İŞİD, Kobani ve Türkiye

İŞİD, Kobani ve Türkiye üzerine.

Bunlar, İşid isimli Örgüt,Selefi-Vahabi'lerdir ve kendileri Hz.Ali yi katleden ekoldür ve asla Mevlevi- İhvan-Saidi Nursi, Ehli sünnet ve Ehli beyt olan Müslümanlarin ekseriyetiyle hicbir ortak noktasi, islami yorumlariyla benzerlikleri yoktur. Siz hic kafa kesen bir Nurcu, Silah sikan bir İhvanci, türbe yikan bir Ehli beyt gordunuz mü? İslamiyeti şekilci islam haline getiren bu ekol, islamin ilk yillarinda bile vardi ve hala var. Ve maalesef ki bu islami yorum Suudi Arabistani'da yönetmektedir. (Bknz; Suudi arabistanda ki yasaklar, kadina bakis açisi ve türbe ziyareti konusunda ki yaklasim). Ne gariptir ki bu anlayisin en büyük muttefiki ABD olmustur. Belki gerekceleri yilda Milyarlarca Dolarlarin petrol-silah alisverisi sayesinde iki ülke arasinda gidip gelmesidir. Tek teselli noktamiz ise Endonezya'dan, Kosova'ya müslümanlarin bu anlayisi reddetmis ve benimsememiş olmalaridir.

Yalniz batinin İslam'in anildigi her haberde bu kitleyi ekranlara tasimasi , Twitter, Facebook ve Youtubue ile maximum reklam minimum gerceklikle islamifobiyi algida zirveye cikarmalarini ise sizin vicdaniniza birakiyorum.

İSİD'in saldirdigi her mazlumu, İraktaki şii Türkmenler,  Araplar, Yezidiler. Suriyedeki Nusayriler, Kürtler her kim olursa olsun savunmak ulusal ve uluslararasi toplumda ses getirilmesini sağlamak vicdani görevdir. Bu vicdani görev kim tarafindan dillendirilirse destek vermek insanlik namina önemlidir. Peki bunu eylemsel düzeyde dile getirmenin bir siniri var midir?

Evet tüm dünya da vardir ve ülkemizde de vardir.İşin yasal boyutunu merak eden ilgili yasalara bakip görebilir. Ama vicdani sinirlari da vardir. Hem eylemciler için hem de izleyiciler için.

Her gördügun sakalliyi İSİD destekcisi olarak görüp saldiramazsin, her bankayi taşlayamazsin, her kafana esen esnafi yagmalayamazsin, hastaneye, dersaneye, derneklere, okullara velevki siyasi rakibiniz olsun parti binalarina molotof atamaz, ambulansi yakamazsin. Lastik yakarsan kokusu mahallendeki kürtlerden baska kimseye gitmez.Taş atarsan kardesinden baskasini yaralamazsin. Bunlari başka ülkede asla yapamazsin.

Lakin diğer taraftan tüm olanlara rağmen Kobani hassasiyeti gösteren herkesi de PKK'li gibi bir siyasi mecraya sokamazsin.Her sokağa çikana Terörist muamelesi yapamazsin. Olan bu gelismeler karşisinda ise "Kürtler şöyle, Türkler böyle" gibi akil tutulmasiyla söylenen cümleler kuramazsin.Twitter'da hiç bir halk adina bir başka ırka insanlik dışı bir tavirla yorumda bulunamazsin, yorumunla nefret suçuna zemin hazirlayamazsin.

Peki HDP?

Kendi çocuklarini özel kolejlerde okutup sicak evinde oturarak "Kobani düşerse Türkiye'de çözüm süreci biter" tarzi bir aciklamayla hem Kürtlerin hem Türklerin kaderiyle bu kadar kolay ve cikarci bir siyasi tehditle oynamak BARİŞ ismini en cok kullanan partiye yakişmiş midir?

Peki Hükümet?

Her insani meseleyi Esad inadi üzerinden dillendirmek.Kobani kantonu kuruldugu zaman "oldu bittiye getirmeyiz " deyip. İSİD Suriye'nin yarisini ele gecirmesine ayni tepkiyi vermemek ve uluslararasi toplumu ayni Misir, Gazze, Humus olaylarinda oldugu gibi şiddetle eleştirmemek güvensizlik yaratmaz mi?Elinizden gelen başka şeyler de eminim ki vardir.

Peki Muhalefet?

Bu konudaki görüşünüz izle, seyret ve birbirlerini yesinler midir? Hiç sivillerin zarar görme ihtimali vicdaninizi yaralamaz mi?

Peki ya BM?

Neyi bekliyorsunuz yeni bir Bosna katliami mi? Yoksa ABD , Rusya ve Çin'in bitmeyen ihraç edecekleri silahlarini mi? Bu konuda tek sorumluluk sizde, tabi umrunuzdaysa.

Bu konuda söylenecek çok şey var ama benim son sözüm Silahlar üzerine olsun...

New York Times' taki haber;
İŞİD in kullandigi muhimatlar incelendi ve nerde üretildiklerine bakildi..Resim ekte, yorum sizde..

http://mobile.nytimes.com/2014/10/06/world/isis-ammunition-is-shown-to-have-origins-in-us-and-china.html?_r=2&referrer