İlk Çeyrek Finalist Fenerbahçe

Bu hafta sonu, 2.ve 3. Ligler dışında Ziraat Türkiye Kupası ilk 16 maçlarına ayrıldı. İlk maç da Kadıköy’de Fenerbahçe ile Kayserispor arasındaydı. Sonucu uzatmalarda belli olan bu mücadeleye geçmeden önce değinmek istediğim bir konu var. O da sahanın zemini.

Maçtan önce sahanın zeminini görünce gözlerime inanamadım. Şükrü Saraçoğlu ya da yeni adıyla Ülker Stadyumu ülkemizin en iyi statlarından bir tanesi. Ancak zemin gözle görülür bir şekilde bozulmuş. Umarım yetkililer kısa sürede bu sorunu hallederler.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Vitor Pereira’nın oyuncuları küstürmemek adına kalede Fabiano, ileride ise Van Persie ile başlaması gayet doğaldı. Aynı şekilde sağ kanadın iyileşen Nani’ye teslim edilmesi de doğru bir hareketti. Fakat Ozan Tufan’ın yine iki ön liberonun önünde yani, Diego’nun pozisyonunda oynatılması hatada ısrardı. Nitekim, Ozan Tufan da oyunda kaldığı süre boyunca kafa vuruşuyla yarattığı gol tehlikesi dışında çok etkili olamadı.

Kayserispor ise çeyrek finali istediğini maçın başından itibaren belli etti. Öncelikle oyunu kendi yarı sahasında kabullenmedi. Defans hattını önde ve iyi kurdu. Sarı- kırmızılı futbolcular maç boyunca konsantrasyonlarını kaybetmemeye özen gösterdiler. Zaten ilk yarıda kalelerinde yaşadıkları üç net pozisyon da konsantrasyonlarını kaybettikleri anlarda yaşandı.

Rakibe önde basmak ve kora kor mücadele etmek ilk yarının ve ikinci yarının sonlarıyla uzatma dakikalarında Kayserisporlu futbolcuların yorulup oyundan düşmelerinde etkili oldu.

Kayserispor bazı hatalarına rağmen önemli kurtarışlara da imza atan kelecisini de sayarsak güçlü bir takım olarak sahada göz doldurdu. Çok iyi mücadele ettiler. Ozan Tufan’ın hatalı yerde oynatılmasından da yararlanarak geride ve orta sahada diriydiler. Rakip yarı sahada da etkili oldular. Ama bir eksikleri vardı, ki maçı o yüzden kaybettiler, o da iyi bir golcüydü. Fenerbahçe gibi bir deplasmanda bu kadar etkili oynayan bir takımın tek pozisyonunu 116.dakikada bulması ve onu da müsait pozisyonda direğe nişanlaması futbolda kabul edilebilir bir kusur değil.

Fenerbahçe de tura çok önem vermekle birlikte karşısında taş gibi bir takım buldu. Ozan Tufan tercihinin de etkisiyle orta alanı çok verimli kullanamayan sarı- lacivertliler daha çok kanatlardan Volkan Şen ve Nani’nin getirdikleri toplarla etkili oldular. Nitekim yukarıda da belirttiğim gibi ilk yarıda üç net pozisyon buldular.

İkinci yarının ortalarında Ozan Tufan’ın yerini Fernandao’ya bırakması kazanmak adına yapılan doğru bir hamleydi. Her ne kadar iki forvet yan yana oynamasalar da sarı- lacivertliler oyunda daha hareketli bir hale geldiler.

Bununla birlikte Vitor Pereira, Volkan Şen- Markovic değişikliğinde geç kaldı. İkinci yarı oyundan düşen Volkan Şen çok daha önce çıkartılmalıydı.

İkinci yarının son bölümünden itibaren oyun artık tek kaleye döndü. Daha önce de değindiğim gibi gerek yorgunluk, gerekse de skoru koruma içgüdüsü Kayserisporlu futbolcuları geriye yaslanmaya itti. Fakat sarı- kırmızılıların iyi defansları, Fenerbahçeli futbolcuların da acelecilikleri golün gelmesini engelledi.

Rakibin artık üzerine hiç gelemediğini gören Pereira uzatma dakikalarında Diego’yu da oyuna alarak tüm kozlarını oynamış oldu. Kayserisporlu Deniz’in de takımına ihanet edercesine kendisini oyundan attırmasıyla iyice avantaj yakalayan Fenerbahçe, 113.dakikada da olsa aradığı golü Diego ile buldu ve adını çeyrek finale yazdırdı. Burada, rakibin on kişi kalıp iyice geriye yaslanmasının verdiği cesaretle belki de ilk kez ileri çıkan stoper Kadlec’in golün asistini yaptığını özellikle belirtmek gerekiyor. Umarım Deniz, yaptığı yanlışın farkına varır ve de bir daha böyle hareketlere tevessül etmez.

Fenerbahçe, zorlansa da turu geçmeyi başardı. Israrla Türkiye’nin en iyi kadrosuna sahip olduğunu iddia ettiğim Fenerbahçe’nin hem ligde hem de kupada çok şanslı olduğunu düşünüyorum.

Hakem Serkan Çınar, bir maça damga vurmazsa rahat edemiyor. Bu maçta da tam Nani rakip yarı sahada boş kaleye ilerlerken maçı bitirdi. Tabii maçın bitimiyle birlikte itirazlarla birlikte sarı kartlar da havada uçuştu. Ancak hakemin bitiş düdüğünden sonra topa sertçe vurup boş kaleye gönderen Nani’ye ikinci sarı kart çıkartılmadı. Eğer Nani, o topa düdükten sonra vurmuşsa ikinci sarı ve kırmızı kartın çıkartılması gerekiyordu. Ki, benim gördüğüme göre olay öyle oldu. Serkan Çınar’ın bir şekilde damgasını vurmadığı bir maçı acaba izleyebilecek miyiz, bilmiyorum?

tolgaersari@hotmail.com

https://twitter.com/tolgaersari

https://www.facebook.com/tolgaersari