- Kategori
- İnançlar
İsteyen bir yolunu bulur, istemeyen de bir bahane!

“Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, peygambere itaat edin ki size merhamet edilsin.” (Nur suresi, 56. ayet)
– “Kulumun nafile namazları var mı bakın” der. Eksik nafilelerle tamamlanır. Diğer amellerinden de böyle hesaba çekilir.” (Tirmizi, Salat: 188)
Hz. Ali (ra) der ki:
– “Allah Rasûlü’ nün (vefatı anında) son sözü “Namaza dikkat edin!” oldu.”
Nur hocamız, aslında Nasrettin hocanın eşeğe ters binmesini de, bu manada anlamamız gerekir, dedi. Eşeğe ters binmek, nefis bineğinin isteklerine uymamayı temsil ediyor.
Yani kısacası, şeytandan ders alan o kötülüğü emreden nefsi dinlemeyeceğiz. Çünkü, o huzurdan kovulan kibirli şeytan, bizi ibadetten uzaklaştırmak ister ki.....
Evet dinlemeyeceğiz, nefis çok bahaneler üretir.Vaktim yok, şimdi işim var, işyerinde hoş karşılanmaz, namaz kılacak yer yok, hergün beşer defa kılmak usanç veriyor...
Eğer insanın güçlü bir imanı varsa, bahane üretmek yerine çözüme odaklanır.
Güçlü bir imanı elde etmenin yolu (-doğru kaynaklardan- DİNİ) çok kitap okuyup, sohbet dinlemekten ve bol bol tefekkür etmekten geçer.
Yıllar önce radyoda önemli bir din aliminden şunu dinledim:
“Var mısınız namazlarımızı değişmeye? Sizin o işyerlerinizde zor şartlarda abdest alarak gizli gizli kıldığınız namazlarla, fakirinizin kıldığı namazları değişmeye var mısınız? ... ”
“Ben, sizin gibi abdest alacak çeşme, namaz kılacak yer ve zaman aramıyorum. Sizin o zor şartlarda kıldığınız namazlara, Cenab-ı Hak çok büyük sevaplar yazıyor inşallah... ”
Bu yazı geçen haftaki “Boşuna namaz kılmayalım” yazısının dışındakiler içindir.
Celalin Penceresinden