Japon, depremde ölürse, Japonya'da ölmez! (Dr. Atsushi Miyazaki’ye saygı)

Deprem dendi mi, japonya gelir akla.

japonya, depremde cam kaybını “en az”a indirmiştir. Öyle ki, bir depremde gördük, Japonlar, kendilerini sokaklara atacaklarına binalara atıyorlar. Bundan da anlıyoruz ki, Japonya’da binalar, depreme dayanıklı, Japon, depremde enkaz altında kalmaz.

Şanssız Japon/lar yok mu?

İşte, o şanssız japon  da, Dr. Atsushi Miyazaki...

Dr. Miyazaki, Van’daki 5.6‘lık depremde Bayram Oteli’nin  enkazı altında kaldı, yaşamını yitirdi.

Dr. Miyazaki’nin Van’da ne işi vardı?

İşte sorunun acıklı yanıtı:

Dr. Miyazak, 23 Ekim’deki 7.2‘lik depremin ardından  arama kurtarma çalışmalarına katılmak üzere Japonya’dan kalkar Türkiye’ye gelir.  AAR (Association for Aid and Relief) adlı yardım kuruluşunda görevlidir; yanında Yumeka Ota ve  Miyuki Konnai adında iki arkadaşı daha vardır.

İlk görev yeri Erciş’tir.

Arkadaşlarından Yumeka Ota, bir süre önce Japonya’ya döner. Konnai ve Dr. Miyazaki ve Konnai, Van’a gelir, Bayram Oteli’ne yerleşirler.

Deprem, Dr. Miyazaki ve Konnai’yi otelde yakalar. Saatler sonra, enkaz altından yaralı olarak çıkarılırlar.

Ya Sonra?

Kadere bak ki, depremde can kurtarmaya gelen Doktor Atsushi Miyazaki, deprem kurbanı olur.

Dr. Atsushi Miyazaki, yetkililerin ağzından deprem tehlikesinin geçtiğini, yurttaşların evlerinde çatlak da olsa, evlerine girmeleri gerektiğini öğrenmiştir. Ayrıca, Bayram Oteli’nin sağlam olduğu bilgisine de mutlaka inanmıştır.

Nasıl inanmasın ki?

Yetkili konuştuğuna göre, devlet konuşuyor demektir!

Türkiye’de işlerin ters gittiğini nereden bilsin Dr. Miyazaki.

*****

Japon Dr. Miyazaki, her depremde, kuşkusuz, anımsanacak/tır.

Doktor Atsushi Miyazaki adı parklarda, alanlarda, caddelerde... yaşatılmalı.

Ey sevgili Dr. Miyazaki, demek ki, kaderde Türkiye’de depremde ölmek varmış. Kendi dilende sana nasıl seslenilir, bilmiyorum, ben kendi dilimle, ardından sesleneyim:

Allah rahmet eylesin, yakınlarının başı sağolsun!


TURGUT ÇELİK/ Mersin (Geçici olarak İstanbul)
 

* Okumak ister misiniz?

http://blog.bilkom.com.tr/?p=73