Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '12

 
Kategori
Deneme
 

İnsancığız

Belkilerle yaşayıp, keşkelerle ölen bir ırkız biz. Can vereceğimiz zaman yaklaştıkça, yaşamın anlamını anlarız ve bu anlamı iki metrelik tahta parçasına sığdırmaya çalışırız. Her çamura bulaşıp, başkalarının çamurlarına laf atarız. Acı diye bir kavram oluşturup, bilinçaltımızda yer edindiririz. Bir melodi tutturup, kendi kendimize ederiz. Kavramları karıştırıp bir güzel çorba yapar sonra başka beyinlere yediririz. Namusu iki bacak arasında arayıp, bulamayınca kendi namusumuzu unuturuz. Yanlış yapar, başkalarında kusur ararız.

 Neşeli ve mutluyu hep karıştırırız. Her neşeliyi mutlu sanarız. Başkalarının gülmesini haz edemez, kendimiz kahkahalar atarız. Bir de seviye türküsü tutturur, boş yere yükselmeye çalışırız. Madeni şeylere tapar, mutlu olamayız. Başkalarının mutluluğunu çalar, üstüne konar, bir de güzel yeriz. Aşık olup ağlar, yine kendi kendimize ederiz. Sevgisiz yaşayamaz, sevenleri de hep çat diye bırakırız.

 Biz böyle bir ırkız işte. İnsan deriz kendimize. Farklı hayatlarda kendimizi kaybeder, bir de üstüne yetmezmiş gibi; yer, içer, sıçarız. Kendimizi dedikoducu, başarılı, zeki, ahmak diye kategorize ederiz. "Fark" sözcüğünü de bizler yaratmışız işte, sahip çıkarız. Olmadık yerde düşünür, olması gereken yerde beyni terk ederiz. Üstün zannederiz kendimizi fakat hep zevklerimiz için yaşarız.

 Kimseye saygı duymaz, sonra saygı bekleriz. Hep, her bir işe çomak sokarız. Sonra, zeytinyağının suyun üstüne çıkması gibi yüz üstüne çıkarız. Şehirlere tapar, kendi soyumuzdan nefret ederiz. Sorun yaratır, bunları bir de güzel kafaya takarız. Sebepsiz yere kendi kendimizi kırarız. Ama kapılarımızı dışarıya kapatamayız. Zaten buna izin de vermezler, fırsat kalmaz. O kapıyı kırmanın yolunu zorla da olsa bulurlar.

 Anlam yüklemeye çalışırız her şeye, sebepsiz. Büyük konuşur, büyük toslarız. Asla dediğimiz her şeyi yaparız, vesselam. Kurallar yaratır, hiç de uymayız. Yine kendi kendimize eder, kendi kendimizi yeriz. Hızlı değer verip, şapa otururuz. Değer görmeyi de hak etmeyiz zaten ya, neyse. Birbirimizi de hiç anlamayız. Kaç insan, o kadar kafa vardır yani anlayacağın. Ağzımızda torba gibi olmadığından büzemeyiz, konuşur konuşur dururuz. Dolu konuşan bir kaç insanı da "Çok konuşuyor!" der sustururuz. Kendimizi üstün görme çabaları bunlar işte.

 Endişelere kapılır özümüzü unuturuz.

 Vel hasıl; geç kala kala ölürüz. Öldükten sonrasına da Tanrı bilir... 

 
Toplam blog
: 12
: 151
Kayıt tarihi
: 18.07.12
 
 

1993 İstanbul doğumluyum. Bir göçmen kızıyım. Her türlü alana ilgi duyan meraklı biriyim. Duygu v..