- Kategori
- Blog
Issız bir adada, yanınıza 3 şey ne alırdınız? "Nikah cüzdanı, 6 fotoğraf ve oturma raporu" dendi,

Diyelim ki, ıssız bir adaya düştünüz. Yanınıza ne alırdınız? Vahşi bir orman. Sizden başka kimse yok. Akrebi bol. Ne yapardınız? Yanınızda ne bulunsun isterdiniz? Bilmece gibi bir soru değil mi?
Röportajlarda eskiden çok sorulurdu. O zaman gözler tavana dikilir, kısık gözlerle ve güleç bir ifade ile düşünülürdü.
Şimdi sorun, pat diye söylüyorlar. Biz de sorduk önümüze gelene. Çeşit çeşit cevaplar aldık.
Birisi, “ekmek, peynir, zeytin” diye, bir çırpıda sayıverdi.
Bir diğeri, “Recep Tayyip Erdoğan” dedi. Sanki üçü de aynı şahıs değilmiş gibi. Bir başkası “ Bıçak, su, ekmek” dedi. Eh, makul dedik içimizden.
Kimi dedi, “Alaaddin’in sihirli lambası, kimisi 3 kadın, kimisi “beynim yeter bana” dedi. “Kaçak tütün, çakmak, çay” “Hülya Avşar, Hülya Avşar, Hülya Avşar” dedi. Devamla “Nikah cüzdanı, 6 fotoğraf, ikametgah ilmühaberi” diye işi gırgıra döktü. “Ekmek, peynir zeytin” diyenler de çıktı. “Bir Yahudi, bir ateist, bir Çingene” diyenin yanı sıra “gemi, kaptan, rota” diyen realistler de çıktı.
Böylesi mini soruşturmayı, hikayecimiz Tarık Dursun K aklıma getirdi. Yazdığı son romanı, her biri 450 sayfalık iki cilt eser yazmış. İsmi. ” bir gün, bir ıssız adaya düşerseniz”
Bu kitabı imzalayıp verince, çevirdim sayfalarını. Kendisi de şöyle giriş yapmış:
“Bu soruyu niçin en çok yazar - çizer- takımıyle bilge kişilere sorarlar? Onların vardıkları değer yargıları çok mu ilginç, çok mu önemli herkesten?” Diyor. Ve devamla da “Olabilir. “ diye ekliyor. Derler ki: “Issız bir adaya düşerseniz veya düşseniz:” Issız bir adaya düşmek, günümüzde pek sık rastlanan bir olgu değil. “ Böyle diyor yazarımız.
Ünlü hikayecimiz, yukarıdaki suali, bizlerin anladığı manada sormuyor bu kitapta. Ya ne diyor? “Evet. Günlerden bir gün, bir ıssız adaya düşerseniz acaba yanınızda hangi kitapların olmasını isterdiniz?” Böyle soruyor.
Tarık Dursun K, devamla diyor ki: “ Hem geçmişte edinilmiş kültürü yenileyecek hem de yeni bir alt kültür yaratacak kitaplar olmalıdır insanın hayatında diyor özetle.
Tarık Dursun K, uzun bir çalışma ve araştırmanın ürünü olan bu kitabı ile “Gılgameş Destanı”ından başlayıp Homeros’un “İliada “ ve Odissea’sıyle süren J. Steinbeck’in Gazap Üzümleri’inde son bulan, evrensel edebiyatın en seçkin (yazarları, biyografilerini, eserlerinin uluslar arası alandaki yerleriyle birlikte gerçek değerlerini saptayıp, yanı sıra her kitaptan geniş bir özetle en ilginç bölüm örneklerini de içeren )kitaplarını sunuyor.
Öyle ya. Dünyaya bakış açılarını yenilemek amacını güdenler ile temelde sağlam ve aynı zamanda çağdaş bir alt-kültüre sahip olmak isteyenlerin başucu kitabı olmaktadır bu yapıt.
Yazarlığa özenip bloğunuzda güzel eserler vermek istiyorsunuz. Her şeyden önce çok okumak gerekli. Bildiklerimiz, onca okuduklarımız arasında aklımızda kalanların birer kıymığıdır ortaya döktüklerimiz.
Bilgi olmadan fikir sahibi olunmaz. Bu bir kaide oluyor. Ünlü yazarımız da bizlere bunu işaret ediyor zaten bu kitabında
Bu kalın kitabın müsvettesini elle yazmış. Bilgisayardan hoşlanmıyor. Daktilo derseniz işine gelmiyor. Ne büyük zahmetler değil mi?
KİTABIN ÖN YÜZÜ
KİTABIN ARKA YÜZÜ