İlk maçın günahı olmaz!.

İlk maçımızda yenildik, ama umudumuz sürüyor.

Umudumuz, ilk ikiye girmesek de sürecek. Çünkü bu şampiyonada ilk iki takımın gruptan çıkması yanında, en iyi 4 üçüncü de gruptan çıkacak.

Biz, zoru seven, son anda “şans”ı tutan bir takımız. Finallere gitmemiz öyle hayal olmuşken birden kendimizi doğrudan finallere giden yerde bulmamız, bizde böyle bir kanının yerleşmesini sağlıyor.

Sonrası, Fatih Terim demek, “mucize” demek!.

*****

Alışkanlıktan olsa gerek, hep zor gruba düştüğümüz dillendirilir.

Gruba “ölüm grubu” demek, bir gurur; beklenenin olmaması durumunda da bir bahane olur.

Gruptan çıkarsak, ne denli başarılı olduğumuzu anlatmak isteriz; eve erken dönersek, zaten en zor gruba düştüğümüzü söylemek yeter!.

İşte, kuralar çekildikten sonra konuyla ilgili bir haberden alıntı:

“EURO 2016’da D Grubu’na düşen İspanya, kuradan çekindi. İspanyol medyası, ölüm grubu değerlendirmesi yaptı. AS Gazetesi Türkiye’ye övgülerde bulunarak, “Fatih Terim ile Arda Turan’ın sürpriz ve tutkulu takımı” yorumunu yaptı. Sport Gazetesi de “İspanya için ölüm grubu” başlığını attı.”

*****

Nasıl oynadık?

“Yıkıldık” dersek, aslında biz daha iyiydik algısını yaratmış oluruz. Oysa “Ağır yenilgiden kurtulduk” demek, bu maç için yapılacak tek ve gerçek saptama olur.

Sonrasında ne olur?

Oynanmamış maçlar için puanları, her iki tarafa da yazabilirsiniz; göstereceğiniz koşullu gerekçelere inanan da çok olur. O bakımdan oynanan maçlar üzerine, olumlu/ olumsuz yanları ortaya koymak, daha yerinde...

Fatih Terim’in dile getirdiği, olması gerekenlerin ilerideki iki maçta sahaya nasıl yansıyacağını göreceğiz. Bunu sonuç alıcı biçimde göremezsek, “Biz bitti demeden bitmez!” sloganı, “daha bitmeden bitmiş” olur.

*****

Hırvatistan, üstümüze üstümüze gelirken, bizim ne yaptığımız belli değildi.

(Kalan iki maçta iyi sonuç alınırsa, kuşku olmasın, “aslan payı” Fatih Terim’e yazılacaktır!.)

Golü yiyene kadar, tek puan hedeflediğimiz anlaşılıyordu.

Oysa Hırvatistan, bir an önce sonuca gitmek için saldırıyordu. Uzun süre soluk alamadık. Koskoca maç boyunca, bir tek, Ozan Tufan’ın kafa vuruşu akıllarda kaldı.

(Ya Caner Erkin’in frikikten vuruşu, diyenler olabilir. Olabilir, ama kaleci, o vuruşta zorlanmadı bile.)

İkinci yarıda, biri Volkan Babacan’ın elinden olmak üzere, Hırvatistan’ın 3 topu direklere takıldı. Kale ağzında yakaladıkları ve harcadıkları fırsatlar da çoktu.

*****

Fatih Terim, ne diyor?

İlkyarıda iyi oynadık, ama ikinci yarıda iyi oynadığımızı söyleyemem.

İlkyarıda hücumda, ikinci yarıda defansta eksik kaldık.

İkinci yarıda dağınık oynadık, çok pas hatası yaptık.

İkinci yarıdaki fiziki düşüş oldu.

Oyuncu değişiklikleri bekleneni veremedi.

Biz turnuvalara pek iyi başlayamıyoruz.

(Bu, geleneksel tavrımız; sonrası iyi oluyor, demek.)

Son söz:

Fatih Terim’in, kimi oyuncuların bekleneni verememesini ad vererek örneklemesi, doğal olarak, sonuçtan futbolcular sorumlu yargısına varılmasını sağlıyor.
 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com