Japonya Bizi de İlgilendiriyor

Dünyada inanılmaz gelişmeler yaşanırken biz kendi kabuğumuzda uzun yıllardır konuştuklarımızı konuşmaya devam ediyoruz. Seçim takvimi işlemeye başlamışken tek hedef genel seçimlere kadar nasıl oyalanırızı düşünmek.

Geçtiğimiz günlerde Japonya’da meydana gelen 9,0 şiddetindeki depremle beraber her olayda olduğu gibi olayları birkaç günlük gündeme getirme sürecimizi tamamladık. Daha önce olduğu gibi dünyanın belirli bölgelerinde belirli zaman dilimlerinde meydana gelen depremler ilgimizi çok çekmez. Ancak bu depremlerin derecesine ve etki büyüklüğüne göre yarım ya da bir sayfa gazetelerde okur, sonra yine işimize bakarız.

9.0 şiddetindeki deprem yarattığı yıkım ve etkiler dünyayı yerinden oynatacak büyüklükte olmasına rağmen bizler kendi iç meselelerimize döndük bile. İbrahim Tatlıses’in birlikte olduğu kadınların hastane koridorlarında bir araya gelmesi çok daha fazla çekiyor ilgimizi.

***

En azından geçmişte sıkça yaptığımız gibi tanınan birkaç kişiyi ekrana çıkartıp İstanbul’un kaçta kaçı yok olacak, deprem ne zaman olacak gibi sorulara yanıt alsaydık. Olmadı. Seçimler yaklaşıyor koltuk kapma telaşı devam ediyor haliyle.

Mimarlar Odası’nın yaptığı açıklamaya göre İstanbul’da inşa edilen yeni binaların %90’ı deprem şartnamesine uygun değilmiş. % 90 dediler evet!

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir olası bir depremde İstanbul’un % 10’unun zarar göreceğini açıklaması “yüreğimize su serpti” fazlasıyla. Teknik ve bilimsel bilgi olmadan halkın gözünü boyamaya devam ediyoruz.

***

17 Ağustos depreminin üzerinden tam 13 yıl geçmiş. Zorunlu deprem sigortası ve o günlerden hayatımıza girip hala çıkamayan geçici Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) dışında bir değişiklik olmadı hayatımızda. Ne önlem aldık, ne de önlem almaya çalışıyoruz. Belediyelerin birkaç eleman alıp afet koordinasyon merkezi diye rant kapısı yaptıkları binaları saymıyorum elbette. Onlarda depremde ilk yok olacaklar arasındalar.

***

Coğrafyamıza oldukça uzak bir o kadar da hayatımızın içinde olan Japonya’da kritik saatler devam ediyor. Nükleer tesislerde meydana gelecek en küçük aksilikte küçücük adada yaşayan 130 milyon insanın hayatla ölüm kalım mücadelesi başlayacak. Bu mücadelenin sonunda onca insan Japonya’yı terk etmeye çabalamaya başlarsa işte asıl yıkım o zaman başlayacak. Dünya ekonomisinde önemli bir payı olan Japonya’nın otomotiv ve endüstri alanındaki faaliyetleri durdu. Dünya borsaları ve finansal alandaki gelişmelere önemli ölçüde olumsuz katkısı da oldu bu durumun.

Avustralya’nın en önemli ihracat merkezi olan Japonya’nın çöküşü beraberinde birçok ülkenin çöküşü ile küresel bir karmaşanın başlangıcına işaret edecek.

Dünya yakın gelecekte özellikle ekonomi tabanlı olarak gerçekleşecek bu olumsuzlukları konuşurken Türkiye’nin gündeminde seçim var. Libya ve Ortadoğu’nun petrol fiyatlarına olan etkisine Japonya da eklenecek.

Nükleer enerji sevdalıları nükleer ile tüp gaz karşılaştırması yapmaya devam ededursun bizim gündemimizde yıkılacak mı, yıkılmayacak mı dediğimiz İnsanlık Anıtı var.

A.Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com