İnanmak ve bilmek

İnanmak bir şeyi gözle görmediğiniz, elle tutmadığınız ve tam emin olmadığınız halde doğru olduğunu kabul etmektir.

Bilmek ise tam olarak emin olma durumudur.

Bu açıklamalara göre ben Tanrı'ya inanmıyorum, Tanrı'yı biliyorum.

Nereden mi biliyorum? Gözümle görmedim, elimle tutmadım ama Tanrı bana varlığını hiç şüpheye yer bırakmayacak şekilde hissettirdi.

Başıma gelen olaylarda bunu çok açık ve net bir şekilde anladım ve bunlara dikkat ettikçe sürekli olarak bu olayların tekrarlandığını görüyorum.

Örneğin bir çok kereler trafikte ileride tehlikeli bir durum olduğunda içime bu tehlike doğdu ve hemen yavaşladım. Bu şekilde ölümle ve yaralanma ile sonuçlanabilecek çok kazadan kurtuldum.

İş konusunda da başım sıkıştığı durumlarda, hiç beklemediğim bir kişinin söylediği bir söz ile soruna çözüm bulduğum çok oldu.

Ben ne kadar başarıyorum bilemem ama sürekli temiz kalpli olmaya çalıştığım için Tanrı'nın bana yardım ettiğini düşünüyorum.

Bunun yalnızca bana karşı olan bir durum olduğunu da sanmıyorum. Tanrı'nın tüm temiz kalpli, iyi niyetli insanlara sürekli yardım ettiğini düşünüyorum.

Ben bunları söyleyince bazı arkadaşlarım "Senin gibi içki içen, ibadet etmeyen birine Tanrı niye yardım etsin?" diyorlar.

Kim bilir? Belki de Tanrı'nın öncelikleri arasında bunlar yoktur.