Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '15

 
Kategori
Seçim
 

İthal mi yerli mi?

İthal mi yerli mi?
 

Peterson Köşkü


Siyaset kazanı kaynamaya başladı. Hem parti teşkilatlarından hem de bürokrasiden aday adayları televizyon ve gazetelerde adaylıklarını ilan ediyorlar her geçen gün. Yaz başında yeniden seçim yapacağız ne de olsa. Bizi kimin yöneteceğine karar vereceğiz yeniden. Hal böyle olunca da o her seçimde yapılan bildik tartışmalar yaşanmaya, yazılıp çizilmeye başlandı yine. Neymiş efendim milletvekilleri önseçimle belirlensin, atama olmasın, ithal olmasın, İzmirli olsun, arayınca telefonumuzu açsın, sokaklarda dolaşsın vesaire... Oldum olası anlamsız bulmuşumdur bu tartışmaları. Çünkü aslolan şeyin duyarlı olmak olduğunu düşünmüşümdür her daim.

Yaşadığınız şehrin sorunlarına duyarlı iseniz, sadece kendinizin değil de tüm insanların mutlu, huzurlu, güvenli, sağlıklı yaşamalarını istiyor ve önemsiyorsanız nereli olduğunuzun, ithal olup olmadığınızın, önseçimle belirlenmenizin hiç bir önemi yok. Tersini düşünürsek de; eğer milletvekilliğini kendine imtiyaz sağlamanın bir aracı olarak görüyorsan, istersen yedi göbekten İzmirli ol, istersen önseçimde rekor kırarak gel, hiçbir şey farketmez. Onun için bu tartışmalar “hizmet” olgusunun gözden kaçırılmasına neden oluyor.

Bornova'da bulunan Peterson Köşkü’nün bugün içinde bulunduğu durum bunun kanıtı bana göre. Çünkü İzmir milletvekilleri arasında İzmirli olanlar, uzun yıllardır İzmir'de yaşayanlar, teşkilattan olanlar, ithal olanlar... yani her kategoriden vekil var. O halde Peterson Köşkü'nün bu durumunu nasıl açıklamak gerekir? Yanmaktan son anda kurtuluşlarını, evsizlerin sığındığı bir izbe olarak kentin göbeğinde çürümeye terkedilişini nasıl açıklamalıyız? İzmir milletvekillerinin ayıbı değil de nedir bu? (İthal olsun, olmasın, o partili bu partili olsun farketmez).

Peki ya yerel yöneticiler? Onlara ne demeli? Aday olacakları il ve ilçede doğup büyüdüklerini, aş ve iş sahibi olduklarını kendilerinin aday gösterilmesi için bir sebep olarak göstermezler mi her zaman? Bütün yerel yöneticilerimiz "yerli" olduklarına göre kentlerimizin bugünkü durumunu neyle açıklamak gerekir? Sabah evimizden çıkar çıkmaz ayağımızı bastığımız kaldırımların durumunu belediye başkanımızın "ithal" olmasına mı bağlayacağız? Üstelik de kendisi yerli olmakla övünürken ve siz seçmen olarak yerli aday isteriz diye bas bas bağırıyorken. Alın size yerli aday! Demek ki ithal olup olmamak değil asıl mesele. Asıl mesele duyarlı olmak. Daha önceki yazılarımda da değinmiştim. Benim günlük dolaşım alanım belediye binasının yakın çevresinde. Yani demek istiyorum ki benim gördüğüm aksaklıklar belediye yetkililerinin, başta başkan olmak üzere herkesin gördüğü şeyler. Ama gelin görün ki kaldırımda yürümek bile zor bu memlekette. Diğer hizmetlerden bahsetmeye bile gerek yok.

Bizim seçtiklerimiz eğer yeterli duyarlılığa sahip değillerse, aldıkları sorumluluğun gereklerini (ister milletvekili ister belediye başkanı) yerine getirmiyorlarsa ithal olmamasının bir önemi yok. Peterson Köşkü’nün de kaldırımların da hali bunun en önemli ve basit iki göstergesi sadece. Artık yerli oksun, İzmirli olsun,  Bornovalı olsun diye tutturmak yerine duyarlı olsun diye tutturursunuz umarım. Çünkü ihtiyacımız olan şey sadece ama sadece duyarlılık!

 
Toplam blog
: 87
: 566
Kayıt tarihi
: 02.12.09
 
 

Çevre Bilimi Uzmanı – Peyzaj Mimarıyım. Yüksek lisansımı çevre sorunları ve biyokütle enerjisi üz..