İngiliz'in ayısı

Antalya’nın yazınki hava durumu malum!

Bir kibritle dünyayı yakmak hiçten bile değil.

En son örneğini daha geçenlerde Manavgat Serik arasındaki orman yangınında gördük.

Yine Antalya’da böyle Sıçak bir yaz günü otomobilime binip, Hurma istikametinden, Üç Oluk istikametine gidiyordum.

Hurma mahallesinden yamaca ağınca, hemen orman başlar ve oradan Kumluca’ya kadar gidinceye kadar her taraf ormandır.

Önümde gitmekte olan bir otomobil dikkatimi çekti. Yolun bir sağına, bir soluna sanki yalpa yaparak gidiyor.

Birde otomobilden kuru yemiş kabukları, bazen arada kâğıt parçaları ve daha da kötüsü arada bir naylon poşetler atılıyor.

Bu atılan poşetlerden birisi arabamın üzerine çarpıp, yola düştü.

Önde giden arabayı korna çalarak uyardım. Ancak bana mısın demiyor, aynı hareketlere devam ediyordu.

Arada bir sigara izmariti de atılıyordu.

Hızlanıp, sollarken niye pisliklerini yola attıklarını sordum?

Arabada iki bayan iki erkek vardı.

Senden izin mi alacağız? Diyerek terslemek istediler. Sert çıkınca, bir daha atmayız diyerek arabalarını gazladılar.

Arabayı kullananın sarhoş olduğu her halinden belli oluyordu.

Ben bu şahısları uyarınca, şahıslar hızla uzaklaştılar. Bende yola devam ettim.

Yol üzerindeki Hisar Çandır yerleşim yerine varmadan, tokatlılar çeşmesinin orada iki aile sözde piknik yapıyorlar. Yolun kenarına ateşi yakmışlar, ızgarada bir şeyler pişirip, herkesin kullanımına açık olan çeşmenin başındaki köşke kurmuşlar seyyar masalarını içki âlemi yapıyorlar.

Kimi nasıl uyaracaksın!

İşin ucunda dayak yemekte var!

Durmadan yola devam edip, bir an önce Üç oluk mevkiine varıp, eğer yol kenarında veya karşımızdan gelirse, durumu Jandarma veya Orman görevlilerine anlatmak.

Üç Oluk mevkiinde resmi bir jandarma arabası görüp durumu anlatmak için arabamdan indim.

Bir uzman Jandarma çavuşu ve iki er yemek yiyorlar.

Kısaca yolda gördüklerimi ve onlarla birlikte aynı yerde yemek yiyen, yola pislik atan arabadakileri de gösterdim.

Gereğini yapacağını söyleyip, beni başından savdı.

Bende, safım ya onun tamam demesine kanıp gittim!

Dışarıya çıkıp ne yapacaklarına bakmaya başladım.

Bir saat kadar beklediğim halde, hiç kimse yerinden kıpırdamadı.

Aşağıdaki haberi okuyunca, birden bu olaylar aklıma geldi.

Elin ayısı bile eğitimli.

Ya bizim ayılar!

Gelin bu haberin içeriğine birlikte bakalım.

İngiltere'nin Woburn Safari Parkı'nda yaşanan bir olay, duyanları şoke etmiş.

Otomobiliyle parka gezmeye giden Azra Noonari'nin yolunu, ağzında jant kapağı olan 300 kiloluk bir ayı kesmiş.

Ne olduğunu anlamayan kadın, ayı arabaya yaklaşınca korkup camları kapatmış.

Ancak Noonari, ayının otomobilin yanına gelmesiyle, ağzındaki jantın birkaç hafta önce çaldırdığına benzer olduğunu anlamış.

Yaşadıklarına inanamayan kadın, "Sanırım ayı jant kapağına ihtiyacımın olduğunu düşünüp böyle bir jest yaptı" demiş.

Ne demek istediğimi anladınız mı?