- Kategori
- Mizah
İşten kovulma nedenlerim

Benim yazıları okuma talihsizliğine uğrayanlar bilir. Genelde anılarımı yazarım. Çoğunda da işten kovulma maceralarım vardır. Ben hep işten kovulurum. Blogda bir süredir yazılarını okuduğum Begüm Tanyeri bu yazıyı yazmama neden oldu. Kendisi İnsan Kaynakları Müdürü. Bu konuda üst düzey eğitim almış. Herkese tavsiye ederim iş hayatıyla ilgili mutlaka okunması gereken yazıları var.
Bendeniz de Begüm Tanyeri'nin bu alandaki yazılarını takip ediyorum. İşin uzmanı olduğu için benim sürekli kovulmalarım dikkatini çekmiş. Benim neden hep kovulduğumu merak etmiş. Bu konuya neden olan yazıyı da okumanız da yarar var. http://blog.milliyet.com.tr/-is-bulamiyorum--diyenlere/Blog/?BlogNo=501880.
Gelelim benim işten kovulma nedenlerime. Hani bazı insanlar vardır ya, "Ben şarkı söylemek için dünyaya geldim" falan derler. Efendim şu mübarek günlerde Allah günahımı bağışlasın efendim. Bendeniz de kovulmak için dünyaya gelmişim diyorum.
Ben yaradılış olarak şakacı bir insanım. Şaka yapmayı seviyorum. Bu yaptığım şakalar iş hayatımda da başıma dert oluyor tabii. İş ciddiyeti diye bir şey var.
Gazete adı vermeyim Türkiye'nin o dönem en çok satan gazetesinde editörüm. Gazetenin patronu değişmiş. Herkesi işten atıyorlar. Gazete son derece gergin. Müdürümüz sabah odasına tüm ekibi toplamış. Otuz kişi var odada. Olağanüstü toplanmışlar. İçlerinde bugünün ünlü köşe yazarları da var. Ben gözlerimde siyah güneş gözlükleri yazı işleri bölümüne geldim. Sekreter de gergin. "Kemal nerde kaldın içerde toplantı var" dedi. "O gözlükleri de çıkar müdür bey çok sinirli" dedi. Bendeniz gözlüklerimi çıkarmadan aniden kapıyı açtım. Müdür dahil herkes döndü bana baktı. "Abi" dedim "Malları toplayın zabıta geliyor" deyip kaçtım. Müdür "Lan seni bi yakalarsam" diye öyle bir bağırdı ki arkamdan. O an yakalasa ertesi gün gazetelere haber olurduk herhalde. "Öfkeli yazı işleri müdürü editöre herkesin önünde tecavüz etti." Bu müdürüme o dönem buna benzer başka şakalar da yaptım. Kovulmama neden olan şakaya gelelim. Bizim müdür çapkın bir abimizdi. Telefonda bir hanımla konuşuyordu sürekli. Gizemli bir kadın. Kadını tanımıyor bizimki. Resmini bile görmemiş. Konuyu sadece ben biliyorum. Gizemli kadın bizimkine bir gün hiç ummadığı bir anda gazeteye geleceğini söylemiş. Bizimki her gün en yeni elbiseleriyle geliyor. Beni uyarıyor. "Aman Kemal bana böyle güzel bir hanım misafir falan gelirse hemen al odaya."
Bir gün gazeteye geldim ki bizim serviste inanılmaz güzel bir kadın. "Kim bu ya?" dedim. Yine ismini vermeyeyim bu hanım ünlü bir ajanstan geliyormuş. Yine bizim serviste çalışan bir dergi editörünü bekliyormuş. Benim eşek şakası hazırdı. Hemen gazetenin ana kapısına koştum. Bizim müdürü kapıda karşıladım. "Abi yaşadın senin gizemli hatun geldi" dedim. "Yapma lan" dedi müdür. "Nasıl biri?" "Şöyle söyleyim abi bu hanım burada değilde kazara Los Angeles'da falan yaşıyo olsaydı sanıyorum Sharon Stone'a işsizlik maaşı bağlarlardı. Kadın sana aşık abi. Seni bekliyor"
Müdür benden aldığı gazla yazı işlerine çıktı. Bendeniz olayı geriden izliyorum. Gitti kadınla tokalaştı. Kadın mevzudan habersiz. Müdür sarıldı öptü bunu yanaklarından. Hayatım falan. Kadın itti müdürü. Bağırdı "Sapık mısın falan?" Ortalık karıştı. Sonrasında müdürden günlerce kaçtım. Gerisini anlatmayım. Kovuldum sonuçta.
Başka kovulma anılarım da var. Çoğunu yazdım burada. O kadar çok kovuldum ki ben. Beni daha önce kovan bir müdür işe almıştı tekrar. Şaşırdım. "Abi" dedim. "Sen beni niye işe aldın. Yani benim özelliklerimi biliyorsun" Adam güldü. "Ben seni kovmak için aldım" dedi.
(Beni kovan müdürlerimin tekrar işe almaları da kesinlikle şaka değil. Dünyanın en berbat çalışanı da olsam yani editörlüğüm falan iyiydi efendim. Yani fırlamalık yapmadığım zamanlarda iyi çalıştığım söylenir)