Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '13

 
Kategori
Güncel
 

İstanbul 2020 olimpiyatlarını neden kaybettik?...

İstanbul 2020 olimpiyatlarını neden kaybettik?...
 

Olimpiyat ruhunu reddederek 2020 Olimpiyatlarının kazanılamayacağını dünyaya ispat ettik!

Olimpiyat ateşinin çıktığı Olimpos dağına ve Hitit, Firig, Urartu,Selçuklular, Osmanlı gibi bir çok medeniyete beşiklik etmiş Anadolu’nun tarihine vurgu yapmadan hazırlanmış klişe bir tanıtım filmi ile çıktığımız Olimpiyat arenasında şerefli ikincilik ile yetinmek zorunda kaldık.

Olimpiyatın barış, çalışma, eşitlik, dayanışma, irade ve zafer olarak özetleyebileceğimiz kapsamını içselleştirmeyen bir ülke olarak doğrusu ikinci olarak seçmelere veda etmemiz başarı bile sayılabilir!

Türkiye’nin gözü kulağı Buenos Aires’e kilitlendi. Sosyal medyada Olimpiyat ile ilgili gelişmeler an be an yansırken bir taraftan da Türkiye’nin sokaklarında polisin göstericilere uyguladığı şiddet olimpiyatları devam ediyordu.

ODTÜ ormanına sahip çıkan eylemcilere uygulanan şiddet ülkenin bir çok yerinde protesto edilirken tutuklama haberleri yansıyordu sosyal medyaya.

İktidarın “% 50 oy aldım istediğimi yaparım, karşı çıkanı ezerim” icraatları; Gezi Direnişi’nden yeterli dersler çıkarılmamış olduğunu teyit etmek istercesine inatla muhalif gösterileri bastırmak üzere devam ediyordu..

Bir taraftan 2020 İstanbul Olimpiyatları için Buenos Aires’te Olimpiyat’a talip olup, diğer taraftan içerideki sorunlarını ortak akıl ile çözme yolunu denemeyen ülke fotoğrafı kuşkusuz Olimpiyat Ruhu denilen değerler ile çelişiyordu.

Sanki Olimpiyat seçmelerinde ipi göğüslesek; ülkenin tüm sorunları bitecek, ülkeye barış, hoşgörü egemen olacaktı.

Eğitimden sağlığa, spordan ekonomiye köklü sorunlarını çözüp sosyal adaleti sağlayamamış, demokrasi hukuk, adalet problemlerini çözmeyi becerememiş bir ülke olarak ilk ikiye kalmamızı başarı olarak sunacaklara da söyleyecek söz bulamıyorum.

Dışarıda komşularıyla kavgalı içeride ise kürdüyle, alevisiyle, kendine oy vermeyen yurttaşlarıyla barışamamış bir iktidarın egemen olduğu Türkiye, sanki olimpiyatı alsa başımız göğe erecek!

İstanbul sokaklarında belli bir saatten sonra kadınların tek başına gezemediği, turistlerin tecavüz edilip katledildiği, parklarda oturan sevgililere GBT yapıldığı, sokaklarında, metrolarında öpüşmenin, gitar çalıp şarkı söylemenin ahlaksızlık olarak görülüp kadrolu anonsçular tarafından uyarıldığı ve insanların hayat tarzına müdahale edildiği ülke imajını; mini etekli kızların boy gösterdiği ve fonda ezan sesi ile Rihanna şarkısının karıştığı tanıtım filmi örtemedi doğal olarak.

Malumun ilanı olduğu üzere Olimpiyat seçmelerinde oy verenler Türkiye seçmeni gibi karakteristik özellikler göstermiyor. Bulgur, kömür, makarna ve başörtüsü istismarı, mağdur edebiyatı ile oy alma becerisi(!) dışarıda sökmüyor.

Mısır’ın, Suudi Arabistan’ın bile oyunu alamayarak makus kaderimizle baş başa kaldığımız için “Hıristiyan dünya”, “Türkiye düşmanları kına yaksın” diyerek beceriksizliği de örtemeyiz bu saatten sonra!

Ortadoğu coğrafyasında akılcı politikalar uygulayarak şiddetin, savaşın dışında kalmayı beceremediğimiz gibi giderek kendi içimizde de bölünürken doğrusu olimpiyatları alsaydık Olimpiyat Ruhuna ayıp olurdu.

Ne diyeyim memleketi Allah korudu!“İŞTE BU KADAR...OLİMPİYATLAR İSTANBUL'DA...TEŞEKKÜRLER BAŞBAKANIM...TEŞEKKÜRLER EMEĞİ GEÇENLER...BÜYÜKSÜN TÜRKİYE...” diye tiwit çakıp, kaybedince; “GEZİCİ VATAN HAİNLERİNİN ARJANTİN DE YAPTIĞI PROTESTO ORDAKİ OY KULLANAN ÜYELERİ ETKİLEMİŞ.ÜLKENİZE YAPTIĞINIZ KÖTÜLÜKLE GURUR DUYUN HAİNLER” diyen kafayla, olimpiyat alsak ne olur almasak ne olur…

asiyazar62

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..