İran'da şeriata dayalı devlet düzeni (Bölüm 2)

Sevgili Türkiye’li Dostlarım,  

İRAN’DA ŞERİAT NASIL GERÇEKLEŞTİ ? 

“İKİNCİ BÖLÜM” 

Siz sevdiğiniz o güzelim ülkeden durduk yerde belki de bir daha hiç geri dönmemek üzere ayrılmak ister misiniz? 

Yerinizi, yurdunuzu, tüm maddi ve manevi varlıklarınızı terk ederek… 

Hepsi bir can uğruna. Ailenizin, geçmiş soy ve “sop”unuzun bile bir daha mezarlarını dahi ziyaret etme şansınızın bulunmayacağı bir terk edişten söz etmek acı verdi mi hiç sizlere. 

Böyle bir acı yaşamanızı asla istemem. 

Elemle doluyor yüreğim. Gözlerim buğulanıyor, gözlerimdeki buğunun yansıması gözlük camlarımı nemlendiriyor. 

Bayrak ve vatan toprağı bir insanın en büyük ülküsüdür, onurudur, namusudur, şerefidir… 

Onun için mutlanır onun için üzülürseniz siz iyi bir yurttaşsınızdır. 

Ve düşünebiliyor musunuz, dünyada emperyalizmin odağı ve besleyicisi, kan bankası bir ülke sizin topraklarınız üzerinde bin türlü oyunlarını sahneliyor, rejiminizi yerle bir ediyor ve sonrasında da seçtiklerine şans vererek kucaklayarak bağrına basıyor. 

Hayır işte burayı iyi ayrımsamak gerekiyor. 

Sizi bağrına basarken dikkat ettikleri var… 

İstemleri var ama, istiyor gözükmüyor… 

Söylemleri var ama, sanki size değil genel prensipleriymiş gibi yapıyor. 

“God bless America” 

“God preserve America” 

“ In god we trust” 

“ God protect you ABD” 

Tanrı olarak bize güven, Amerika’yı koru, Amerika’yı koru Tanrım benzeri ifadeler, papazından, hahamına, dolarına kadar dillenen ortak mesajlarla şekilleniyor ve uygulanıyor…. 

Çünkü Amerikalı, Amerika çok kültürün, çok dilliliğin, çok dinliliğin ve çok derinliğin ülkesi… 

Dünyanın ve dünya dışının üzerinde, gizeminde varlığı tartışılmaz olan bir güçlü devlet… 

Karıştırıyor, bölüyor, yıkıyor, yakıyor, sonra yardıma başlıyor, yapmaya çalışıyor ve hükümranlığını kuruyor… 

Bunun benzerlerini dünya üzerinde görmekteyiz, görmektesiniz. 

Birinci bölümde sizlere aktarmaya çalıştığım bu cümleleri, yani dünya üzerindeki emperyalist ve bölücü Amerikan gerçeğini anımsayacaksınız. 

Anımsayamayıp yahut da ikinci bölümle okumaya başladığınızı düşünerek aynı cümleleri bu bölümün de başında yayınlamayı uygun gördüm. 

DEVAMLA; 

İRAN’DA ŞERİAT DÜZENİ (SÖZDE DEVRİM)

4 Kasım 1979'da Ayetullah Ruhullah Humeyni'nin önderliğindeki İslamcılar tarafından, inandırılmış doğru anlatımıyla kandırılmış İran halkının büyük desteğinin de sağlanmasıyla İran Şahı Rıza Pehlevi'nin iktidardan düşürülmesi gerçekleşmiştir.  

Bilinmesi gereken önemli bir stratejik husus, 4 kasım 1979 öncesi o dönemdeki, Şahın boyunduruğundaki İran‘ın, ABD'nin müttefiki olduğu için Başkan Carter, İran'ın ABD'deki 25 milyarı geçkin dolar tutarındaki varlığını dondurmuş ve Şah döneminde kararlaştırılmış olan silah ve askeri araçların satışını durdurmuş olmasıdır. 

1978’de Şah karşıtı ilk büyük halk gösterileri ile devrimin ön hareketleri başlatılmıştır. Grevler ve gösteriler ülkeyi ve ekonomiyi felç ettikten sonra Şah Şubat 1979’da ülkeden kaçmak zorunda kalmıştır. 

