İtalya’nın göz alıcı kıyısı: Amalfi

Amalfi bölgesine seyahat planlarken güzel manzaralar ve hoş küçük kasabaların biz Jabiroo kuşlarını beklediğinin farkındaydık ama tam olarak neyle karşılaşacağımızı açıkcası pek bilmiyorduk. Avrupa’da belli bölgeler vardır adlarını sık sık duyarsınız ama gidip gezene kadar tam olarak neresidir, atmosferi nasıldır anlamakta zorlanırsınız. İspanya’da Endülüs, Fransa’da Provence, İtalya’da Amalfi de böyle bölgelerden biri. Denize bakan çarpıcı yamaçları, şahane manzaraları ve limon bahçeleri ile görene kadar  tam hissedemeyeceğiniz bir bölge Amalfi. Napoli’nin bir saat güneyindeki Sorrento şehrinden başlayıp Amalfi şehrine kadar olan bölgeye Amalfi Kıyıları ismi veriliyor. İçinde birbirinden güzel küçük şehirleri barındıran bu bölge aynı zamanda İtalya’nın en çok turist çeken kıyılarından biri.

THY ile Napoli’ye uçup buradan kiraladığımız büyük minibüsümüzle Napoli'nin ardından Sorrento, Positano ve Ravello’ya gidecek şekilde planımızı yaptık. İlk durağımız Napoli bizi şaşkınlığa ve hayal kırıklığına uğrattı. İstanbul’un en kötü trafiğinden bile kötü trafiği, keşmekeş yolları, dökülen binaları ile Napoli yorucu bir şehir.  Gene de yılmayıp şehirdeki en iyi pizzacılardan birini bulduk şahane pizzamızı yedikten sonra Sorrento’ya doğru yolumuza devam ettik.

Napoli’den çıktıktan kısa bir süre sonra atmosfer tamamen değişmeye başladı. O keşmekeş kirli şehrin yerini güzel manzaralar, hoş binalar ve limon bahçeleri aldı. Heybetli Vezüv dağının kıyısından ilerleyerek yaklaşık bir saatte Sorrento’ya vardığımızda karşımızda çok başka bir şehir vardı. Eski şık binaları, yamaca kurulmuş sıra sıra şık otelleri, mağazaları, kafeleri ve restoranlarıyla Güney İtalya’nın atmosferini tam anlamıyla yansıtıyor Sorrento. Şehrin merkezindeki limanda hem büyük gemiler hem de körfezde çeşitli noktalara ulaşabileceğiniz feribotlar vızır vızır işliyor. İster Capri ya da İschia adalarına, isterseniz kıyıdaki diğer şehirler Positano ve Amalfi’ye feribotlarla buradan kolayca ulaşabiliyorsunuz. 

Öğleden sonramızı Sorrento merkezinde dolaşıp kahve içip, dondurma yiyerek geçirdikten sonra tekrar yola koyulduk. Bir sonraki durağımız yarım saat uzaklıktaki Positano’ydu. Sorrento’dan tepeye tırmanıp tekrar deniz kıyısındaki yola geçtiğimizde görüntüler nefes kesiciydi. Daracık virajlı yolda biraz da korku ile ilerlerken sağımızdaki deniz, solumuzdaki keskin yüksek yamaçlar şahane gözüküyordu. Manzaralardan gözümüzü alamayarak ve her bulduğumuz küçük noktada durup resim çekerek yarım saatlik yolu bir saatte yaptıktan sonra Positano’ya ulaştık. Karşımızda tam bir kartpostal görüntüsü vardı. Minik dar bir koyda birbirinden ilginç binalardan oluşmuş dimdik yamaçlarda kurulu küçük bir kasaba. Kasabanın içinden geçen tek yönlü dar yoldan otelimiz Le Sirenuse’e vardığımızda görüntüler daha da nefes kesiciydi. Bölgenin en ünlü otellerinden biri olan Le Sirenuse, hem manzarası hem dekorasyonu hem de servisi ile gerçekten unutulmazdı.

Ertesi gün şahane bir kahvaltının ardından deniz kıyısına inip şehri bir de aşağıdan yukarıya gördük. Volkanik koyu renkli kumu ve taşlı denizi ile çok da cazip bir plajı yoktu Positano’nun. Haftasonu olması nedeniyle deniz kenarı da fazlasıyla kalabalıktı.

Öğlene doğru tekrar yola çıktığmızda yarım saat içinde ilk durağımız Amalfi’ye vardık. Bölge adını buradan almış olsa da, aslında tüm bölgenin en sakin şehirlerinden biri burası. Daha alçakta konumlanmış sempatik bir kıyı kasabası. Birkaç saatte tümünü gezebiliyorsunuz. Biz de birkaç saatte kasabayı gezip yemek yedikten sonra sırada son durağımız Ravello vardı. 

Limon bahçelerinin arasından döne döne ilerleyen bir yoldan iki bin metrelik bir tepeye tırmanarak yaklaşık yarım saatte Ravello’ya ulaştık. Amalfi kıyılarına tepeden bakan bu şahane kasabada bizi bekleyen manzara gerçekten inanılmazdı. Tarihi Villa Cimbrone’nin bahçesindeki minik kafede manzaraya karşı limonçello içerken bunun unutulmaz anlarıdan biri olarak kalacağını anladım. 

Ravello’da yine aynı şahane manzaraya bakan Otelimiz Palazzo Avino’da her anlamda çok güzel iki gün geçirdik. Amalfi kıyılarındaki son durağımız Ravello’da yediğimiz her yemek, yaptığmız her kahvaltı bizi çok mutlu etti. Tüm kıyıda gezdiğimiz yerler arasında en etkilendiğimiz yerin Ravello olduğuna karar verdik.

İsteksiz bir şekilde minibüsümüze binip Napoli’ye dönüş yoluna geçtiğimizde her sabah şahane manzaralara bakarak uyanmak, gecenin sessizliğinde ve yıldızların ışığında oturmak, limon kokularını buram buram duymak Amalfi kıyılarında geçirdiğmiz birkaç günden aklımızda kalan anılar oldu. 

İtalya hakkında ilginizi çekebileceğini düşündüğüm diğer yazım için tıklayın!