İzinsiz gösteri

Diyelim ki hukukçuların sorunlarını dile getirmek için toplantı veya yürüyüş yapmak istiyorsunuz değil mi? Zor abi yapamazsınız, yaparsanız düzeni bozmaktan izinsiz gösteri yapmaktan başınıza gelmedik kalmaz. Polise ve amirlere göre “izin alınmamıştır” İzin almak için ise onca avukatın hukukçunun içinden birinin yetkili yani toplantı yürüyüş yaptırma yetkisi olacak, ne demekse…

Üniversite öğrencisisiniz; yemekhane kütüphane ulaşım sorunlarını dile getirdiniz, dinlemediler aynı tas aynı hamam, protesto edecek sessizce rektörlüğe yürüyeceksiniz değil mi? Yürüyemezsiniz efendim böyle öğrenci mi olunur ne verdilerse öpüp başınıza koyacaksınız. Farz edelim ki yürümeye kalktınız yandınız tazyikli su cop olmadı biber gazı bekliyor sizi. Polis size birkaç kere megafonla uyarı gönderecektir “bu yaptığınız izinsiz gösteridir..

Atanamayan öğretmenlerden canı yananlar ve sabrı taşanlar gurubundasınız, haklı nedenleriniz var adınız üzerinizde öğretmensiniz ama hala öğretmen olamamışsınız, yüzlerce öğretmen olup olamayan öğretmen toplandınız oturma eylemi yapacak oyun havalar oynayıp protesto edeceksiniz değil mi? Hayır yapamazsınız size dayatılan “bu izinsiz bir gösteridir…”

Aslında en güzeli bir dönem PKK’lıların yaptığı organizasyonlardı, kendileri bir kenara çekiliyor veriyorlardı çocukların ellerine örgüt bayraklarını propaganda levhalarını ve broşürlerini, arkasında ellerine taşlar verip polisi askeri taş yağmuruna tutturuyorlardı. Polisin çoluk çocuğa “izinsiz gösteri” diyecek hali olmayınca çaresizlikten eli ayağına dolaşıyordu.

Atatürkçü bir dernek üyesisiniz, diyelim ki ülke sorunlarını dile getirmek yapılan baskılara dikkat çekmek için “Taksim’de toplanmak istediniz, hayır toplanamazsınız “izin almanız lazım” neden toplantı ve yürüyüş kanunu öyle söylüyor. Kim alacak en yetkili biri, gittiniz “alamasınız” halkın huzurunu devletin düzenini bozacağınız “ihtar” edilir. Diyelim korkmadınız toplantıyı yapmaya kalktınız, yandınız cop tazyikli su ve biber gazı bekliyor diğerleri gibi sizi de. Polis yaka paça alır basın mensuplarının duyacağı şekilde bağırır “izinsiz gösteri…”

Eczacısınız doktorsunuz hukukçusunuz çiftçi memursunuz hiç fark etmez. Bu ülkede protesto etmeyen üç beş kişi ve kuruluş var zaten bunların başında sporcular gelir hiç protesto yapan spor kulübü duydunuz mu? Yani toplantı ve yürüyüş yapmak için “devletten” izin ve belge almanız lazım. Buna legal olma hali denir ki son yıllarda legal toplantıların tamamı “dini toplantılardır”.

“Devlete” göre izin belgeniz yoksa illegal bir oluşum içindesiniz “izinsiz gösteri” ve “izinsiz toplantı” yapıyorsunuz demektir ki bu da suçtur.

Sizlere bu ülkede yaşayan insanların kurum ve kuruluşların protesto ve bilgilendirme toplantılarında başına gelenlerin hepsini tek tek saymak isterim ama yerim müsait değil. Eminim çoğunuz bunları hatırlamıyorsunuzdur bile. O yüzden sadece yukarıda yazdıklarımla hatırlamaya çalışın yeter.

Şimdi size bir şey soracağım “Akil İnsanlar Heyeti” resmi bir görevle mi atanmışlardır. Eğer resmi atanmışlarsa “devletin” izni gerekir değil mi? Yukarıda saydıklarıma bakarak eğer izin belgeleri yoksa polisin müdahil olması gerekir sonuçta “izinsiz toplantıdır…”

Bunu kendi kendime soruyordum ama defalarca sormama rağmen yanıt alamadığımdan “akil insanlar” topluluğu legal mi illegal mi anlayamamıştım. Ta ki bugün Konya da yapılan toplantıda söylenenleri okuyuncaya kadar. Haberin ilk ana başlığı aynen şöyle;

“AKİL İnsanlar Heyeti’nin İç Anadolu Bölgesi Grubu, ilk toplantısını Konya’da gerçekleştirdi. Davetlilerin ’Akil insan heyeti olarak, yasal mısınız?’ sorusu üzerine, heyet üyelerinden 78’liler Vakfı Başkanı Celalettin Can, ”Toplumsal bir meşruluk” diye bir şey var. Her şeyi devletle başlayıp devletle bitirmeyin. Devlet gidicidir. Tarihsel bir kategoridir. Tarihin bir döneminde ortaya çıkmıştır. Belki başka bir döneminde olmayacaktır. Devleti bu kadar abartmayın” dedi.

İki noktayı dikkatinize sunuyorum. Birincisi “Toplumsal meşruluk” kavramı ikincisi ise “Devlet gidicidir” söylemi…

Henüz benim işim değil, eminim hukukçuların yargıçların savcıların bu iki kavram dikkatini çekmiştir. Benim ufacık zekâm; “devletten” resmen yetkilendirilmediklerine göre “Akil İnsanlar Heyeti” illegal bir oluşumdur, aksini iddia ederseniz masumane yapılan tüm “izinsiz toplantı ve yürüyüşlere” asla suç unsuru diyemezsiniz. Polisin şiddet kullanması suçtur.

Hoş kime, ne anlatacaksınız ki, “devlet gidici” diyen bir heyetin olduğu yerde çıkın sokaklara bakın ne göreceksiniz; “Alan memnun satan memnun…”

Uluslar layık oldukları rejimlerle yönetilirlermiş, ne diyelim son on yılda bizim layığımıza da bu düştü demek ki?

İyi pazarlar…

Erdoğan ÖZGENÇ