile bu kitabı yazarın ilk kitabı gözü ile bakarlarsa memnun olurum.
Ancak geçmiş ve gelecek yakın tarihimize ilgili duyanlara ve dünyaya farklı bir
pencereden bakmak isteyenler ile dünyada ne olup bittiğini öğrenmek
isteyenlere şiddetle tavsiye ederim.İlginç bir konu, çok satan yazarların kitaplarında
bile bulamayacakları müthiş bir kurgu ve batı ile doğunun ilginç bir sentezini bulacaklar.

Not:27.Tüyap kitap fuarında tanışma fırsatı yakaladığım Ali İhsan Abi'ye böyle bir
paylaşımı için sonsuz teşekkürlerimi sunarken benden uzak ellerinden öpüyorum.
Kitabı temin etmek isteyenler benimle irtibata geçebilirler...Hiçbir art niyet olmadan tamamen
düşüncelerimi dile getirdiğim yukarıdaki kitap tanıtımımın Ali İhsan Abi'ye armaganımdır.

Kemosmalist
İstanbul/Kasım 28-Cuma