Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İnsan kendi evinde kendini yabancı hisseder mi?

Hisseder. 10 yıllık bir ayrılıktan sonra bugün Istanbul’daki evimdeki ilk günüm. Peki ben kendimi nasıl mi hissediyorum? Yabancı. Yerleştiğim ev benim kendime ait ilk evim. Tapusu bende, yani kendimi gerçek anlamda “evimde” hissetmeliyim, öyle değil mi? Hayır, öyle değil. Evdeki tüm mobilyalari A’dan Z’ye ben tasarladım ve bir mobilyaci da bunları benim için yaptı. Allah için tam düşlediğim gibi yapmış, ellerine sağlık. Ama bende hala tik yok. Mobilyalari kucaklayasim gelmiyor veya yeni buzdolabimin sahane ic hacmi ayaklarimi yerden kesmiyor. Buyuk oglum cok tatli, hayatindan memnunmus gibi davranmaya calisiyor. Ama arada sirada kendine hakim olamayip tekrar Viyana’ya donmek istiyorum diyerek mizirdaniyor. Kucuk oglum yasi geregi olaydan daha bir bi-haber. Ama o da garip birseyler oldugunun farkinda. Koskocoman Mickey Mouse’lu ve Donald Duck’li yeni yatagina ragmen o da kendini evinde hissetmiyor. Etrafimizda bize ev hissiyati veren tek unsur canim annecigim. Iyi ki o var, yoksa buyuk ihtimalle geldigimiz ucakla gerisin geri donerdik valla :) 

Her neyse, siz benim bu kadar sizlandigima bakmayin. Her insan kendi evini kendi kurar ve istedigi yerde kurar. Yeter ki kendini mutlu eden bir isi, bir esi, ailesi ve dostlari olsun. E simdi buraya zaten is icin geldik, dolayisiyla yeni hamleler uzerinde calisiyoruz. Iyi bir es cok sukur var da buraya 2 ay sonra gelecek, dolayisiyla onumuzde 2 aylik bir alacakaranlik kusagi var. Aile ve dostlar ise buradalar, biliyorum da once kendimi ve cocuklari biraz oturusturup ondan sonra aile ve dostlarla gecirecegimiz doyumsuz zamanlarin planlarini yapmak lazim. 

Isterdim ki Istanbul’daki ilk yazima soyle bir baslangic yapayim: Yuppiii, evime dondum nihayet, tasini topragini optugum memleketim! Ama ben terk ettigim yerde, yani Viyana’da da gayet mutlu bir hayat suruyordum. Ondan once Slovenya’da da rahatim cok yerindeydi. Yani Istanbul’a hayal kirikliklari sonucu gelmedim. Aksine son 10 yildir katettigim mesafeyi bir o kadar daha ileriye goturmek umuduyla geldim. Ayrica cocuklarimiz buyuyor ve onlarin kafasinda bir “ev” konsepti olusturmamiz lazim. Ve insanin kendini en cok evinde hissedecegi yer en nihayetinde yine kendi memleketi oluyor. 

Bugun Istanbul yagmurlu. Ama hava bir o kadar da yumusak. Viyana’nin dondurucu sogugundan sonra buradaki hava bize iyi geldi. Annemin tum israrlarina ragmen cocuklarin iclerine kulotlu corap giydirmiyorum :) Havadaki nemden dolayi cildim de yumusadi :) Yani aslina bakarsaniz Istanbul bizi guzel karsiladi. Simdi is bize dusuyor. Kollari sivayip Istanbul’u evimiz yapmak icin ise koyulmaliyiz. 

Birkac gun icinde yeni bir yazida bulusmak uzere. Asya ve Avrupa’yi bagrinda barindiran Istanbul’dan merhaba ve sevgiler :D 

Aydede 

 
Toplam blog
: 26
: 1889
Kayıt tarihi
: 25.12.10
 
 

Uzun zamandir farkli diyarlarda dolastim, bircok insan tanidim ve de anladim ki insan her yerde ayni..