İktidar değişse neler olur?

Halk arasında kullanılan geleneksel deyimlerden biri olan "Gelen gideni aratır" sözcüğüne katılarak söylemek istemiyorum ama varsayalım mevcut iktidar yerine önümüzdeki seçimlerde başka bir partinin iktidara geldiğini düşünelim.

Siz, yeni bir iktidar partisi ile ülkede insan odaklı programla  halka hizmet verilebileceğine inanıyor musunuz? 

Yeni bir iktidar oluşumu ile birlikte ülkede gelir dağılımı eşitsizliğinin düzelebileceğine inanıyor musunuz?

İhale yolsuzlukları sona ereceğine ve vatandaşın ödemiş olduğu vergi karşılığının vatandaşa hizmet olarak geri döneceğine ve vatandaşın insanca yaşaması için yaşam standardının yükseltileceğine inanıyor musunuz?

Soğuk savaş bitimi sonrasında iki kutuplu dünyadan tek kutuplu yeni dünya düzenine geçileliberi,  Washington'un tek bir güç olduğunu kabül edersek, dünya ülkelerinin tek hakimi de tartışmasız Washington'dur.

Peki, yeni dünya düzeni deyince ne anlıyoruz?

Ülke sınırlarının pratikte yok sayıldığı ve sınırların ekonomik paradikmalara göre yeniden yapılandırıldığı şeklinde algılıyorum ben.

İyi de, yeni dünya düzeni konusuyla bizim iktidarların konusuyla ne alakası var?

Çok alakası var..

Her daim söylediğim bir şeyi tekrarlamak istiyorum.

- ' Washington istemezse yaprak düşmez ülkede'..

Mecliste grubu bulunan tüm siyasi partilerin tüzükleri dahil, icraatların enlem ve boylamları bile Washington tarafından yönlendirildiğine göre, giriş palagrafımda bahsetmiş olduğum varsayımlı iktidar değişikliğinde ülkede değişen hiç birşeyin olmayacağı olası öngörüm ile örtüşmektedir.

Demem şu ki; yeni dünya düzeninde iktidarlar uzun süreli olabilmeleri için ait oldukları ülkenin manevi değerleri ile politikalarını devam ettirmeleri sağlanmakta ve Washington'a olan bağımlılıkları bu şekilde devam ettirilmektedir.

Örneğin; ülkede kazara iktidar değişmiş olsa bile Washington'dan habersiz herhangi bir icraatın yapılamayacağını söylersek, doğru tespit yapmış oluruz diye düşünuyorum.

Ülkenin son on yıldaki din argumanının öne çıkartılması tamamen Washington'un Büyük Ortadoğu Projesinin stratejisi olduğunu söylersek yanılmamış oluruz.

Dolayisi ile kimse ülke bölünür diye negatif korkularla korkmasın. Dedim ya, ülke sınırları ülkeler arası ekonomik çikarlarla yeniden zaten çiziliyor-çizilmiştir.

Kısaca, yeni dünya düzeni içinde yeni bir yapılanma gelişmediği sürece ülkelerdeki yönetim biçimleri de değişmeyeceğini söyleyebiliriz..

Ülkeleri yönetenler, seçmenlerine hesap vermekten çekinceli ortam oluşmadığı sürece sistem kısırdöngü şekilde devam edecektir diye düşünuyorum..

Dünyada insan odaklı bir yönetim biçiminin mutlaka oluşacağına inanıyorum..Zira, sistemin bunun farkına yavaş yavaş vardığı gözleniyor.