İskilipli Atıf şapka takmadığı için asıldı(!)

"Atatürk, İskilipli Atıf Hoca'yı şapka takmadığı için astı." cümlesi, tarikatler tarafından kandırılıp da Atatürk düşmanlığı yapan insanların bulunduğu her siyasi tartışmada kulaklarımıza aşina gelen cümlelerden birisidir.

Kimi "Frenk Mukallitliği ve Şapka risalesi" yazdı diye kimi de şapka takmayı reddettiği için asıldı der... Öyle ya da böyle dillerden düşmeyen bir konu. Bakalım.

Bu konuyu ilk duyduğumda İskilipli, Atıf, şapkadan dolayı asılan hoca kelimeleri benim için bir anlam ifade etmiyordu. Üniversiteye başladığım yıllarda çevremde Atatürk'ü eleştiren hatta ve hatta eleştirmeyi bırakıp bizzat sevmeyen ve düşmanlık yapan insanlara çokça rastladım. Bu insanlar Atatürk'e karşı öyle güzel dolduruşa getirilmişlerdi ki, onlarla yarım saat muhabbet ettikten sonra "aslında bu vatanı Atatürk kurtarmadı, orduların başına o geçmedi. Onun kayda değer hiç bir etkisi yoktu, o olmasaydı başkası olurdu, keşke başkası olsaydı dinimiz gitmezdi" şeklindeki düşünceler başınızın üstünde uçuşmaya başlar. Tam bir saçmalık!

Gelelim konumuza.

O koskoca Atatürk, Türklerin son başbuğu o haldeki bir ülkeyi kenara bırakıp, bir insanı şapka takmadı diye nasıl asar? Böyle bir saçmalıkla uğraşır mı? Hadi diyelim uğraştı, şapka takmadığı için malum hocayı astıııı. Atatürk'ün cenazesinde neden mahşeri bir kalabalık vardı? Dikkat ederseniz o cenazede başı kapalı teyzelerimiz, sarıklı cübbeli (buraya dikkat) amcalarımız vardı. Şapka takmadı diye hoca asan liderin cenazesine gidicek kadar aptal mıydı bu halk? Hem de şapka takmayarak!

Korkarım ki 1950'lerden sonra daha doğrusu tam tarih verecek olursak 1953'ten sonra yerli okullarımız Amerikalıların eline verilerek ilk Amerikan koleji ve devamında eğitim sistemimizin bizim elimizden yavaş yavaş çıkması ile ülkemizdeki kahramanlar vatan haini, vatan hainleri kahraman ilan edilmeye, daha doğrusu buna inandırılmaya çalışıldı. Bunun devletin kurumları tarafından yapılması ise durumun vehametini ortaya koymaktadır. Neyse.

Bu İskilipli Atıf Hoca(!) Kurtuluş Savaşı karşıtı Alemdar gazetesinde "İslamın kilidini İngilizler koruyacak." diyen bir meczup.

1924 yılında şapka dolayısıyla Frenk Mukallitliği ve Şapka (Batı Taklitçiliği ve Şapka) isimli bir kitap yazdı. Daha şapka devrimi olmadan. Fakat bu kitabı yazdı diye asılmıyor. Aralık 1925'te Şapka Kanunu kabul ediliyor. Olay bundan sonra gerçekleşmeye başlıyor. Bazı kışkırtıcılar şapkayı bahane ederek bazı şehirlerde taşkınlıklar çıkartıyorlar. " Şapka geldi din elden gitti" şeklinde saçma sapan iddialarda bulunup halkı kandıran kendini bilmezler var. Bunları nereden biliyoruz? Çünkü bu adamlar yakalanıyor. Hepsinin belgeleri var.

İskilipli yargılanıyor. Bir daha bu kitabı basmayacaksın ve dağıtmayacaksın deniliyor ve serbest bırakılıyor. Tabii bu sıralar Şey Sait ayaklanmasının çıktığı dönemler. İsyan çıkan yerlere bakıldığında bu kitapların "el altından dağıtıldığı" görülüyor.

Bunun sonucunda mahkeme belgeleriyle şu iki iddiasını kanıtlayarak Hoca'yı asıyor:

1- Sen bu kitapları dağıtarak halkı isyana teşvik ettin, kışkırtıcılık yaptın,

2- Kurtuluş savaşı yıllarında da ihanet bildirileri hazırlayıp halkı Mustafa Kemal’i öldürmeye teşvik edenlerin başında yer aldın.

Yani sonuca gelecek olursak. İskilipli Atıf Şapka takmadığı için asılmadı. O dönemde ve ondan sonraki dönemde halk rahat rahat şapkasını da taktı, sarığını da giydi, fesiyle de dolaştı. İskilipli'nin asılma nedeni yazdığı kitapla halkı kandırarak kışkırtıcılık yapmasıydı. Sonu oldu.