Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '08

 
Kategori
Ramazan
 

İlk ramazan-ı şerif hatıram

Ramazan-ı şerifin kendisi gelmedi ama kokusu geldi.Küçüklüğümden itibaren ramazan-ı şerifi heyecanla beklemişimdir.Çocukluğumun ilk tanıklığımı anlatacağım.

Çocukken sahura kalkmak için can atardım.Öyle ki, anama sıkıca tembihlerdim.Hiç bir günde beni sahura o kadar uğraşlarına rağmen kaldıramamışlardır.

İnsan bu kadar aksi olur derdi, rahmetli anam.

Gündüz çok oyun oynadığımdan olacak ki, uykudan uyandıramazlarmış.Hatta yataktan kaldırırlarmış, bizimle sahura alışsın diye.

Uykudan kalkar , gezer , sonra gözümü açmadan, tekrardan yatağa girermişim.Sabah olunca da , kalkamadım demezdim.Kaldırmadınız der, ama olsun derdim.

Başlardım kavgaya, beni niçin kaldırmadınız diye? Çocukluğa vurdururdum. Anlamazdım, anlardım da, anlamazlıktan gelirdim.

Gına gelirdi ki rahmetli anam, oğlum kaldırdım.Hatta tuvalete bile gittin.Anlamaz mısın sen, senden çekeceğimiz var derdi?

Fırsat bu der, başlardım niye kaldırmadınız diye?Evlat olunca , dövülmez.Ramazan-ı şerifte kavga edilmez derken duymuştum anamı , bir gün komşumuza.

Oruçlular kavga eder mi dedim anama?O ne bilsin ki, benim niyetimi, art niyetsiz olarak cevap verdi. Yok kavga edilmez.Çocuğunla bile olsa da mı dedim?

Evet dedi, bana bağıracak olsa hemen derdim ki, günler uzun, sıcak , yazık orucun sevabı kaçar derdim.O da doğru der.Bana katlanırdı.

En çok o zaman istediğim davulcuya bakmaktı.Daha ilerisi de varda. İmsak vakti bizim oralarda davul çalınırdı.Bildiğimiz davul işte.Gündüz olunca arkadaşlar arası sohbette ben gece kalktım derler, diğer çocuklar.

Hatta davulcuyu bile gördüm.Bir diğeri , o da bir şey mi?Ağzım açık, ruhen ezik halde ne diyecek diye ağzının içine bakardım.

Derdi ki, davulcuya çay verdim.Davulcu çayı içti.İçerken davulunu bana çaldırdı derdi.Gelde sen dayan.Ben gibi uyku sersemleri geceleri davulcuya bakanları ve davulcuyla muhabbet edenleri dinlerdik.

Gündüz o kadarda bilenirdik, bu gece mutlaka davulcuya bakalım derdik.Analarımıza anlatırdık.Falan arkadaşımız gece davul çalmış derdik.

Benim oğlum da davul çalar derdi analarımız, ama daha davulu çalamadık.

Bunun üzerine bir de ağlardık.Sanki ağladığımızda davul çalacağızda.Yatsıdan teravihten gelmeden uyumuşuzdur.Uyumayalım diye direnmenin anlamı olmuyordu.

Uyuyup kaldıktan sonra anamlar, teravihten yeni gelmiştir diye yorgandan kafamı hafiften çıkarmaya başlayınca; sabahın olduğunu anlardım.

Tüh yine gece uyanamamışım demezdim de, beni kaldırmamışlar diye feryadı basardım.

Arkadaşlar olarak mahallede buluşma saatinde ben gibiler kenarda dinlemekte, varlıklı ve gece kalkanlar ballandıra ballandıra anlatırlardı.

Masumca dinlerdik.Başkada şansımız yoktu zaten.

Biz dinlerdik.ah bu gece kalkacağım, yola ineceğim, davulcuyla konuşacağım, çay ikram edeceğim. Arkadaşlarım gibi davulunu alıp çalacağım derdim.

En önemlisi arkadaşlara gündüzünde başarımı anlatma şansı yakalayacağım diye yatağın kenarında uzanırdım.

Yine uyanınca yine sabah.

Çocukluğumdan beri ilk hatırladığım Ramazan-ı şerifle ilgili (hatıram) anım budur.Sonraları sahura kalktım ama geç kalmışım.Buluğ çağına ulaşınca da ee bu seferde büyüdün dediler.

Davulcuya pencereden bakarak, içimde ki ukdenin yanan ateşini birazcık dindirirdim.İnip de davul çalmak nasip olmadı daha.

Sanki çok önemli miydi diyenlere sözüm yok?Davulu duydum mu ramazan-ı şerifte işte ben de böyle çalacaktım derim içimden?

Sizin ilk ramazan-ı şerif anınız da vardır. Tüm insanlığa sağlık, barış getirmesi dileğiyle….

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..