İzlanda ve biz..

Merhaba değerli okurlar,  

Dünyanın bir ucu taa İzlanda'dan haber var...... 

2008 yılındaki mali krizde ağır darbe alan İzlanda'nın o dönemdeki Başbakanı GEİR HAARDE, kötü yönetimi nedeni ile krizin derinleşmesine neden olduğundan dolayı mahkeme önüne çıkıyormuş....... 

İleri Demokrasiden bahsedilen Ülkemizin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan beyin hatırladığım bir konuşmasında ise bu konuda ki bizdeki anlayış şu. 

" BİZİ BEĞENMEYEN BİR DAHA SEÇMEZ "....... ))))) 

Evet, bizim siyasetçilere göre olay bu kadar basittir, yada baside indirgenmiştir ülkemizde ....... 

İstisnaları bir tarafa koyacak olursak, milyonların hakkı olan emaneten teslim edilen hazineden çalacaksın, çırpacaksın, yada çalınana çırpılana göz yumacaksın, sonrasında da bizi beğenmeyen bir daha seçmez diyerek olayı geçiştireceksin...... 

Ya milyonlarca ülke insanının çalınan, çırpılan paraları, yada yapılan icraatlarla zarara uğratılan hazinenin kayıpları, sebepsiz zenginleşmeler........... 

Millet bizi beğenmiyorsa bir daha seçmez denerek geçiştirilecek mi? 

Milletin emaneti olan Hazineye hıyanet edilerek hazine zarara uğratılmış........ 

Veya tabiri caizse hısım, akraba ve yandaşlara peş-keş çekilmiş...... 

Gelir dağılımında adaletsiz davranılmış, kul hakkı yenmiş, bunların hesabı sorulmayacak mı, sorulamayacak mı? 

Ne yazık ki, sorulamaz........ 

Hiç umurlarında olmaz bizimkilerin..... 

Olumsuz manada yaptıkları ya da Millet için yapmaları gerekirken yapmadıkları hiç bir şeyin hesabı sorulamaz siyasilerden ülkemizde..... 

Yargı karşısına çıkıp bizde hesap vermeliyiz diye düşünen hiç olmaz......... 

Hesap vermek hiç birisinin aklından bile geçmez...... 

Aslında geçer de, iktidar da iken değil, muhalefette iken, iktidarı sıkıştırmak adına hatırlanır........ 

Evet, bu konuda İktidarda iken parmaklarının ucunu oynatmayanlar, muhalefette iken akılları başlarına birden bire geliverir...... 

Evet, hiç mi hiç düşünülmez bu konular iktidarda iken........ 

Taa ki, muhalefete düşünceye kadar....... 

İşte o zaman akıllarına gelir siyasetçinin de hesap vermesinin gerektiği.......)))) 

Emekli maaşları ile asgari ücret, açlık ve yoksulluk sınırı altında tespit edilirken, siyasiler için günün birinde lazım olur düşüncesi ile TSK'nın üst kademelerine, hakim ve savcılarımıza, Emniyet güçlerimize diğerlerine göre, valiz dolusu maaş verilmesi ise, Siyasilerimizin ikbal uğrana kilit noktalara nasıl hassasiyet ve özen gösterdiklerinin en büyük ve somut göstergesidir...... 

Aslında, kesimler arasındaki bu gelir dağılımındaki adaletsizlik, ülkemizin düzeltilmesi gereken en büyük dertlerinden biridir...... 

Açıklanan rakkamlar çok dikkat çekici olmasına rağmen bu durum, ne Sayın Başbakanın, ne ekonomiden sorumlu Bakanın ve ne de diğer yetkililerin dikkatini çekmez, çünkü görmek istemezler, duymak istemezler..... 

4 kişiilik ailenin açlık ve yoksulluk sınırı 2.500 TL olmuşken, ne yazık ki devletimizi idare eden iktidar partileri, asgari ücreti 650-700, en düşük emekli maaşlarını ise 800-900 TL olarak açıklamaktan utanmazlar, sıkılmazlar....... 

Bu kesimlere bir türlü para bulamayan şimdiki iktidar partisi AKP, TSK'ya, Emniyet güçlerine, Hakim ve Savcılara ise 4-5 milyar ve belki de üzeri para bulmakta hiç sıkıntı çekmez.......)))) 

Bir de bu rakkamları övünerek anlatırlar, eskiden şu kadar ekmek alırdınız, şimdi bu kadar ekmek alıyorsunuz diyerek...... 

Nerdeyse, daha ne istiyorsunuz, allahtan belanızı mı, zıkkımın kökünü yiyin dercesine söylenen bu sözlere, tepki gösterilmez, gösterilmek istense bile, sonuç alınmaz........ 

İşte bizi Avrupalı yapmayan anlayış bu....... 

Adamlar bizi Avrupa Birliğine almamakta sonuna kadar haklılar........ 

İyi de yapıyorlar........