Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '11

 
Kategori
Psikoloji
 

İnsanın hayâsız ve haysiyetsizlik sınırı ne kadardır?

İnsanın hayâsız ve haysiyetsizlik sınırı ne kadardır?
 

komikkarikatur11.jpgİnternet alıntısı.


Yüzsüzlüğü ve pişkinliği ile bunu lehine çevirme şansı olabilir mi? Yazılan çizilen her şey için “bunlar benden bahsetmiyor” diyerek kendine terapi yapabilir mi? TDK nın sözlüğünde “Aptal” kelimesi için zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak, alık salık, Çingene, dilenci, sünnetçi, dalkavuk gibi anlamlar yüklendiğini gördüm. 

Birde şöyle bir Atasözü vardır “Söz uçar yazı kalır” ben, yazı ortamında üç toplantı dışında, özellikle hiç kimseyle MB ile ilgili, telefonla veya yüz yüze gelip konuşmadım! Öyle ki, birkaç MB üyesi, benimle telefonda konuşmak istemiş ve ben MB ile ilgili telefonda konuşmayacağımı dile getirmişimdir. 

Çünkü MB ta hiç kimseyle şahsi meselem yoktur. Telefonda veya yüz yüze konuşup halledilecek hiçbir problemim yoktur! Bir daha söylüyorum benim meselem MB içinde başlamış ve aynı yolla çözüme ulaşabilir-di! Şimdi yazdığı yazıları inkâr eden insanlar varken, Tüm kanıtları sayfalarından silerek yok ettiğini düşünüp, hiçbir şey olmamış gibi davranan insanlarla; yapılan telefon veya yüz yüze konuşmalar sonrası yazılacak yazılarda BÜYÜK ÖLÇÜ’DE İFTİRA RİSKİ varken, ben bu tuzağa düşecek kadar, aptalca, sorumsuzca davranabilir miyim? 

Şahit yok ispat yok; bunu tahmin etmemek büyük bir aptallık olmaz mı? Çünkü kişilerin sayfası kendisinin aynasıdır. Aynada görünen kişi pamuk prensesteki cadı veya Harry potterdaki Voldemort kadar kötü üne sahip birisiyse; her türlü ihtimali göz önünde bulundurmak gerekir! 

Bir sorunun kaynağı MB ta yazıyla oluştuysa ve buna birileri şahit olmuşsa bu sorunun çözümü yine aynı kişilerin önünde aranmalıdır. Yani iftira söz konusu değildir. Eskiden söz uçar yazı kalır-dı! Ama şimdi “güncelliğini yitirdi” diyerek olayı çözecek yazılar siliniyor! Eskiler her şeyi ve herkesi iyi tanıyor. Zaten pişkinlikle yazılan yazılara MB ta derin tecrübesi olanlar olumlu yanıt vermiyor. 

Muhatap bile almıyorlar! Ama yeni gelen üyeler öyle mi? “Mal bulmuş mağribi gibi” atlıyor olayın içine. Mağdura destek olduğunu sanıyorlar :) Geçmişini bilmedikleri biri için abartılı yazdıklarında, çok geçmeden kendileri mağdur oluyor. Dikkatli olmak lazım! 

Oysa zamanında kimler destek olmadı ki? MB ta sorumsuzca, geyik yaparak harcanan kredileri geri almak hayal artık. Kitap ehlinden insanların körü körüne yanlış insanlara verdiği desteği gördükçe; yazın dünyasındaki insanlarında molalarda sıradan insanlardan farkının olmadığını görüyorum! Beylik lafların hepsi fasa fiso! Ben kendimle gurur duyuyorum. :)) Hem ustayım, hem balıkçıyım, hem birçok yerde köşe yazarıyım! Bulduğum her köşede yazarım, Çünkü benim dostlarım beni yarı yolda bırakmaz! Peki, neden yarı yolda bırakmazlar? Şunun için; ben, hem kendi onurumu, hem arkadaşlarımın onurunu korur, onlara saygıyla yaklaşır ve saygı görürüm. 

Hiçbir dostumun karşısına farklı bir kimlikle çıkıp onları utandırmam. Öyle yazılar var ki sanırsınız hiçbir kuvvet ayıramaz bu dostluğu; ama ne o yazılar kalmıştır sahnede ne o dostluklardan bir eser! Peki, benim suçum neydi? Ben "ak" dediğimde, bana "kara" diye bağıranlar, iddialarımı inkâr edip sonra itiraf edenler nerede şimdi? 

Ben söyleyeyim... 

Sınır ötesinde hiçbir şey olmamış gibi yeni yazarlardan sosyal çevre edinme peşindeler... Eskiler yemiyor artık! 

M.Talip Girgin 

 
Toplam blog
: 438
: 826
Kayıt tarihi
: 07.01.07
 
 

Milliyet Blog'a hangi vesile ile kayıt olduğumu doğrusu hatırlamıyorum!  Bende birçoğunuz gibi ya..