İsrail ve gemilerimiz

Türkiye cumhuriyeti ve sevgili yöneticileri, Gazze’ye giden gemilerin arkasından baka kalırken, hala daha İsrail’in özür dilemesini bekliyor. İsrail de sadece Orta doğu’ya değil, resmen bütün dünya’ya meydan okuyor. Aslında hem okuyor, hem de okutuyor.

Bunun birkaç sebebi var, her ne kadar uluslar arası anlaşmalara aykırı hareket ediyor desek de, işin özü esasen öyle değil. İsrail hükümeti gemiler Gazze’ye hareket etmeden diplomatik yazışmalarla gemilere geçit vermeyeceğini açık ve net bir dille ifade ediyor, bizde hala ısrar ediyoruz. Benim uyguladığım ambargoyu, uluslararası hukuktan aldığım içinde sizler “Sivil toplum” örgütleri delemez diyor. Kendini savunuyor, benim sivil halkıma da Hamas zarar veriyor diyor. Diğer bir taraftan paranın gücü, silahın gücü bende diyor. Sırtımı da ABD dayadım, siz sakın benim kapıma dayanmayın diyor. Bizim sayın yöneticilerimiz de hala İsrail üzerinden ve göz göre, göre ölümün kucağına gönderilen 9 Türk vatandaşımız zerinden siyaset yapmayı sürdürüyor.

Peki 9 Türk vatandaşımızı kaybetmemek adına ne yapmalıydık? Çok basit bir şey.. TÜRK KIZILAY’I adı altında Gazzeye yardımlarımızı götürebilir, Ortadoğudaki havayı bu kadar germez. 9 TÜRK vatandaşının da ölümüne sebebiyet vermemiş oluruz. Aslında sorulması gereken ve deşilmesi gereken o kadar çok detay var ki, Osmanlı askerlerinin Filistin’de yaşadığı o kaos dolu zamanlarımı anlatsak, konuşsak. Yoksa kendi topraklarını İsraillilere parsel, parsel satan Filistinlilerin bu gün neden bu kadar acıya maruz kaldığını mı konuşsak. Yoksa Ortadoğu’ya anlamsız bir sebepten dolayı lider olmaya çalışan Sayın yöneticilerimizi konuşsak. Konuşulacak ve tartışılacak o kadar çok konu var ki, bir ara durup herkes hak ettiğini yaşar ve görür demek geliyor insanın içinden. İşte bu örnekten yola çıkarak, Türkiye’nin doğusunda bir KÜRT devleti kurulmasını bu gün isteyenlerin geleceklerinin de Gazze’den farklı olmayacağını bu gün ben biliyorum, Bu gün aslında aklı başında olan herkes biliyor. Öğrendim ki; Artık paranın gücü konuşuyor, paran varsa her şeyi, “kendini paraya satabilme olasılığı olan” herkesi satın alabilirsin. Gemi de alabilirsin, sığır çiftliği de kurabilirsin, kuş gribi sonrası entegre yumurta üretim tesisi de…