- Kategori
- Gündelik Yaşam
Kadın göğüs farkıyla önde
Bir işin de gözünü çıkarmasak olmaz... Ne yapmaya çalışıyoruz, nereye gidiyoruz anlamış değilim. Bir kadın-erkek eşitliği diye çıktık yola olayı bu boyuta kadar getirdik. Eşitlikten liderliğe.... Dinmiyor hırsımız. Biraz daha, biraz daha... İstediğimiz bu değildi değilmi? Yoksa neden bu kadar şikayet, mızıldanma. Erkekler evrim geçirdi, değişti... Kim yardım etti acaba!...
Erkeğin kadından on adım önde yürüdüğü bir toplum istemiyoruz elbette istediğimiz el ele yürümeleri.. Hukuksal alanda, sosyal alanda eşit hak ve sorumluluklara sahip olmaları. Ne yazık ki ben erkeğim yaparım, sen kadınsın kafanı kırarım mantığının hüküm sürdüğü yerler de yok değil, ama bizim bahsettiğimiz bu değil zaten. Bunu esnetebilen modern hayata geçiş yapan kadınların bir kaç adım öne geçme çabaları. Yani çocukta yaparım kariyerde hikayesini çoktan aşan olaylar.
Bahsetmek istediğim; otomobil yarışı yapan, vücut geliştirme sporu ile ilgilenen, eline aldığı tornavidasıyla kendi arızalı cihazını tamir etmeye çalışan, futbol izleyen hatta oynayan, aktif siyaset yapan, ticaretle uğraşan kadınlar da değil. Yapıp da becerebilene helal olsun ayrıca.
Bence özellikle ikili ilişkilerde bir erkek bedenine, ruhuna kadınca davranışlar nasıl yakışmıyorsa aynı şekilde bir kadına da erkekçe davranışlar yakışmıyor. Eskiden beri süre gelen ve korunması gereken kadın-erkek rolleri gibi. Bence erkeğin kadına kapıyı açıp yol vermesi, sigarasını çantasından çıkardıktan sonra yakması kadının da bunu erkekten beklemesi gerekir. Bir kadın bir erkeğe evlilik teklifi etmez. Sevdiği erkeğin penceresinin altına gidip serenat da yapmaz.Özel günlerinde çiçek de yollamaz. Ne bileyim güzel bir kazak alabilir, traş makinası yada losyonu, seveceği bir kitabı, ilgi duyuyorsa yapması için bir gemi ya da uçak maketi, bir otomobil dergisine abonelik, cep bilgisayarı yada telefonu sizin yaratıcılığınıza göre herşey olabilir ama bir çiçek asla...
Bırakalım erkekler kendi üzerine düşeni yapsınlar, her işlerine el attık yapacakları bir o kaldı zaten onuda ellerinden almayalım.
Benim bu düşünceme karşı çıkan arkadaşlarım beni eski kafalı olmakla itham ediyorlar. Zaman değişmiş, kendine öz güveni olan kadın evlenme de teklif edermiş, çiçek te yollarmış. İyi de ben edemez demedim ki. O kadar modern olmaya gerek yok dedim. Hem eski kafalı olsam ne olur? Eski olan her şeyin illa kötü olacağını kim söyledi size?
Bir kere, iki kelimeyi bir araya getirip derdini anlatamayan, bunu sizden bekleyen bir adama siz ne kadar saygı duyarsınız onu bilemem de, daha ilişkinin en başında siz hem onun, hem kendinizin yapması gerekenleri üstlenirseniz daha sonraki günlerde nasıl sorumluluk almasını beklersiniz. İki kişilik bir yükü sizin omuzlarınız ne zamana kadar taşıyabilir. Unutmayın ki insan emek verdiğine değer verir. Kaçan kovalanır. Bırakacaksınız kovalayacak. Kendi ilişkisine sahip çıkacak, katkıda bulunacak. Siz de eşinizin ilgisizliği ya da sorumsuzluğu yüzünden sikayet edip aşka veda etmeyeceksiniz.