- Kategori
- Deneme
İnsan elleriyle mi sever, kalbiyle mi? Tendeki iz mi, kalpteki iz mi önemli?

İnternet
Desmond Morris'in bir kitabı vardı. Hala var kütüphanemde. Adı "Sevmek dokunmaktır." Yıllar önce okumuştum. Yıllar geçti anladım. Sevmek dokunmak değilmiş. Dokunmadan sevmek mümkünmüş.
Aslında eskiden hep böyleymiş. İnsanlar birbirlerini seviyorlarmış. Sadece mektuplaşıyorlarmış ve sevgileri hiç azalmıyormuş. Evlenene kadar saç teline dokunamıyorlarmış. Acaba aşk o zamanlarda mı kalmış.
Günümüzde yok dokunmadan olmaz, yok görüşmeden olmaz, yok sevişmeden olmaz. Aşk türlü koşula bağlanıyor, kalıplanıyor, nesneleştiriliyor, kurallara göre oynanıyor; uzun süreli ve başarılı olması için dergilerden yolu yöntemi öğreniliyor.
Dokunmadan sevmek mutlaka olgunlaşmış ve öğrenilmiş duyguları beraberinde getirir. İnsan sevgiyi akışına değil estetik bir şekilde işleyerek yaşayabiliyorsa, karşısındakinin de var olduğunu göz önüne alıyor ve sadece kendisini tatmin amaçlı aşık olmuyorsa, dokunmadan sevmeyi de biliyor demektir. Gerisi hırs, dürtü, açlıktan öte değil.
Dokunmadan sevmek "Lanetlemeden güzelliğini hep hayalde kal, sevmek seni dokunmadan, hem daha gerçeksin hem sevişmeden hep içimdesin " demektir.
Dokunuşlar geçicidir ve zamanla alışkanlık getirir. Dünyanın en iyi dokunuşu veya en güzel vücudu bile sınırlı kalır, dokunmadan sevme etkisinin yanında.
Bizim kuşağımıza kadar pencere pervazından yaşanmış aşklara bakıldığında mümkündür dokunmadan sevmek. Günümüzde dokunmak ve yakınlık kavramlarının yozlaşmasıyla, çiğnenmiş sakıza benzedi sevgiler ve aşklar.
İnsan elleriyle mi sever?
Kalbiyle mi?
Tende bıraktığınız “İz” mi, Kalpte bıraktığınız “iz” mi önemlidir sizce?
Yanlış anlaşılmasın. Dokunmadan sevmeyi yüceltmiyorum. Demek istediğim aşk tek kişiliktir. Eylem olması mümkünsüz ise veya o sizi sevmedi, uzak, senin olmayacak, vazgeçilemiyor sevmekten?