Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ocak '07

 
Kategori
Kültürler
 

İstiklal Caddesi: Namaza ve bara gidenlerin yan yana yürüdüğü sokak

İstiklal Caddesi: Namaza ve bara gidenlerin yan yana yürüdüğü sokak
 

Türkiye'nin kimliği herkesin de bildiği gibi bir tek Türkiye'de değil dünyada da bir tartışma konusu. Doğu kültürü mü, Batı kültürü mü hakim kimse tam olarak bulamıyor bunun cevabını. AB'ye girme söz konusu olunca biraz daha imajımız batıya yatkın bilinir oldu ama halen doğunun ne kadar etkisi altındayızı tartışıyor dünya. Müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülke olmamızın da payı büyük bunda tabii.

Geçenlerde bir gazete de Financial Times'ın Washington bürosunu yöneten Jeremy P. Grant'ın bir yazısını okudum. Onun peşinde olduğu, öğrenmeye ve gözlemlemeye çalıştığı şey Türkiye'nin kimliğiydi. Yıllar sonra Kurban Bayramı ve yılbaşının beraber kutlanacak olması dolayısıyla ülkemize davet edilmişler ve izlenimlerini yazmaları istenmiş. Yabancı bir gözle öylesine güzel algılayıp ifade etmiş ki bizi, sanki yabancı biri değil de içimizden birinin yazdıklarını okuyordum. En çok İstiklal caddesini beğenmişler. Çünkü orası doğu-batı sentesizini birlikte görebilecekleri en ideal yer. Öylede olmuş. Oradaki gözlemlerinin en çarpıcı noktası, namaza ve bara gidenlerin brbirlerine kızmadan yan yana yürümesi olmuş. Kimisi ezan okununca camiye doğru ilerleyip camiye girmiş, kimisi hızlı adımlarla barlara doğru gitmiş. Hiç kimse de birine "Dur hemşerim ne işin var barda?" ya da "Dur hemşerim ne işin var camide namaz da neymiş?" dememiş.

Tabi ki demez, demiyorda. Bizde biliyoruz bunu ama nedense öyle değilmiş gibi farklı algılayıp, farklı yorumlayınca olmayan şeyleri olur hale getiriyoruz. Gerçekten de kimse kimseye karışmıyor ki. Karışan olur da, "Ne işin var senin bayram bayram barda?" diyen olursa o diyen kişiye de gerekli şey söyleniyor zaten. Aynı şekilde camiye gitmeyen namaz kılmayan birinin de "Ne işin var camide bugün yılbaşı." dediğine rastlamadım. Kimsenin rastlayacağını da sanmam.

Aslında biz gerçekten tam olarak bir doğu-batı senteziyiz. Jeremy P. grant'ın da dediği gibi Türk kültürü, özellikle İstanbul'daki, sadece "batı" ya da "doğu" olarak nitelendirilebilecek tek bir bütünsel yapıdan ibaret değil. Burada aynı pota içinde erimiş tam bir kültür karışımı var.

Bizim ülke olarak sahip olduğumuz "kültür zenginliği" bazı kültürel çelişkiler ve onların yarattığı bazı aksaklıklar veya sorunlar olmadığı sürece bize hep artı olarak geri dönecektir. Kimsenin ideolojisine, inancına karışmadan yaşamayı öğrendiğimize inanıyorum. Başka bir ülkeye gittiğimizde bizimle aynı ideolojideki insanlarla yaşamayacağımız bir gerçek. Her tarafta farklı düşünen, farklı yaşayan insanlar olacaktır. En iyisi ve doğrusu kendi ülke insanımızla, kendi topraklarımızda sulh içinde yaşamaktır. Yabancıların bize gıpta ettikleri gerçeğini asla aklımızdan çıkarmadan onlara inat yaşayalım güzel ülkemizde. Onlar da bizi inceleyip, anlamaya, tanımaya çalışmaya devam etsinler..

 
Toplam blog
: 144
: 2928
Kayıt tarihi
: 30.10.06
 
 

İzmir Cumhuriyeti'nde yaşıyorum... Sarmaşık Sanat Atölyesi'nde ebru sanatı ile uğraşıyorum. En es..