İnsanları en mutlu eden iki olay..

İşte insanları en çok mutlu eden olaylar ve mutsuzluk kaynağı olaylar:

Evlenmek ya da çocuk sahibi olmak insanı aşırı mutlu ederken eşin kaybı ya da boşanmak insanı çok mutsuz kılabiliyor.

Araştırmalara göre, yetişkin bir insanın mutluluk seviyesi değişik olaylara karşı azalıp artsa da aynı seviyesine bir süre sonra geri dönüyor.

İngiltere, Amerika ve Fransa'daki iktisatçıların, Almanlar üzerinde uzun süredir sürdürdüğü araştırmanın sonuçları Ekonomi Dergisi'nde yayınlanmış. Araştırmaya göre; yetişkinlerin mutluluk seviyesi trajik olaylarda sıfırlansa da bir süre sonra eski seviyesine geri dönüyor.

Araştırmaya katılan 18-60 yaş aralığında Almanlara belli aralıklarla mutluluk durumları sorulmuş. Ayrıca, bu süreçte hayatlarındaki yaşadıkları etkili olaylar da sorularak gelişmelerle mutluluk seviyesi arasında bir bağlantı aranmış. Araştırmaya göre; işsizliğin insana yaşattığı mutsuzluğun 5 yıllık bir etkisi oluyor. Boşanma ya da dul kalma, kişinin mutluluk seviyesini dibe düşürse de seviye daha sonra toparlanıyormuş.

Çocuk sahibi olmanın da mutluluk seviyesine 2 yıllık olumlu bir etkisi olduğu da araştırma ile ortaya çıkartmış. İngiltere'deki Brunel Üniversitesi'nden Dr. Yannis Georgellis, "zaman herşeyin ilacıdır" ifadesinin pek çok durumda doğru olduğunu kaydetmiş. Psikolog Francois Moscovici, yetişkinlerin "sabit" bir mutluluk seviyeleri olduğunu ancak büyük olaylar karşısında geçici olarak etkilendiğini vurgulamış.

Bu vesile ile insan Oğlu’nun en fazla mutluluk hazını aldığı olayların evlenmek ve çocuk sahibi olmak olduğunu öğrenmiş olduk.

İşte gelişmiş toplumlar bu konuları araştırıp, ülke insanlarının nasıl daha mutlu olacağını ortaya koyup, insanlarına bu şekilde davranırsanız mutlu olursunuz, yok bu şekilde davranırsanız mutsuz olursunuz şeklinde uyarılarda bulunabiliyorlar.

Birde bizim topluma pompalanan konulara bakıyorum. Bırakın mutluluğu, insanlara geçim yolları bile anlatılmıyor. Varsa yoksa Ergenekon, birilerine yağ çekmek. İyi hoş güzel de senin işin birilerine yağ çekmek, birilerini, bir yerlere gammazlamak mı?

Bu ülkede herkes ne zaman işini yapacak? İktidarlar ne zaman Sosyal Devlet olma ilkesini uygulayacak, birbirlerinin sırtından para kazanmak için, arkadan gammazlamayacak. Niçin öğretim görevlileri, çocukları bütünlemeye bırakıp, biraz daha fazla para kazanma peşinde koşmayı bırakacaklar? Ne zaman Belediyeler seçim yaklaşınca il veya merkezlerini şantiyeye çevirmekten vazgeçip, hizmetlerini seçildikleri yıllara bölecekler? Ne zaman Sağlık Bakanlığı Kene için yeterli önlemi alıp, insan ölümlerinin önüne geçecek? Ne zaman bebek ölümleri gelişmiş toplumlar seviyesine gelecek? İşsizlik sorunu ne zaman çözülecek? Ne zaman üretim artacak? topraklar daha verimli halde ne zaman kullanılacak? Maden arama gayesi ile doğanın tahribatından ne zaman vazgeçilecek? Bilinçli şekilde yakılan ormanların yakılmasından ne zaman vazgeçilecek? Trafik cezalarının caydırıcılığı ne zaman sağlanacak? Trafik kazalarının önüne ne şekilde ve ne zaman geçilecek? Özelleştirme adı altında ülkenin en değerli kurumlarının satılmasından ne zaman vazgeçilecek? İnsanlarının, insan gibi yaşaması için imkanlar ne zaman sağlanacak?

Daha onlarca soru... Cevap bekliyor!..