- Kategori
- Siyaset
İngiltere Başbakanı May’in Muhafazakar Partideki 4 Ekim 2018 Konuşması (I)

PM: Kraliçem, Yeni bir seçim arzu etmiyorum. Q: Haklısın. Ne gereği var.
Sıcak karşılama ve alkışlarınız için teşekkür ederim. Konuşmam sırasında öksürürsem beni bağışlayın. Bütün gece detaylar üzerinde çalıştım. Geçen yılki toplantıdan unutmak istediğim bazı hususlar var fakat biliniz ki salonda Sizlerden gelen, hissettiğim sıcak ilgiyi daima hatırlayacağım. Her şekilde beni desteklediniz, teşekkür ediyorum.
Bu yıl, 2018, Birinci Dünya Savaşının sona ermesinin 100. yılı. Buradan, Konferans Merkezinden birkaç yüz metre uzaklıkta o korkunç savaşta bu şehirden ölen kadın ve erkeklerimizin hatırlandığı Anı Salonu bulunuyor.
O salonda;
“Güneşin batışında ve sabah Onları hatırlayacağız” yazısı var.
Bizler, gerçekten Onları hatırlıyoruz. Evlerinden savaşmak için ayrılan; çamurda ve korkunç siperlerde ölen gençlerimizi hatırlıyoruz.
Savaş gemilerinin kazanlarına, cehennem ateşi fırınlara kömür atan denizcilerimizi hatırlıyoruz.
Bize bıraktıkları mirası, bugün keyif aldığımız özgürlük kavramını, olağanüstü bir neslin fedakarlıklarını hatırlıyoruz.
Theresa May’in konuşmasından önemli satırlar:
Babamın kuzeni Hubert Grant, Passchendale’da 19 yaşında savaşırken öldü ve O’nun anısı yaşatılıyor. Geçen yıl oradaki savaşın 100. yıl anısında, Menin kapısında, binlerce arkadaşı arasında O’nun ismini gördüm. Bizler, Onları hatırlayacağız.
Salonu inşa edenler, ölenlerin hatırlanması dışında başka bir şey daha yaptılar. “Biliniz ki acı çekenler ve ölenler boşuna ölmediler” ifadeli yazılarında Bize ülkemizin kararlılığını hatırlatıyorlar. Birmingham ve İngiltere’de görülen öyle bir kararlılık ki, Passchendale savaşından ailelerine dönen O kahramanlara uygun bir vatan sağlıyor.
Mühimmat yapımında çalışan, otobüs ve trenleri çalışır tutan, itfaiyeci ve polis görevlerinde bulunan Kadınlarımız, bizim demokrasimizde önemlidir. Tehlike karşısında, her sınıftan insanıyla birlikte, kararlılıkla duran insanlarımız daha adil bir ülkede olmalıdır. Bir kuşak sonra, ortak fedakarlıklarla kazanılan bir başka zafer, bu kararlılığı tazelemiştir.
Aynı yüzyılda iki defa, tehlikeleri bertaraf etmek ve daha iyi bir gelecek için İngiliz halkı birlikte hareket etmiştir.
Parlamentoların Anası olan İngiliz parlamentosunda, güçlü bir demokrasi olmalı ve her kişi, ırkına, sınıfına bakılmaksızın eşit sese sahip olmalıdır.
Serbest pazarın vatanında; büyük kamu hizmetlerini finanse etmek için özel teşebbüsün servet yarattığı İngiltere’de daha adil bir ekonomi olmalıdır.
Savaş sonrası Dünya'da daha güvenli bir gelecek olmalıdır. Çünkü artık eski düşmanlar dost olmuş ve Trans-Atlantik ittifakı Dünyamızı daha güvenli yapmıştır.
Bizler (iki savaştaki) ortak amaç ruhunu tekrar yakalamalıyız.
Bu olağanüstü neslin dersi açıktır. Eğer bir araya gelirsek, neleri başarabileceğimize ilişkin bir sınır yoktur. Geleceğimiz bizim elimizdedir. Ve bu yüzden bugün hepimiz bu salondayız. Siyasete dahil olmayı seçmemizin temel nedeni budur.
Bizler birlikte sayılmak için ayakta durarak, çalışarak toplumumuzu ve ülkemizi daha iyi bir şekilde değiştirebileceğimize inanıyoruz.