Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '11

 
Kategori
Dünya
 

İran’ı üç ülke birlikte vuracakmış

İran’ı üç ülke birlikte vuracakmış
 

RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR


 

 

YENİ OYUN…

İran’ı vuracaklar. Ne zaman? Kasım ayı içinde gerçekleşmesi bekleniyor. Suriye’yi, Libya’yı düşünmeden edemiyor insan.

Libya’da Kaddafi ve yıkılan diktatörlüğünün ardından halka vaat edilen demokrasiye bakın “Şeriat” evet, Libya açıkça şeriat rejiminin kollarına atıldı. Zaten istenen de buydu. Din yoluyla bir toplumu baskı altında tutmanın zemini çok önceden hazırlanmış ve şeriat rejimini ilan edenler de çok uzak bir yerden beslenmemiştir düşüncesindeyim.

Irak ve demokrasi. Hatırlayalım. Irak halkına özgürlük ve demokrasi vaadiyle başlayan savaş ve Saddam’ın devrilmesinin ardından Irak halkına ne sunulanlar.

Ne sunulacak sanıyordu halk? Halkı kandırmayı nasıl başarıyorlar?

Halka, yaşadıklarından daha iyi bir hayata kavuşacakları inancını aşılamak.

Dışardan bakanlar için dahi bir çeşit işgal senaryosu olgusunun düşünülmesi kaçınılmaz olurken, yer altı rezervlerinin iştah kabartıcı durumu karşısında, halk aymıyor. Ben de buna kopuyorum.

Ayaklanalım, yürüyelim, yıkalım vs. Hepsi iyi hoş da, sonu?

Sonunu bilmeden insan kendisini ateşe atar mı? Atmaz fikrindeyim.

Adamlar süper çalışıyor. Evet, aynen böyle düşünüyorum. Kim bilir Arap Baharının ilk kıvılcımlarını atanlar nerelerde şimdi?

Yeni bir paranoyayla karışıyor aklım. Bir film yahut oyun senaryosu okur gibiyim.

Sahne 1- (İç mekan, gece. Yer altı karargahı)

Asıl Adam(Siyahlar içinde ve siyah gözlüklerini çıkartmadan konuşur)

-Sen ve on iki adamın bu günden sonra bu ülke için yoksunuz. Artık yeni bir ülkeniz ve vatanınız var. Ülkemizin geleceğine katkıda bulunacak sizler gibi cesur ve yürekli evlatlarımızın görevlerini başardıklarını görmek arzusundayız.

Vatan Sever Asker(Baştan aşağıya siyahlar içinde ve gözlüklüdür malum)

-Allah’ın izniyle yüzünüzü kara çıkartmayacağız. Ülkemizin çıkarlarını korumak için ne gerekirse yapılacaktır Elhamdülillah.

Asıl Adam

-Aferin, tam ve noksansız bir eğitimden geçmiş olduğunuz inancına tamamen vasıl ettiniz beni. Tanrı yardımcınız olsun.

Vatan Sever Asker

-Allah’a emanet olun.

Sahneler ardı arkasına devam eder, oyunun sonu yaşadıklarımızdan farklı değildir.

Özgürlüklerine ve demokrasiye olan inançlarını koruyan halk ayaklandı ve meydanlara indi. Internet kanalıyla yayılan ve organize olan özgürlük yanlıları ellerinde bayraklarla sokakları doldurdu. Halk diktatöre ve zulmüne karşı tek yürek yürüyor.

Ellerinde bayraklar ülkenin dört bir yanından akın eden demokrasi ve özgürlük yanlıları canları pahasına savaşıyor.

Internet kanalıyla yapılan açıklamalarda muhaliflerin katledildiği ve halka karşı uygulanan katliamların durdurulması çağrılarına diktatör kulak asmıyor.

Sonuç, muhteşem kalabalıklar diktatör ve ordunun egemenliğine karşı verdikleri savaşı kazanıyor ve dikta rejiminden kurtulup şeriata doğru bayrak açıyor.

Yaşasın şeriat.

İran’a yapılacak saldırının Kasım ayında gerçekleşeceği şeklindeki haberleri okuyunca bu senaryoyu İran’da oynayamadılar mı? Şeklinde bir soru geldi aklıma.

Ahmeti Nejat’ın duruşu karşısında, halktan aldığı desteği kaybetmemesi ve diğer ülkelere kafa tutar hale gelmesine nasıl izin verdiler.

Birkaç oyuncu bulamadılar mı? İran halkı yeme gelmedi mi? Belki halk rejimden şikayetçi değil? Halkın beklentisini karşılayan bir yönetim ve ileride daha güzel günleri vaat edip halkı inandırdı.

Şeriat gibi bir koruları yok belki, zaten var onlarda neden korksunlar ki?

Ama yok, İran nükleer silah yapıyormuş. Belki de yapıyordur. Ama size ne? Siz yapınca gelişme oluyor da İran yapınca mı tehlike unsuru oluyor? Garip bir mantık, çelişkili. Ben yaptım oldu, sana yok tren doldu şeklinde bir anlayış.

Saldırmadan iki kez düşünün

İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi, “ABD maalesef uluslararası konularda akli melekelerini ve basiretini yitirdi. Artık sadece güçlerine güveniyorlar” diye konuştu. Salihi, en kötü senaryoya karşı hazırlıklı olduklarını belirterek, “Ama umarım ABD, İran ile çatışma yoluna girmeden önce iki kez düşünür” dedi. İsrail’in füze denemesiyle ilgili soru üzerine Salihi, “Bu hiç önemli değil. Böyle şeylerle canımızı sıkmıyoruz” diye konuştu.

Adamın açıklamasına bakın, “İki kere düşünün” diyor. Ben de “Helal sana” diyorum. Amcaya kafa tutmak vay be! Hele şu füze denemelerine ilişkin yoruma bayıldım.

Şimdi sırada Suriye var. Halkına zulüm eden bir yönetim. Halkı katleden bir yönetim. Tanıdık geliyor mu? Halk demokrasi ve özgürlük istiyor. Bak sen. Halk muhaliflere yapılanları kınıyor. Bak, bak, bak. Muhalifler kim? Şüphesiz onlarda yönetimi düşürüp ülkeyi aydınlık şeriat rejimine bırakırken “Allah’a emanet olun” diyecek ve uçaklarına atlayıp biz görmeden ülkeleri tarafından ödüllendirilip tatilin tadını çıkartacaklardır. Kasım ayında bitecek bu oyun açıklamaya bakınca.

İşte deve, işte hendek.

Kim geçecek, kim kalacak?

İtiraf etmeliyim ki, bir kez oyunu yazmaya başlayınca insan kendini tutamıyor. Sahnelerin ardı ardına koşturması ve yazarken olayın içinde koşturup, kimin ne yapacağına ve nasıl yapacağına karar vermek süper bir duygu.

Yazıyorsun ve yazdıkların sahnede beden buluyor. Hele bu kısmı tarif edilemeyecek denli büyük keyif.

Adamlar haksız da değil. Yazıyorlar, oynuyorlar ve oynatıyorlar.

Ne denir? Bravo!

Sağlıkla ve mutlu kalın 04/11/2011

Gülay Mustafaoğlu

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..