Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '09

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

IMF'ye göre büyük resesyon geliyormuş!

IMF'ye göre büyük resesyon geliyormuş!
 

Küresel kriz ile ilgili her gün yeni bir iddia ortaya atılıyor.

Yeni iddia, böylesi kriz anlarında çare üretmesi ve gelişmekte olan ülkelere kredi(!) açması için kurulan IMF.

IMF Başkanı Strauss-Kahn, dünyanın çok Büyük Resesyon ile karşı karşıya olduğunu söylüyor.

Bizim Sanayi Bakanımız Zafer Çağlayan’da IMF Başkanının bu görüşlerini doğrulayan açıklamalar yapıyor. Ve Türkiye’nin iç dinamiklerinin çok yüksek olduğunu, üretilen mamulün yüzde 90’ın iç piyasa yönelik olduğunu, yüzde 10’un dış piyasa için üretildiğini söylüyor. Bu da sanayi üretiminin, geçen yıl Ağustos ayından beri niye düştüğünü ve bu düşüşün Ocak 2009 da tavan yaparak yüzde 21.3 e ulaştığını göstergesidir.

Ekonominin patronu olması gereken IMF Başkanı'na göre; küresel ekonomide büyüme on yıllar sonra ilk kez bu yıl sıfırın altına inecekmiş.

Biz ise yüzde 4 lük bir büyüme(!) ile dünya rekoru kıracağız!

IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, krizin Afrika kıyılarına nispeten daha geç ulaştığını, ancak etkilerinin ciddi olacağı uyarısında bulunuyor.

IMF Başkanı Strauss-Kahn uyarılarına devamla; milyonlarca insanın yoksulluğa mahkûm olma riskiyle karşı karşıya olduğunu, bunun da, krizde hiçbir payı olmayan Afrika gibi bir kıtada büyük bir öfke yaratabileceğini söylüyor.

Sanki bizim veya gelişmekte olan ülkelerin bu krize bir katkısı varmış gibi…

Krizin çıkış nedeni belli! Amerika ve Avrupa’nın zengin ülkelerindeki tüketim çılgınlığı!

Bu görüşler gittikçe ağırlık kazanıyor. Bakın aynı konuda aşağı yukarı aynı şeyleri kimler söylüyor.

Eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Dünya Bankası gibi dünya ekonomisine yön veren(!) uluslar arası en büyük kuruluşlar.

Küresel ekonominin bu yıl, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez küçüleceği öngörüsünde bulunuyorlar.

Dünya Bankası'na göre, sanayi üretiminde yıl ortasına kadar, geçen yıla oranla yüzde 15 düşüş yaşanacağını belirterek, dünya ticaretinin son 80 yılın en düşük seviyesine inebileceğine dikkat çekiyor. Ticaretteki düşüşten en fazla zarar görecek ülkelerinde, ekonomileri ihracata dayalı olan Doğu Asya ülkeleri olduğunu vurguluyorlar.

Dünya Bankaya göre, gelişmekte olan ülkeler 700 milyar dolara kadar dış açıkla karşı karşıya kalabileceklermiş.

Onlar böylesine bir dış açıkla karşı karşıya kalırken, biz ne yapacağız?

Resesyonun(durgunluk) en derinini, krizin ana kaynağı olan ülkeler ile birlikte bizde yaşamaya devam ediyoruz. Kriz bu hızla giderse, yılın ortasına kadar ihracatımızın yüzde 50 civarında bir düşüş yaşayacağını, şimdi 3 milyon olan işsiz sayımızın, 3.5-4 milyona ulaşacağını, şimdilerde yüzde 63 olan kapasite kullanım oranının yüzde 58-60 aralığına gerileyeceğini düşünüyorum. Ayrıca dolar kurunun da 2 TL ye kadar yükseleceğini, Merkez Bankasının dar aralıklı müdahalelerinin bu döviz talebi karşısında pek işe yaramayacağını, istihdamı arttırıcı yatırımların neredeyse tamamen duracağını, bol keseden harcanan seçim yatırımlarının acısının yılın ikinci çeyreğinde çıkmaya başlayacağını düşünüyorum.

Netice olarak “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete”…

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..