Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '08

 
Kategori
Siyaset
 

İki gün önce iki gün sonra

İki gün önce iki gün sonra
 

Olaydan iki gün önce

Bizim vatandaş, üniversite son sınıf öğrencisi… O gün, üniversitenin son günü ve üniversite yönetimi, mezuniyet töreni/kep atma töreni düzenlemişti. Hemen hemen her öğrencinin ailesi gibi, bizim vatandaşın da ailesi, kep atma töreni için üniversitenin olduğu şehre gelmişti. Kolay değildi; verilen o kadar emeğin ardından, evlatlarının mezun olduğunu görebilmek… Ne büyük bir mutluluk, ne büyük bir gurur ve kıvanç!

Mezuniyet töreni yapılırken, bizim vatandaş, anne-babasının gözlerinin parladığını gördükçe daha da mutlu oluyordu. Tören başladı, kepler havaya atıldı ve mezuniyet belgeleri alındı. Hem bizimki, hem de ailesi çok mutluydu.

Mezuniyet töreninden iki gün sonra

Öğrencinin ailesi, üniversitenin bulunduğu şehre gelmişken birkaç gün orada kalarak, hem o şehri gezmek, hem de tatil yapmak istemişlerdi. Bizimki de, ailesine tüm şehri gezdirdikten sonra, onları üniversitenin kampusunda da gezdirmeye karar verdi. Karar verdi, vermesine; ama hesaplayamadığı bir şey vardı: Annesi türban takıyordu. Aslında bunu da hesaplamıştı ve “İki gün önce, mezuniyet töreni için kampusa aldıklarına göre, iki gün sonra da onları gezdirmem için kampusa alırlar” demişti kendi kendine. Fakat bizimkinin hesapları tutmadı; kampusun giriş kapısında bekleyen görevli onları içeri almadı:

—Görevli: Türban takanları maalesef içeri alamıyoruz.

—Öğrenci: Neden? Hem o benim annem, burada öğrenim gören bir öğrenci değil ve ayrıca iki gün önce mezuniyet töreni için kampusa girmişti.

—Görevli: İki gün önce verilen izin, bir günlük bir izindi. Mezuniyet töreninden bir gün sonra, yani dün de türban takanları kampusa aldık; ancak bunu gören rektör bey bizleri azarladı ve türbanlıları içeri almamamızı emretti. Kusura bakmayın, biz de emir kuluyuz.

—Öğrenci: Haklısınız. Sizin yapabileceğiniz bir şey yok!

O öğrencinin ailesinin, o gün kampusa alınmamasının tek sebebi, öğrencinin annesinin “laik” olmamasıdır. Peki laik olmadığını nereden anlıyoruz? Tabii ki taktığı türbandan… Peki, laiklik, bu kadar basit bir kavram mı? Yani laiklik, salt kişilerin üzerlerine yıkılabilecek kadar ucuz bir kavram mı? Tabii ki hayır…

Şimdi, burada laikliğin ne olduğunu açıklamayacağım. Çünkü ülkemizde, laikliğin hangi anlamlara gelebildiği, maalesef siyasi rantlara ve günün şartlarına göre belirlenebilmektedir.

Tamam, üniversitede okuyan kız öğrencilere türban yasağı getiriyoruz; anlıyorum(!). Çünkü laik bir ülkeyiz ve laikliğin gereklerini yerine getirmek zorundayız. Zaten laikliğin en önemli gereklerinden birisi, kamu hizmeti alan bireylere, inançlarından dolayı ayrımcılık yapmaktır(!). Fakat anlamadığım nokta şu: Ailelerin ne suçu var. Bir annenin, inancından dolayı, başına örttüğü örtü yüzünden dışlanmış olması kabul edilemez.

Olayın bir başka yüzü de şudur: Laik olmak, illa da mini etek ya da açık-saçık kıyafetler giyinmek midir? Ya da laiklik karşıtı olmanın temel şartı, türban takıyor olmak mıdır? Her iki sorunun cevabı da, hayır! Çünkü laiklik, kamu hizmeti alan kişileri, birinci dereceden bağlayan bir husus değildir. Anayasamızda yer alan “eşitlik” ve “temel haklar” ilkeleri gereğince, hiçbir kişi, kıyafetinden ya da inancından dolayı toplumdan dışlanamaz. Peki, laiklik kimleri bağlayabilir? Laiklik, bir devlet sistemidir. Laikliğin bağladığı bireyler ise, kamu hizmeti verenler, yani devlet sektöründe çalışıp, devleti her alanda temsil yetkisini elinde tutanlardır. Çünkü bu kişiler, ülkenin aynalarıdır.

İşte, iki gün önce, yani mezuniyet töreninde, öğrencilerin türbanlı annelerini üniversite kampusuna alan laiklik karşıtı(!) bir üniversite; iki gün sonra, aynı kişileri kampusa sokmayarak, laikliğin bir numaralı koruyucusu(!) haline gelmiştir. Bundan dolayı, iki gün önce yaşadıklarınıza güvenerek, iki gün sonra da aynı planları yapmayın; çünkü burası Türkiye!

 
Toplam blog
: 44
: 1133
Kayıt tarihi
: 10.12.07
 
 

Karadeniz Teknik Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümü 4. sınıf öğrencisiyim. Kitap okumayı, yazı yaz..