İşte Fener, işte Mehmet Topuz...

Fenerbahçe Televizyonunu izleyenler Mehmet Topuz’un hangi şartlarda, nasıl imza attığını görmüşlerdir.

Geçenlerde yazdığım, “Herkes bir gün Fenerbahçeli olacak” esprisi buradan kaynaklanıyor.

Mehmet Topuz’un başına taktığı şapkayı gördünüz mü?

O blog yazımın da resim kısmında aynı şapka vardı.

Mehmet Topuz tarafından daha önce üzerine geçirilen Beşiktaş forması ile ilgili yaptığı açıklamayı duymayanınız var mı? Varsa eğer, burada kısaca değinmekte fayda var. Beşiktaş formalı resmi için “Baş benim, gövde benim değil” diye açıklama yapıyor.

Mehmet Topuz açıklamalarına devam ediyor. “Fenerbahçe camiası o kadar büyükmüş ki!”

Günaydın Mehmet Topuz!

Yeni mi öğrendin.

Her camianın kendince bir büyüklüğü vardır!

Büyüklük göreceli bir kavram olduğundan olsa gerek, herkes kendisini Fenerbahçe ile kıyaslıyor.

Sonra mı?

Söylemeye gerek var mı? Malum olaylar zinciri ve “Tükürdüğünü yalama operasyonu”!..

Gelelim Mehmet Topuz’un görsel imza törenine;

Mehmet Topuz, taraftarın isteği üzerine üç gün önce(!) 50 milyon $ verseler oynamam dediği takımın formasını öperek başına koyuyordu!

Bu görsel şöleni izleyen diğer takım taraftarları Fenerbahçe hakkında ne düşünüyor?

Yapılan eylemin, bir transferden öteye, bir yerlere mesaj niteliği taşımadığını düşünen var mı?

Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’ın yaptığı bu gövde gösterisi, Fenerbahçe’ye ne olarak geri dönecek?

Mehmet Topuz olayında da; bir Aragones, bir Josico, bir Maldonado gibi hayal kırıklıkları yaşanacak mı?

Bu günkü görsel imza şöleni şunu açıkça gösterdi. “Paranın açamayacağı bir kapı yok!”

Tabi kendinize büyük demekle, büyüklük olmuyor. Bunu da unutmamak lazım!

Kiminin forması, kiminin parası, kiminin ismi böyle anlarda hep ön plana çıkıyor.

Netice itibarı ile “Parayı veren düdüğü çalıyor”

Tıpkı Aziz Yıldırım ve ekibi gibi…