İlaç gibi kadınlar ve erkekler

Adını çok duyduğumuz ilaçlardan yola çıkarak genelleme yapacağım. Aspirinler, gripinler, antidepresanlar, antibiyotikler, diazemler vs. konu başlıklarımız olacak. Lafı uzatmadan hangi ilaçlar, hangi tür erkek ve kadınlarmış bir bakalım:

Aspirin: Herhangi bir hastalığı tedavi etmek için değil; geçiştirmek veya hafif ağrıları kesmek için her daim elimizin altında bulundurduğumuz ilaçlardan biridir.

Aspirin kadınlar: Doğaları gereği, geçici çözümlerin kadınıdırlar. Kökten çözmeye kapasiteleri yetmez. Eve gelen misafiri bisküvi çayla geçiştiren, evin görünen yerlerini temizleyip; dolap altları, raf araları gibi ayrıntılara girmeyen, yüzeysel düşünüp, geçici kararlar alan ama uygulayamayan tiplerin hepsi aspirin kadınlardır.

Zırıl zırıl ağlamaz, kukumav kuşu gibi düşünmez, başa bela olmazlar ama tam bir ayak bağıdırlar, hiçbir işin hakkından tek başlarına gelemez, gözünüz arkada kalmadan bir yerden bir yere gitmesine müsaade edemezsiniz. Ayrıca gözünüzü doldursalar bile gönlünüz de hep eksik bir yerler kalır. Hele beyninize hiç giremez, vazgeçilmeziniz filan olamazlar.

Geçici, kısa süreli ilişkiler için biçilmiş kaftandırlar. Bu yüzden aşk defterleri oldukça kabarıktır, çünkü kendilerine uygun erkek aspirini bulana kadar başka pek çok erkek tarafından denenmişler; daimi çözüm olamadıkları için arkaya atılıp geçilmişlerdir. En iyi yanları ilişki bittikten sonra bile dost kalabilmeleridir!

Aspirin erkekler: Al birini vur öbürüne. Yukarıdaki kadınların tam karşılığı tiplerin ta kendileri!

Parası olduğu halde herhangi bir malın orijinalini almak yerine, uydurma olanını tercih eden, kapının kilidini onarmak yerine arkasına sandalye dayayan, bakkalın veresiye defterinden ismi hiç silinmeyen, kredi kartının daima minimum ödeme tutarını ödeyen ve bu yüzden asla paçası borçtan kurtulmayan, geçici çözümler bulmada pratik zeka; fakat gerçek bir sorunla karşılaşınca idiota bağlayan tiplerdir.

Neşeli, konuşkan, az okuyan hatta hiç okumayan, başkalarından öğrendiği kulaktan dolma bilgileri tabu gibi savunan, lafta kodu mu oturtan, ama kendisine konunca lök diye oturan etliye sütlüye pek karışmayan erkekleri fark ettiğinizde bilin ki; onlar aspirindirler.

Her iki tip de hayatımızın bir noktasında mutlaka yer alırlar ve fakat hiç iz bırakmadan silinip giderler. Soluk yazan kurşun kalemler gibidirler; silgi kullanmasanız bile bir süre sonra kağıttan kaybolurlar…

…

Bir silik, bir keskin devam edelim diyor ve lafı diazemlere getirmek istiyorum. Pek çoğumuzun da bildiği gibi bu ilaç psikolojik tabanlı rahatsızlıklarda, nöbetlerde, kasılmalarda, doktor tavsiyesi ile alınan ve yeşil reçete ile satılan ilaçlardandır.

Diazem kadınlar: Hemen söylemeliyim ki; bir kere tanıştınız ve ahbaplığı başlattıysanız siz bittiniz demektir! Bunlardan birine denk gelip de bağımlılık yapmadan paçayı kurtarabilmeniz için, doğal bir bağışıklığınızın olması gerekir. Ya da Tanrı sizi korumuştur. Yoksa mümkün değil bu tiplerden kendinizi kurtaramazsınız!

Fiziksel özelliklerine bağlı olmayan, olağanüstü bir çekimleri, baştan çıkaran bir cazibeleri vardır. İki sözcük, bir bakış, yarım bir gülüşle bile etkisi altına alır, ‘bir daha, bir daha’ dedirtirler. Tam bir ruh emicisi ve yürek avcısıdırlar. Keskin bir bağımlılık, vazgeçilmez bir efsun ağının içine düşersiniz. İşin kötüsü ne o ağı görebilir, ne de görseniz bile kurtulmak istersiniz.

En kötüsü kendileri asla bağlanmazlar.

Diyelim ki bu tiplerden biriyle evlendiniz. Ne mi olur? Hemen söyleyeyim daha birinci ayda sıradanlaşırlar. Aspirinden bile beter bir ‘şey’ haline gelirler. Ne ev işinden anlarlar, ne de çocuk büyütmekten. Onların işi büyülemektir. Fakat sizin bağımlılık devam ettiği sürece sorun yaşamazsınız. Çünkü o kendine sağlam bir hizmetkar bulmuştur ve siz de hizmet etmekten derecesiz memnunsunuzdur. Ortalığı pislik götürmüş kimin umurunda?

Diazem erkekler: Hakikaten Tanrı bu tiplerden korusun! Bakışları da konuşmaları da derine nüfuz eder; beyninizin tüm çeperleri bunların etkisiyle dolar. Etrafında pervane olasınız tutar, “biraz daha biraz daha” demekten kendinizi alamazsınız. Sezgileri güçlü, anlayış kapasiteleri geniş, görünüşleri karizmatik, tam bir yere bakan yürek yakan tipidirler. Karaciğere iyi gelen Karacabey soğanı gibi şişim şişim şişinirler. Takım elbise içinde, sol elini pantolon cebine iliştirmiş, hafif gülümseyerek bakan ağır abiler; spor kıyafetlerin içindeyken yaylanmadan yürüyen (yoksa günah benden gider) tipler bunların arasından çıkar. Muhabbetlerine doyum olmaz. Bir konuşsun, bir daha konuşsun diye ağzının içine bakarsınız. Bırakın sorun çözmeyi, “Sorunların köküne kibrit suyu, çözülmese de olur anasını satiim” dedirtecek kadar aklınızı başınızdan alabilirler.

Sevgili hemcinslerim, siz siz olun sakın kapılmayın derim. Çünkü aynen kadın diazemler gibi erkek olanlarının da bağlanma özellikleri yoktur.

Fakat bir kadın diazem bir erkek diazemle denk geldiğinde gökten düşen elma, armut, ayva sayısının haddi hesabı yoktur diyeyim, gerisini varın siz hesap edin artık.

...

İlaçlar hastayken elzemdirler. Bu yüzden ilaç gibi dostlarımız olsun ama ömürlük ilaç bağımlısı olmayalım derim. Ne dersiniz?

Notcağızım: İlaç gibi kadın ve erkekler'e sizden gelecek tepkilere göre devam edebilirim :) Hattı zatında yazılmış durumdalar. Sadece eklemem gerekecek. Siz söyleyin, devam mı tamam mı? :)