- Kategori
- Felsefe
İnsan ne ile ve niçin yaşar?
İnsanoğlu binlerce yıl dünya üzerinde yaşamaktadır. Bu insanlara eğer sorulabilseydi ne ile yaşadıkları veya niçin yaşadıkları kuşkusuz her dönemde farklı cevaplar alınırdı.
İnsan ne ile yaşar sorusu vaktinde Tolstoy'un da kafasını kurcalamış olmalı ki, kendisi de aynı ismi taşıyan bir kitap yazmış ve cevabı "merhamet", "sevgi" ve "yaşama isteği" olarak belirlemişti.
Peki nedir insanların yaşamsını sağlayan şey? Veya insan niçin yaşar. Kendisini gündelik yaşamın koşuşturmasına kaptırmayan bir kişi bunu mutlaka kendine sormuştur bir kere. Öyle ya, bize verilen hayat "kiralik"dır sonunda, ve birgün elbet bizden alınacaktır. Öyleyse, insan niçin yaşıyordur?
Kuşkusuz buna verilecek cevaplar çoktur. Ama verilecek cevaplar arasından sanırım bazıları diğerlerine göre genelleştirilebilinir. Mesela, dini inancı yüksek olan bir kişi, bu soruya "cennete gidebilmek" diye yanıtlayabilir. Ona göre, bizlerin şu anda yaşıyor olmamızın tek nedeni, Tanrı'nın önümüze çıkardığı olaylarla bizi denemesi ve cenette gidebilirliğimizin test ediyor olmasıdır. Bunun için de kişi yaşarken mutlaka cenette gidebilmeyi hakedecek davranışlar içinde bulunması gerekir.
Bazılarına ise, hayatın amacı evlenip aile kurma yoluyla, kendi neslini devam ettirmek olabilir. Genellikle Doğu halklarında görülen bu düşünceye göre, kişi bir an önce çoluk çocuğa karışarak, hem ailesi için örnek bir anne/baba olmalı, ve ailenin temel ihtiyaçlarını yerine getirerek onları mutlu kılmaktır. Bu düşünceye sahip olan kişilere yüksek bir olasılıkla ait olan başka bir düşünce ise, günü yaşamak veya yarını umursamadan bir yaşam sürmek de olabilir.
Tagore'ye göre ise yaşamının anlam kazanabilmesi için senin kendinden daha önemli ve sevdiğin kişilerin varolması gerekmektedir. Eğer hayatında kendinden daha çok umursadığın biri yoksa, senin yaşıyor olman bir başkasını sevindirmiyor veya mutlu etmiyor, kısacası bir başkasının "yaşama sebebi" değilsen eğer, o zaman yaşamanın bir anlamı da yoktur.
Bana kalırsa, madem ki bu dünyaya geldik ve geçeceğiz o zaman yapılacak en iyi şey adımızı yaşatmaktır. Bunu ise ya gerçekten de "büyük bir insan" olmayı hakederek yoluyla yada "büyük işler" yapma yoluyla ,ismimizi sonsuza dek yaşatmayı başarmalıyız.