İşte bugünkü falınız

Sevdikleriniz sizi aramak istiyor, fakat uzun süredir aramadıkları için buna cesaret edemiyorlar.

Telefonunuzdan silseniz bile kalbinizden silemediğiniz dostlarınız sizi konuşuyor.
Kulaklarınızı çınlatıyorlar.

Eski dostlarınızı siz de unutamıyorsunuz.

Bugünlerde bir ikisiyle karşılaşabilirsiniz.

Aranızdaki kırgınlıklar hiç önemli değil.

Aslında onların dostluğunuzu daha da perçinlediğini göreceksiniz.

İçinizdeki sıkıntıların nedeni biraz da maddiyata dayanıyor.

Fakat siz alacak verecek işlerine biraz fazla takılıyorsunuz.

Herkes sizin istediğiniz gibi olamayabilir.

Arkadaşlarınızı hemen eleştiri yağmuruna tutmayın.

Onları silmeye kalkışmayın.

Özelliğiniz olmamasına rağmen çabuk kararlar veriyorsunuz.

Aceleci olmayın.

Siz size düşeni yapın.

Bu konuda kendinize biraz zaman tanıyın.

Hemen kabullenmek gibi zayıf bir tarafınız var.

Pes etmeniz öyle kolay olmamalı.

Bir de siz çok basit şeylerle kendinizi yıpratıyorsunuz.

Mizacınız güçlü olmasına rağmen bunu kullanmayı ihmal ediyorsunuz.

İstediğiniz bir şey olmadı diye hemen arabeskleşmenin bir faydası yok.

Her suya düşen boğulacak değil ya.

Önce şu panik tavrınızı bir kenara bırakın.

Biraz daha ciddi ve kararlı olun.

Aynaya hep ön yüzünden bakıp ta karar vermeyin.

Maçın sonunu beklemeden yenilgi bayrağını çeken taraftara benzemenin ne anlamı var.

Eğer taraflar eşit şartlarda iseler, unutmayın ki galibiyetler hep son dakikalarda gelir.

Sizin de başarılarınız son dakikayı bekliyor olabilir.

Zayıf taraflarınızı karamsarlıklarınızı önünüze gelene anlatmayı bırakın.

Siz anlatıp onlar tasdik ettikçe kendinize daha çok inanıyorsunuz.

Kendinize inandıkça güçsüzlüğünüz öne çıkıyor.

Biraz da başarılarınızla, güçlü yanlarınızla, başkalarında olmayan vasıflarınızla ilgilenin.

Size güven gelecektir.

İnsan mıknatıs gibidir.

İçinizi iyi düşüncelerle doldurursanız iyi şeyle size yönlenecektir.

Kötü düşüncelerle doldurursanız bu defa da kötü şeyler size doğru yönlenecektir.

Aklınızdan çıkarmayın ki bu halinizle çağrı yapıyorsunuz.

Şimdi tercih sizin elinizde.

İster iyiyi isterse kötüyü çağırın.

Aynanın karşısına geçin ve dik durun.

Ona karşı yüksek sesle konuşun.

Deyin ki ben bütün engelleri aşacağım.

Asla pes etmeyeceğim.

Bana bu yakışır. Bu sözü defalarca tekrar edin.

Şu size ümitsizlik aşılayan hep kötü haberler veren arkadaşlarınız var ya.

Onları hatırladınız değil mi?

Bir süre onlardan uzak durun.

Buna ihtiyacınız var.

Sakın alkol alarak karar vermeyin.

Alkollü haliniz sizin kişiliğinizin ikinci boyutudur.

Etkisi gidince eski halinize dönmeniz size kazandıklarınızı da kaybettirecektir.

Konuşurken ara sıra kekeliyorsunuz diye üzülmeyin.

Olur, böyle şeyler.

Düzgün cümleler kurarak, sesinizi belli seviyede ayarlayarak bunun üstesinden gelebilirsiniz.

Şu her şeyi eleştirme huyunuzdan da bir vazgeçin.

Üzerinizdeki sıkıntıya gelince bu sizin biraz da heyecan ve helecanlı kişiliğinizle ilgili.

Her şeyi bir anda tamamlamak istiyorsunuz.

Peki, söyler misiniz zaman ne işe yarıyor?

Dedim ya işte siz size düşeni yapın sonrasını zamana bırakın.

Su ne kadar temizse kabına da öyle yansır.

İçinizi temiz düşüncelerle doldurun.

Yüzünüzün kırışıklıklarından ve asık suratlı olmaktan böylece kurtulmuş olacaksınız.

Ayrıca sağlık sorunlarınız da çözüme kavuşmuş olacak.

Bir de her şeye burnunuzu sokmayın. Sizi ilgilendirmeyen şeylere yönlenmeniz size iyi gelmiyor. Bilmediğiniz konularda rasgele konuşmayı bırakın.

Yüzünüzü kızartmaya gerek yok.

Her şeyi ben bilirim hastalığının ilacı eczanelerde bulunmaz.

Söylediğiniz her söze dikkat edin.

Sandığınız gibi dostlarınız sizi terketmiyor.
Ancak siz onlara biraz güven verin yeter.