- Kategori
- Deneme
İlenç yüklü Türküler
İlenmek, ilenç ya da beddua iyi bir şey değildir ama canımızı yakan kişilere ilenirsek acımız bir nebze hafifler, öcümüzü almışçasına rahatlarız. Halk arasında ve türkülerde ilenme örnekleri çoktur. Burada aklıma gelenlerden birkaç örnek vermek istiyorum.
Sevgilisini rahatça göremeyen genç bakın nasıl ilenmiş evi yapan ustaya:
“Bu evi yapan usta
İnşallah olur hasta
Pencere bırakmamış
Nereden bakayım dosta”
Kendisini aldatan, kalbini kanatan sevgiliye şöyle beddua edilmiş:
“Köprünün altı testi
Yaktı beni gül esti
Allah da seni yaksın
Üç günlük gelin iken”
Hiç terziye ilendiğiniz oldu mu? Belki kızarsınız ama şunu demezsiniz herhalde:
“Arpa buğday taneler
Yıkılsın meyhaneler
Terzi elin kırılsın
Dar geliyor düğmeler”
Kızın sevgilisi İstanbul’a çalışmaya gitmiş ve oradan hiç mektup falan yollamamış. Bu vefasızlığı hazmedemeyen kız öyle kızmış ki, bakın ne duruma düşmesini istemiş onun:
“Ahrette de İstanbul yok kaçasın
Yalan gerçek defterini açasın
Galata Köprüsü sanıp Sırat’ı
Başın dönüp aşağıya uçasın”
Kimseye ilenmemeniz ve kimseden ilenç almamanız dileğiyle.