Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '17

 
Kategori
Güncel
 

İzmir'den bildiriyorum

İzmir'den bildiriyorum
 

İzmir’de yaşıyorum.

İzmir’den bildiriyorum:

Terör bize de geldi.

Terör çığırtkanlığı yapan “Gavur İzmir” düşmanları mutlu mu acep? İzmir’de neden bomba patlamıyor, deyip deyip sinirleri gerenler hangi vicdanla rahatlamış olabilirler acep?

Ben ki İzmir’de yaşayıp ülkemin hiçbir yerinde hiçbir insanın burnunun dahi kanamasını istemezken manidar bir tavırla özellikle “İzmir”de neden bomba patlamıyor, diye sürekli sormak nasıl bir sakat zihniyetin tezahürüdür?

Kutuplaşmanın da ötesine geçtiğimizin daha başka nasıl bir kanıtı olabilir?

Her şey açık! Ayrı dünyaların insanlarıyız, yorumu az kalır bu insanlarla aramızdaki gerilimi anlatmak için.

Neden, ama neden?

Ortalık yangın yeri iken nedir alıp veremediğimiz?

Hayata farklı yerlerden bakıyor olmamız mı? Öteki dünyaya farklı yerlerden bakıyor olmamız mı?

***

Oldu mu şimdi, oldu mu ya, demiş ya Sezen Aksu. O hesap benimkisi. Bu ülkede beraber yaşamak isteyen bir masum köylüyüm ben. Ben beraber olmalıyız dedikçe, sen çok safsın diyor birileri. Sürekli kafama kafama vuruluyor…Anlamak istemiyor birileri ne demek istediğimi.

Ben bu kelimeleri sarf etmeye çalışırken Başbakan Yıldırım televizyondan şehitlerimize rahmet diliyor yine.

Bıkmadınız mı rahmet dilemekten, geçmiş olsun demelerden, ülkeyi bölmek isteyenler bunu başaramayacak demelerden?

***

Biz de birlik olalım, diyoruz ya! Ama neden sonra birlik olamayacağımızı gösteren uygulamalar görüyoruz?

Biz de hadi kardeşliğimizi bozmaya çalışanların oyununu bozalım, diyoruz ya! Nedense bunu der demez düşüncesini usturuplu bir şekilde dile getiren bir gazetecinin daha içeri alındığını öğreniveriyoruz.

Hep beraber mücadele edelim diyoruz biz de, farklı bir şey demiyoruz. Buna inanmak isterken demokrasiyle alakası olmayan başka bir gelişmeyle daha güne uyanıyoruz.

Ufo gören masum köylü, ben… Ufukta umut görür gibi oluyorum bir an. Ama sadece bir an… Sonraki anda büyü bozuluyor. Çünkü sanki tek mücadele etmemiz gereken acil konu terör değilmiş gibi, sistem tartışmalarının içine çekiliveriyoruz birden. Sonra kaldığımız yerden devam… Onlar ve biz oluveriyoruz.

Oysa, ne manasız bir labirent bu?

Çıkamayız, bu şekilde, bu labirentten. Bunu bir şekilde biliyoruz hepimiz. Ama yine de ille de labirent, diyoruz.

Demokrasiden kopmanın adını istikrar koymuşuz da demokrasiden uzaklaştıkça istikrara değil kaosa gittiğimizi inatla reddetmişiz.

Az buçuk demokrasimiz vardı, ona da elveda demeyi marifet bilmişiz.

Sonra da birlik-beraberlik, kardeşlik türküsü…

Her seferinde saftirik olmaktan sıkıldım. Samimiyetsizliklerden, vicdansızlıklardan sıkıldım. Birlikte olmalıyız, deyip de aslında, sen de benim gibi ol ve düşün, demek isteyenlerden sıkıldım.

Yıllardır geren gerene…

Şimdilerde gerilmek de ne kelime!

***

Hadi herkes bıraksın ideolojik yaklaşımları.

Labirentten böyle çıkamayız, açın gönül gözünüzü. Onlar-bizler yok, bu gerçeğe uyanın artık! Aynı geminin içindeyiz madem, ya beraber çıkarız ya da beraber batarız.

Yani ben yine enseyi karartmayalım,diyen rahmetli Çetin Altan'dan yana. Ben yine saf-temiz-masum köylü misali iyilikten yana.

Başka da çarem yok!

 

 
Toplam blog
: 31
: 283
Kayıt tarihi
: 27.03.16
 
 

Eğitim: Mimar Sinan Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı /  İlgi Alanları: Okumak, yazmak, gezmek..