- Kategori
- İstanbul
İstanbul dinlenmiyor gözler kapalı

Eski İstanbul'a Özlem...
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
Mümkün hissedebilmek uzaklardaki iki gemiyi
Ve yarışırcasına çıkardıkları siren seslerini
Akabinde duyuyorum aralarındaki çarpışmayı
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
...
Rüzgar esmesine esiyor ama
Ağaç kalmamış ki sallansın yaprak dallarında
Uzaklarda. Çok uzaklarda
Duyabilmek mümkün kornaları, sonrasında gelen küfürleri
Trafik desen arapsaçı
İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı
...
Uzaklardan gelen “gol” sesleri
Ve hemen sonrasında kurşun sesleri
Acaba kim gitti kurban serseri bir kurşuna
Sonrasında zor olmalı sarılabilmek tekrar hayata
İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı
...
Ağlar çekilmiyor artık dalyanlardan
Çekiç sesleri gelmiyor doklardan
Gelen, “imdat” sesi yüzme bilmeyen çocuklardan
Konuşulan şive İstanbul şivesi değil artık
İstanbul dinlenmiyor gözler kapalı
...
İstanbul dinlenmiyor gözler kapalı
Sesleri yükseliyor demircinin ve eskicinin
Geceleri ansızın geçiyor sivrisinekleri yoketme aracı yollardan
Çıkardığı duman doluyor içeriye yaz günü açık camlardan
Solunulmuyor İstanbul’un temiz havası
Değmiyor bir kadının suya ayakları
İstanbul dinlenmiyor gözler kapalı
...
İstanbul artık eski İstanbul değil, biliyorum
Ancak halen bir genç kız kadar güzel , hissediyorum
Boğaziçi ise sanki boynundaki bir takı
Tüm ihtişamıyla duruyor Kapalıçarşı
Ayasofya ve Sultanahmet Meydanı
Saraylar ve KızKulesi
Medeniyetlerin beşiği
Tüm olumsuzluklara karşı ne muhteşem bir şehir ki
İstanbul halen kendisine çekebiliyor insanı
Not: Bu şiir, şair Orhan Veli Kanık'tan esinlenmiştir.