İzmir'de ulaşımda Banliyö

İzmirde Bornova-Hatay Üçyol arasındaki metro hattı İzmir'in kuzeyine ve güneyine uzatılacaktı. Metro projesi önce hızlı tren projesine dönüştü ve hızlı tren banliyö sistemine dönüştü. 

İzmirin kuzey-güney hattını bağlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından ortak tamamlanan İzban artık adeta bir kabus olmuştur. Aktarmalı ulaşım sistemi kuran belediye, merkezi yerlerden semtlere kalkan otobüsleri kaldırarak, İzban'ın belli duraklarına aktarma merkezi kurup semtlerin otobüs seferlerini aktarma noktalarına taşıması İzban'ı alternatif olmaktan çıkarmıştır. 

Metro ulaşımının hızını ve konforunu vaad eden proje elektrikli tren olarak son buldu. 12 dakika aralıklarla yapılan seferlerin sürekli aksaması, gecikmesi, bekleme yapması duraklardaki yoğunluğu da arttırıyor. Aktarma noktalarında bir çok kişinin trende ayakta duracak yer bile olmadığı için binemediği oluyor. 

Hergün geç gelen yolda bekleme yapan trenler, tıka basa dolu vagonlar artık İzmirlileri isyan etme noktası getirdi. Bugün 45 dakika tahmini süre olarak düzenlenen iki durak arasındaki yolculuğum 58 dakika sürmüştür. Tam 10 dakika geç gelen trenin rötarını da ilave edersek 68 dakika oluyor. 

Karşıyakalılar kendilerini kandırılmış olarak görüyorlar. Metro projesi olarak başlatılan projenin zaten var olan raylardan, zaten varolan banliyö hattına dönüşmesini sadece modernize edilmesini yeni bir proje olarak kabul etmiyorlar. Trende yolculardan çok fazla isyan sesleri çıkıyor. Halkapınar'da aktarma merkezinden İzmir Metroya geçtiklerinde; Bornova-Üçyol arasına sunulan metro hızı ve konforu ile banliyö hızı ve konforu arasındaki farkın sebebini sorguluyorlar. 

Büyükşehir Belediye Başkanının Ulaştırma Bakanına teşekkür etmesi, açılışta Başbakanın Kemal Kılıçdaroğlu'na göre daha ön planda yer alması halka belediyenin bu projede tamamen başarısız olduğunu düşündürüyor. Büyükşehir belediyesine yapılan baskın da siyasi bir hamle olsa da bazı insanların zihinlerini kurcalıyor. 

Yetkililer banliyö sisteminde iyileştirmelerde bulunup bu projenin olumsuz yansımalarını ortadan kaldıramadıkça bir sonraki belediye seçimlerinde işlerinin hiç kolay olmadığını görecekler. Başka bir partinin İzmir'i yönetmesini istemiyorum ama yetkililerde halkın oyunu hakedecek bir yönetim sergilemeli ve halka verdiği sözleri tutmalı.