- Kategori
- Şiir
K ı l ı f
seni bilmem, bilemem, sevdin mi benim gibi
ben, hep çok âşıktım sana gördüm göreli
bakışıyorduk
iki lâfın belini yeni kırmışken henüz
vakit tamam diyordu zalim zaman
gelip çatmıştı ayrılık vakti
yeminler ediyordum
haykırıyordum yeniden geleceğimi
sen susuyordun
sonra, bir yerlerden imbatın sesi gürledi
kesti sesimi birden
bir şair ölmüştü
aksi bir ihtiyar diyorlardı
belki sevilmemişti yeterince, ama bir candı, yitmişti
ve arkasından bir dostun ölüm haberi geldi
/ben kim dim ki, geleceğe kılıf biçecek/
güneş ufkun dışındaydı
bulanık akıyordu billûr su şimdi
aç toprak, ağzını açmış bekliyordu
us’ta bir değirmen taşı dönüp duruyordu
sabâ çınlıyordu her yer
gözleri karanlıkta iki kişiydiler
yaşamı paylaşan iki yürek
birinin hiç açılmadı
birisinin ateşteydi gözbebekleri
yıkım başlamıştı arkada kalanda
baştan ayağa dek sürecekti artık
tâ ki harâbeye dönene dek
boşluğun kucağında sallayacaktı onu zamanın eli
kaldığı yerden/yeniden başlamak hevesinde kördü duyular
yaşam telâşı olmayan
uzak, yabancı bir duruşu var dünyanın
zamanın soluğu, hep serin artık
umduğunu değil
bulduğuna râzı olunacak misâfirlikti bu yaşam
yol üstü, çarçabuk karnını doyuracağın bir han
ne çıkarsa bahtına
/ben kimdim ki, geleceğe kılıf biçecek/
soluk aldığım müddetçe
hep sürecek sana susuzluğum
kısmetse, Tanrı izin verirse görüşeceğiz İstanbul’um...
Ağustos 2009 Madrid
Hâdiye Kaptan
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir