Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İş görüşmeleri ve doğurma eğrisi

İş görüşmeleri ve doğurma eğrisi
 

Bir iş görüşmesi. Yine umutlar. “İşe girersem şöyle yaparım, böyle yaparım”lar.. İş görüşmesi yapacağım ‘plaza’ya giriyorum. Plaza dediysem bizim apartmandan hallice.. Güvenliğe iş görüşmesi için geldiğimi söyleyip yukarı çıkıyorum. Başka adaylar da var. Sırayla alıyorlar. Beklerken o formlardan dolduruyorum. Kocam dışarda beni bekliyor. Pırıl pırıl bir haftasonu.. İşe girersem o günlerde de çalışacağım. Onlarca ay evde oturmanın hamlığını atıp iş görüşmesinde canlı ve dinamik olmalıyım. Neyse sıra bana geliyor. Evde oturmaktan şişmiş gövdemi şöyle bir gerip içeriye giriyorum. Adam bir masanın ardında oturuyor, önünde özgeçmişler. On küsur yıldır bin tane iş yapmışım, benden tecrübelisini mi bulacaklar? Aradıkları tecrübeyse tabii. O arada aklımda bir önceki akşam arkadaşlarımın söyledikleri; “En az parayı isteyeni işe alırlar.” Para konuşmayacağım, çok kararlıyım. Gerçi kuzu kuzu yazmışım önümdeki formda kaç para istiyorsunuz sorusuna makul bir şeyler.

Adamla görüşmeye başlıyoruz. Küçük parmağımla bile kolaylıkla yapabileceğim bir iş. Yapılacak işler sorun değil zaten. Kaç para verilecek? Kaç saat çalışılacak? Sosyal olanaklar ne? Benim aklımda bu sorular var iken adamın aklında bambaşka sorular var. İlk soruyu patlatıyor; “Çift soyadından anladığım kadarıyla evlisiniz?” “Şeyyy evet..”*sıçtık* “Çocuk var mı?” “Yok”*double sıçtık* Adama koca bir cv getirmişim benim hakkımda merak ettiği ilk şey ne zaman doğurabileceğim oluyor. “Doğurmayacağım kardeşim, zaten bu işsizlikte nereye doğuruyorsun” diyecek oluyorum, susuyorum. İş tecrübesi benden az ama halihazırda işi olan erkek arkadaşlarım hak veriyorlar bu noktada. Neymiş? İşe giren evli kadın hemen doğururmuş, sonra uğraş dur muş.. Yaş olmuş 30 muş..

Peki güzel kardeşim biz ne yapacağız? İş kur desen kuramıyorsun, işe gir desen giremiyorsun. Öyle bir acayip arafta kalmış haller. İş görüşmesi hüsranla sonuçlanıyor. Eşim bana hediye almış. Güzel bir çerçeve. İşe girersem dahasını da alırmışız. “Evlisin dediler, iş vermediler” diye tabela asıp sırtıma öyle dolanasım var. “Evlisin” dedi, “çocuk yok mu?” dedi, “olmaz bu iş” diyor ve onun da hayallerini suya düşürüyorum. Gelsin yeni faturalar gitsin yeni parasızlık günleri. Sofistike ev hanımlığına devam. Sahi Andre Kertesz’i de çok severim. Sen de sever misin kocacım?

 
Toplam blog
: 4
: 472
Kayıt tarihi
: 09.04.12
 
 

Üniversite mezunu, işsiz, ev hanımı -ama sofistike- nasıl oluyor onu anlatıyorum. ..