Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '11

 
Kategori
Deneme
 

İnsan özünün farkındadır

Herkesin içinde gizli bir yaşanmamışlık vardır, alenen çektiği acılar…

Herkes birilerini kandırmıştır hayatta, en çoğu da kendisini.

Bakışlarıyla kandırmıştır, sözlere zaten inanan yok.

Duygularıyla kandırmıştır. Kandırılmıştır.

Kimsenin kimseye söyleyecek bir sözü kalmamıştır derken, herkes söz ustası kesilmiştir.

İçindeki karanlığı saklamaya çalışanların ağzından dökülür ağdalı cümleler.

Parmaklar hep karşıyı işaret eder. Aynalar ıssız.

Güzelliğe meylettiğinden beri insanlık, iyilerin kadrine kıymet verilmez olmuştur artık.

Karanlık örter sahtelikleri, karanlık sinsiliği de örter. Gün doğmuş, açığa çıkmış kime ne?

Kendi gördüğünü zanneder sadece içindeki şeytanlıkları, nemelazımcılığı, üçkâğıtçılığı. Karanlık sanır hala etraf, etrafta bilinmez sanır gizli dünyasında yaşananları.

Herkesi kandırdığını sanır, herkesi uyuttuğunu, kendisinin de asla uyutulmadığını, her şeyi bildiğini düşünür ama diğer insanların her şeyi bileceğini, hissedeceğini akıl edemez.

İnsandır neticede. İnsanlıktan nasibin almış ama payına da herhangi bir şey düşmemiştir.

Suya sabuna dokunmak istemiş ama suyu da sabunu da kirletmiştir.

Herkesi kendisi gibi bilmek istememiş o yüzden nerede bir yanlış yapan gördüyse, eline aldığı taşı olanca gücüyle fırlatmıştır yanlış yapanın üzerine, kinini boca etmiştir, yaşadıklarını boca etmiştir.

Kirlerinden arınmak istemiştir bir günah keçisinin suratına fırlattığı tokatla.

Ruhunu temize çekmiştir, çektiğini zannetmiştir.

Sözleri kalabalıktır, sözleri kendisini bilmeyenler için anlamlı, kendisi için beş para etmezdir. Kendisini biliyordur.

Yaşadığı, yaşattığı, hissettiği ve hissettirdiği tüm kötülükleri biliyordur kendisi. O yüzden ıssızdır aynaları, o yüzden çekilmezdir, katlanılmazdır yüzü.

Yüzündeki yüzeysel çizgiler acı çektiğinin değil, çektirdiğinin simgesidir.

Kıyasıya mücadele vermektedir hala, kıyasıya temizlenmek, arınmak istemektedir. Kıyas yapmaya başlamıştır hataları arasında. Hiç birisi bir diğerinden daha az kötü değildir.

Uykuları kâbustur, uykuya dalıp da unutmak istediği her kötülüğü bir ahtapot gibi sarar bedenini, sarar ruhunu. Ruhuna bahşettiği işkencedir aslında.

Yapıp ettikleridir, yapmaya devam ettikleri.

Sürekli salvolar savurur her bulduğu fırsatta etrafındakilere, sürekli insanlık dersi verir.

Kendisinde olmayan tüm hasletleri sıralar, adam olun der de adam olmaya vakti yoktur, birikimi ve alt yapısı da…

Baştan kaybetmiştir aslında, başıbozuktur. Sonu bozuk olacaktır.

Sulamak için köküne zehir döktüğü bir ağacın meyvesinin tadındaki acıyı bir ömür damağında hissedecektir.

Kazandığı, kazandığını sandığı bir hayatın kollarında acıyla kıvranacak, kaybettiklerinin kazandığına değmediğini görecektir.

Gururu okşanmıştır belki uzun zaman, egosunu tatmin etmiştir, etmişlerdir. Biriktirmiştir belki kişisel bencilliğine birkaç işe yaramaz varlık.

Alavere dalavereyle tuş etmiştir herkesi. Böbürlenmiş, ne kadar da uyanık olduğunu anlatmıştır kendisine uzun uzun.

Kaybettiklerini gözleri önüne sermenin en âlemi var şimdi?

Hangi mana saklı cümleler açıklayabilir insanlığın bu sahte yüzünü?

Yine hiçbir şey olmamış gibi devam edecektir yaşamına, yetiştirdiği meyvenin ağzında biriken kekremsi tadıyla...

mustafasus@hotmail.com

 
Toplam blog
: 394
: 178
Kayıt tarihi
: 17.09.09
 
 

Bir kurumda yönetici olarak çalışmaktayım, 1974 Kayseri doğumluyum. Son demine varmadan hayatın h..