- Kategori
- Kitap
İstanbul Hatırası- Ahmet Ümit

Kitabı 2010 yılında okudum ancak kitapla ilgili notlar almıştım. Şimdi onlardan yola çıkarak sizinle kitap hakkındaki görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Ahmet Ümit'in ilk okuduğum romanıydı İstanbul Hatırası ve bundan sonra Sis ve Gece, Bir Ses Böler Geceyi ve Aşk Köpekliktir adlı romanlarını da okudum konumuza dönecek olursak; ilk kez polisiye bir roman okuduğum için önyargılıydım başta, kitabın kalınlığı da gözümü korkutuyordu doğrusu. Kitaba başlayınca tüm bu önyargılarım yok oldu. Kitabın içinde sürüklendim. İzmir'den İstanbul'a çekti gezdirdi sanki beni İstanbul'un; tarihinde, kültüründe, farklı yaşam öykülerinde en önemlisi de. Beklenmedik bir sonla bitişiyle de önce şaşırtıp, sonra hayran bıraktı kurgusuna. Şimdi İstanbul Hatırası adlı Ahmet Ümit'in romanından bazı alıntılar yapacağım. Kitabın sizde merak uyandırması ve kalıcı olması adına.
''İstanbul ilk adı Byzantion. Kral Byzas, bu şehrin ilk kurucusu olarak kabul edilir.''
Balat; Romanı birinci tekil kişi anlatımıyla yazan başkahramanımız Başkomiser Nevzat'ın doğduğu, büyüdüğü yaşlandığı yer.
''Bu şehir ardından gelecek senin / aynı sokaklarda dolaşacaksın / aynı mahallede ihtiyarlayacaksın / aynı evlerde kır düşecek saçlarına / bu şehirdir gidip gideceğin / Başka bir yer umma...''
''Yine bir sızı var içimde akşam oldu diye.''
''Allah'ın zalim kulu olmaktansa mazlum kulu ol.''
''Toplum çürümüş neresinden tutsak elimizde kalıyor.''
''Kandilli yüzerken uykularda/ Mehtabı sürükledik sularda / Bir yoldu, parıldayan gümüşten, /Gittik... Bahis açmadık dönüşten. / Hülyai tepeler, hayal ağaçlar... Durgun suda dinlenen yamaçlar... / Mevsim sonu öyle bir zaman ki / Gaaip bir musikiydi sanki. / Gitmiş kaybolmuşuz uzakta, Rüya sona ermeden Şafakta...''
Not: Bu ilk kitap blog'um olup, beklentinizi karşılamama olasılığı mevcuttur.