Sonrasında ise, yıllardır Fransa tarafından beslenen misyoner, Ayetullah Humeyni ve kadrosu, büyük bir halk kitlesinin coşkulu karşılamasıyla İran’a geri dönmüştür. 

Ayetullah Humeyni (17 Mayıs, 1900 - 3 Haziran, 1989), İran’da Şah rejiminin devrilmesini sağlayan Şiî bir İslami lider olarak İran ve dünya kayıtlarına geçmiştir. 

Aynı zamanda İran İslam Devrimi'nin Ruhani önderidir.(?) 17 Mayıs 1900’de İran’ın Humeyn şehrinde doğmuş olup, 3 Haziran 1989’da Tahran’da ölmüştür.

1979’da İran resmen, İslami Cumhuriyeti adıyla dünya coğrafyasında yerini almıştır. 

Bu süreçlerde İran halkı beklediği özgürlüklerin ileriki süreçlerde hayallerini bile süslerken korku ve endişe yaratacağından habersiz, önüne konulan, teokratik bir Anayasa’yı ve Humeyni’nin ülkenin dini lideri olmasını yapılan halk oylaması ile onaylamıştır.
 

Genel af çıkarılarak, uzun bir süre, İran halkının dünya ile radyo ve televizyon iletişiminin yasal olarak önü kapatılmıştır. Müzik ve gazete yayınları için Mollalar yönetimlerince alınan kararlar gereğince yasaklar konulmuştur. 

Bu dönemde, “Beni Sadr” İran Cumhurbaşkanı olmuştur.

Devrimin hızı ve gerçekleşmesi dünyada bir çok kişide şaşkınlık yaratırken, ülkenin içerisinde hissedilen İslami ve bağnaz baskıların hissedilmeye başlanıldığı her ahvalde bunun önlenmesine yönelik hükümet güçlerinin engellemelerinden kimse haberdar edilmemiştir. 

Hissedilen her tepki veya bir dedikodunun kaynağı derhal bulunarak yada ihtimalen bulunduğu sanılarak, o kaynak derhal yok edilmiş çıkan muhalif ses ve soluklar sonlandırılmıştır. 

Ciddi olarak ne askeri bir karşı koyuş, ne mali bir kriz ne de bir karşı ayaklanma yaşanmadığı için, hem milliyetçi hem de Marksist muhalif gruplar İslami gelenekçilerle birlikte Şah’a karşı mücadele etmelerine rağmen on binlercesi Ayetullah Humeyni yönetiminde İslam Cumhuriyeti ile sonuçlanan devrim sonrasında İslami rejim tarafından öldürülüp idam edilmişlerdir. 

Sadece benim aile köklerimden örnek vermek gerekirse bu sayı 629 suçsuz ve masum insandır. Nerede ve nasıl yok edildikleri (öldürüldükleri) hala bilinmemektedir. 

Bu hususta toplu yok etme ve mezalim hakkındaki araştırmacıların ortak kanaati, kimyasal yok etme sistemlerinin kullanıldığına dairdir. 

Kalan çözeltilerin DNA gibi teşhis ve kök seyreyleme gibi olanağı bulunmadığından, çözeltilerin ancak toprak veya denize karışmış olacağı kanaati kitleler üzerinde hakim olan düşüncelerdendir. 

Yıllar sonra gizli çekimlerle kamuoyuna gösterilen, vinçlerin kolları arasındaki çelik halatlar üzerinde idam ile ölümlendirilenlerin ise, mahkemelerde kesin suçluluk kayıtlarının bulundukları, esas itibarıyla suçlara karışmış olan bu kişilerin eldeki meri ve şeri kanunlar gereğince somut delillere dayandırılarak asılmış olabileceği sanısını yaratma senaryoları olduğunu söylemek de hata olmayacaktır. 

İran’da Şeriat Nasıl Gerçekleşti ? “Üçüncü Bölüm” le devam edecektir. 

Kaynak: M.Rahmani, How the transition took place in Iran, Sharia state? "Course Information" 

….. 

… 

.. 

Umarım sizleri bilgilendirebilmişimdir. 

Türkiye’ye Sevgilerimle. 

Muhammed RAHMANİ 

20. 10. 1997 Illinois – ABD 

TEKSAS - ABD 

e-posta: muhammedrahmani@hotmail.com 

http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=2291978