Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '07

 
Kategori
Emlak
 

İnşaat sektörü için bir senaryo olabilir mi?

İnşaat sektörü için bir senaryo olabilir mi?
 

İstanbulda zor duruma düşen şirket yetkililerinin toplantı gündeminde tek madde vardı; içine düşülen nakit sıkıntısından nasıl çıkılacaktı. Milyon dolarlarla ölçülecek nakit girdisi için riski az bir alana yönlenilmeli, sağlanacak girdiyle borçlar ödendiği gibi gerekli yatırımlar da yapılmalıydı.

Birden beklenen düşünce masaya konuldu, inşaat sektörüne girilmeliydi, kollar sıvandı. Bu iş firmanın mevcut durumu nedeni ile İstanbulda olmazdı bu nedenle yakın illerden biri seçildi, proje zaten hazırdı ve oluşturulacak 500 konut için toprak sahibine %30 yani 150 konut verilerek hemen gerekli arazide bulundu.

Belediye ile ilişkileri iyi olan bir yapı denetim firması ile de uzun vadeli ödeme planı ile anlaşıldı. Bu işi yapacak taşoronada kat karşılığı iş verildi.

Şirketten hala hiç nakit çıkışı olmamıştı, elbette girişi de olmamıştı, çıkış olmamalı ama giriş hemen sağlanmalıydı, bu da ilgili bölgede çarpıcı bir tanıtımla olmalıydı ve kollar sıvandı. Yerel gazetelere boy boy ilanlar verildi, birkaç manken davet edildi ve tanıtım kokteyli ile istenilen sansasyon elde edildi.

Basının önünde mankenlerin ilgili projeden daire satın aldıkları açıklandı. Gereken etki yaratılmıştı açılan satış ofislerine vatandaş gelmeye başlamış, ve ilk nakitler İstanbula yönlenmeye başlamıştı.

Yapı denetim inşaat ruhsatını almış, taşaron firma araziye yerleşmiş ve ilk harfiyatta yine basının da daveti ile gerçekleşmişti. 500 konutluk projede ilk blok'un temel harfiyatı yapılmış. Satışlar yoğun tanıtım ve reklam kampanyasıyla iyi de gidiyordu. Ve şirket hala cebinden 5 kuruş harcamamıştı.

Vatandaş büyük kampanyaya inanmış yılların alın teri birikimlerini şirket satış ofislerine yatırmaya başlamıştı, gelen nakit istanbul'a akıyor ve şirketin borçları ödeniyordu. Ama inşaat gerektiği hızda gitmiyordu çünkü demir nakit alınmalı, beton çekleri zamanında ödenmeliydi, 500 konutluk projede ilk hızla 70-80 konut satılmış, elde edilen üç, dört trilyon ne yazık ki şirketin istanbuldaki nakit açığını kapatmıştı. İnşaatın gereksinim duyduğu nakit ve ödemeler ise ortada yoktu.

Şirket İstanbulda rahatlamış, ama inşaatın olduğu beldede prestijini kaybetmiş, satışlar durmuştu. Elbette inşaat alanında sadece temeller ve demirler ve 70-80 mağdur aile.

Bu bir senaryo aslında ama yaşanılan olaylardan alınmış bir seneryo, mevcut yasal açıklardan, denetim mekanizmasının olmayışından, insanlar bu sektörde çok mağdur ediliyorlar ve edilecekler.

Kimse şunu sormuyor, proje iyi güzel de, hangi parayla gerçekleştireceksin, göster bakalım teminatlarını, vatandaşa maket üzerinden satarken (Maket işi de pahalıdır her firma yaptırmaz) hangi güvenceleri sunuyorsun vb.

Belediyeler, Bayındırlık bakanlığı gibi kurumlar bu işe çok daha ciddi sarılmalı, her isteyen bu sektöre girememeli, Ciddi ve güvenilir firmalar verecekleri kesin güvencelerle bu sektörde vatandaşın karşısına çıkabilmelidir.

Yoksa gerçek bir facia ile karşı karşıya kalınması çok uzak değildir. Binlerce insan her an mağdur duruma düşecektir.



 
Toplam blog
: 9
: 2172
Kayıt tarihi
: 17.04.07
 
 

Özel öğretim kurumlarında 5 yıl İngilizce öğretmenliği, 1992 yılında gayrimenkul sektörüne giriş - P..