İsviçre - Türkiye ve Türkiye'nin Şansı

Türkiye çok zorlu bir maç sonunda İsviçre'yi 2-1 ile mağlup etti ve Pazar günü Çek Cumhuriyeti ile grubun final maçını oynamaya hak kazandı. Grupta ikinci maçlar sonunda oluşan duruma bakalım; Portekiz altı puanla grubu lider bitirmeyi garantilerken, ev sahibi İsviçre grubu son sırada bitirdi. Çek Cumhuriyeti ile Türkiye üçer puana ve eksi bir gol averajına sahipler. Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçı berabere sonuçlanırsa UEFA Kuralları gereği çeyrek finale çıkan takımı penaltılar belirleyecek...

Bu akşamki maça gelelim. Rıdvan Dilmen'in <ı>''Fatih Terim 180 dakikanın 45 dakikasında teknik direktörlük yaptı.'' yorumuna kesinlikle katılıyorum. İlk maça facia bir taktikle başlayan Türkiye altmış dakika boyunca şansın ve futbolcuların özverileri sayesinde rakibine dayansa da normal olarak sonunda kaybetti. İkinci maçta Fatih Terim, 4-5-1 tarzı bir taktik tercih etti ve Türkiye yağmurun şiddetli olmadığı maçın ilk bölümü ile maçın son yarım saatinde etkili oldu.

İlk maçı kaybeden İsviçre'nin teknik direktörü Kobi Kuhn ise yine klasik 4-4-2 sistemini tercih etti. Kuhn sisteminde önemli oyuncu değişiklikleriyle başladı. Savunmasını aynı tutan İsviçre, sağ çizgide Valon Behrami, ileride ise iki Türk asıllı futbolcu Hakan Yakın-Eren Derdiyok ile başladı. Türkiye ise savunmada Gökhan Zan-Emre Aşık, sağ çizgide Kazım-Arda, ortada Emre-Tümer ve Mevlüt-Gökdeniz değişiklikleriyle sahaya yayıldı.

İsviçre yağmurun şiddetli olmadığı bölümde Türkiye'yi durdurmayı hedefledi. Hiçbir hücum varyasyonu yaratamayan Türkiye'yi de çok iyi durdurdular. 15.-25. dakikalar arasında Türkiye oyuna fazlasıyla hakim olsa da İsviçre'yi geçmeyi başaramadı. O dakikadan sonra şiddetlenen yağmur maçı İsviçre'nin lehine çevirdi. 32. dakikada da savunmanın müthiş hatalarıyla beraber Eren Derdiyok topu aldı, kaleci Volkan'ı çalımladı, üç savunma futbolcumuz pozisyonu izlerken top Hakan Yakın'ın tam önünde durdu, Hakan dokundu ve gol oldu. İlk yarının kalan bölümünde üstün olan taraf İsviçre'ydi, Hakan Yakın çok net bir pozisyondan faydalanamadı.

İkinci yarı Fatih Terim'in iki önemli değişikliğiyle başladı. Tümer-Mehmet Topal değişikliğiyle orta sahada üstünlüğü sağlayan Türkiye, Semih-Gökdeniz değişikliğiyle de Nihat'ı geriye çekti ve ileride tehlikeli olmaya başladı. İkinci yarının başından itibaren rakip kaleye yüklenen Türkiye golü ancak 57. dakikada bulabildi. Nihat'ın soldan ortasına çok güzel bir kafa vuruşu yapan Semih skoru eşitledi. Türkiye'de topla buluşan adamın yanına kimse yaklaşmazken, İsviçre'de herkes çok koştu ve müthiş yardımlaştılar. 83. dakikada İsviçre kontraatakta dörde bir geldi, Hakan Yakın'ın plasesini kaleci Volkan kurtardı ve Türkiye'yi ipten aldı. Böylesine ciddi bir maçta böylesine bir hata nasıl yapılır, anlamak mümkün değil. Top kaybedebilir ama bu nasıl bir savunma anlayışı, biri izah edebilir mi?

Maçın 90+2.nci dakikasında orta alandan hızlı çıkan Türkiye'de Tuncay çok akıllıca bir pasla sola, Arda'ya pas attı. Rakiplerinin üzerine giden Arda'nın şutu savunmaya da çarparak gol oldu ve Türkiye beklenmedik bir galibiyet aldı.

Genele bakarsak; Türkiye hiç iyi oynamadı ve tesadüfi bir galibiyet aldı. İsviçreliler'in yorulması sayesinde ve kaleci Volkan'ın çabalarıyla maç son saniyelere gitti, Arda golü attı. Bu oyun umutlu olmak için yeterli mi? Hiç öyle düşünmüyorum. Oynadığımız iki rakiple de oynayan Çek Cumhuriyeti ikisinde de çok iyi oynadı ve kazanmak için her türlü hamleyi yaptı. Ne yazık ki, bu takımın Çek Cumhuriyeti'nden üstün olduğunu düşünmüyorum. Çekler'in sorunu iki maçta da rakibi durdurmak için oynadılar, bu sefer yenmeleri gerekiyor. Sionko-Baros-Koller-Plasil gibi etkileyici bir hücum hattına sahip olan Çekler'in ne denli başarılı olabileceğini kestiremiyorum.

Türkiye galip gelse de işi bitmedi. Çek Cumhuriyeti'yle çok zor bir maç oynayacak Pazar günü. Geçse bile çeyrek finaldeki rakibi çok büyük ihtimalle Almanya olacak ki bu kadar formda olan Almanya'yla başabaş bir mücadele göstermesi çok zor gözüküyor.

Görüşmek üzere...