Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '09

 
Kategori
Güncel
 

İmzanın sulusu!..

İmzanın sulusu!..
 

ÇOK MU SULU OLDU?


Az çok hukuk bilgisi olan birisi olarak, hukukumuzun işleyişi hakkında bilgi vererek yazımıza başlayalım.

Bir şüphelinin, bir sanığın beraat etmesi ya da mahkûm olması, en son aşama olan ve yerel mahkemenin kararını onaylayacak olan Yargıtay kararıyla kesinleşir. Bu onamadan sonra ceza infaz edilir. Yani suçu mahkeme kararıyla tespit edilmeyen herkes masumdur.

Bu hukukun, yargılamanın genel kuralı...

Siz şimdiki yaşadığımızın ne olduğuna takılmayın…

Bu özel bir durum ve dönem!..

Bazı suçlular için soruşturmaya, kovuşturmaya gerek yok!

Mahkemeler adına onu “yandaş medya” yapıyor.

Adli yönden her hangi bir delil bulamayan gizli eller, kanunsuz olarak dinledikleri telefon konuşmalarının arasından seçtikleri sözcükleri, hemen servise koyup, “yandaş medya”da yayınlanmasını sağlayarak, sorgulamaya, kovuşturmaya gerek görmeden, yargısız infazı gerçekleştiriyorlar.

Devir; teknoloji devri…

Öyle uzun boylu sorguya, suale ne gerek var?

İktidara yandaş 8 ila 10 arasındaki gazete ve bir o kadar televizyon kanalına yap servisi(!) onlar hemen hükmü versinler…

Son günlerin gündem yaratan, isimsiz(!) bir subayın, posta(!) ile gönderdiği “ıslak imzalı”, malum belge, son satırına kadar, malum basın tarafından yayınlandı.

Malum belge ile ilgili olarak internet sayfalarında ve basınımızın bazı bölümlerinde yayınlanan, bir dedikoduya göre; bu malum belge Adli Tıp Kurumuna gelmeden, kurum yetkilisi tarafından iki özel uzman görevlendirilmiş.

Görevlendirme ile ilgili olarak bu işin uzmanı, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp öğretim üyesi ve Adli Tıp Uzmanı Doç. Dr. Nevzat Alkan’ın yaptığı çarpıcı açıklamalar, belge hakkında verilen kararın sorgulanmasına neden oldu.

Ne diyor Doç. Dr Nevzat Alkan?

Bu tip dosyaların savcılıktan kurye ile Fizik İncelemeler İhtisas Dairesi, Belge İnceleme Birimi’ne geleceğini, ancak bu son belge ile ilgili, bu birimdeki görevlilerin, dosyanın birime geldiğinden haberinin bile olmadığını söylüyor.

Oysaki normal prosedürde birime gelen dosyanın kurayla bir ekibe dağıtılması gerektiğini, böylesi önemli dosyaların hangi ekibe gideceğinin önceden bilinemeyeceğini sözlerine ekliyor.

Ve uzmanımız sözlerine devamla; Eğer ülke gündemini etkileyecek önemli bir belge geldiyse, kura çekilmez, birimin uzmanlardan oluşan genel kurulu toplanır ve bu gelen yüksek önemdeki belgeyi inceler. Kurul tarafından incelenen belge, tüm uzmanların imzası alınıp oybirliğiyle karara bağlanır.

Öyle anlaşılıyor ki; malum belgenin incelemesinde bu yolun izlenmediği, ‘özel uzmanlar’ devreye sokularak, belgenin incelenip, karar verildiği görülüyor.

Şimdi akılara bir sürü soru gelebilir.

Neden normal prosedür işletilmedi?

Bu özel uzmanlar kim tarafından görevlendirildi?

Bu özel uzmanlar hangi kriterlere göre seçildiler?

Bu soruların cevabını Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı bir an önce topluma vermelidir.

Bu arada, bu belge ile ayakta kalmayı başarabilmiş bir kuruma her yönden saldırılıyor. Bu saldırılar öylesine ileri götürülüyor ki, ordunun konumunun ve isminin değiştirilmesine kadar vardırılıyor!

Eğer bu belge gerçek ise hemen hazırlayanlar bulunarak cezalandırılmalıdır. Ancak bunu, bu günkü iktidarın yapması belge üzerindeki kuşkuları ortadan kaldırmaz. Kuşkuların daha da artmasına neden olur.

Bildiğiniz gibi iktidar; “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olduğu mahkeme kararıyla kesinleşmiş bir partinin elinde...

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..