- Kategori
- Aşk - Evlilik
İki farklı evlilik
Aşağıda iki dönemde yaşanan aşkı ve iki insanın beraber yaşama isteklerini dile getirişlerini yazdım. Hiçbir yerden alıntı olmayıp; tamamen içimden gelen cümlelerdir.
Cumhuriyet sonrası kültüründe izdivac...
"(zarfın içinde) Size tasvir etmek isterdim aşkımı hanfendi. Ama öyle büyük ki size olan duygularım. Sanki dünyada bizden önce vücut bulan Mecnun ya da Kerem aşkından çok daha yukarılarda. Ben bu güzel ve tarifi mümkün olmayan duyguları size bu satırlarımla açıklamaya çalışıyorum ama maalesef nihayetinde ben de Allah'ın basit bir kulu olduğumdan içinde bulunduğum tarifi mümkün olmayan bu duyguları size ifade edemiyorum. Naçizane aşağıda size yazdığım birkaç satırı okursanız inanın çok ama çok sevindirirsiniz bu avare aşığı...
Ey köşkün bahçesinde dolanan güzel kokulu Nilüfer’im. Bahçede her sabah gezintiye çıktığınızda gözlerim merakla sizi beklemektedir. Ah o güzel gözlerinize yakından bir ömür bakabilsem, ah o güzel kokunuzu yakından bir koklayabilsem. Ey imkansız aşkım benim. Sizi çok seviyor ve size izdivac teklif ediyorum. Sizin de müsadeniz olursa yarın akşam namazından sonra validem ve peder babamla birlikte sizi allahın emri ile istemeye geleceğiz. Yanıtınızı sabırsızlıkla beklemekteyim."
Dönemimiz kültüründe izdivac...
"(e-mail ile) Yaa Nilüfer, nerelerdesin. Göremedim seni bugün. Bir tanem çok özledim. Bizim anne ve baba beraber yaşama işine pek sıcak bakmasalar da, ben kafaladım onları. Parasal olarak da destek olacaklar. Sen ne yaptın, seninkilerin tavrı ne oldu? Bizimkiler tutturdular "evlen" diye. Analatamıyorum; sizin devirler geçti, demode falan oldu dedim ama nerede? Onlar hala insan bir kez evlenirmiş. Öyle nikahsız yaşanır mıymış. Aile arasında bari yapsaymışık nikahı. Neyse eğer sen de hallettiysen, akşam gelir alırım seni. Belki akşam da Ali’lerin evde kalırız. Çok özledim seni..."