Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kadınlar neden evlenmekten korkuyor???

Günümüzde bir çok kadın ileri yaşlara kadar evlenmiyor. Hele çalışan kadınlar bu konuda daha da rahat davranıyorlar.

Peki neden?

Çünkü evlenmekten korkuyorlar.

Güvenebilecekleri, tüm yaşamlarını paylaşmaya değecek adam göremiyorlar piyasada.

Aşkın gözleri kör ettiği yaşları geçince seçicilik öne çıkıyor. Elbette aranan aslında hem zengin, hem yakışıklı adam değil. (Tabi böyle de olsa fena olmazdı laf aramızda). Asıl istenen güvenilecek, üç gün sonra seni terk etmeyecek, yaşamın tüm yükünü üstüne yıkmayacak, zor günlerinde, ilerleyen yaşın getirdiği sıkıntılarda yanında olabilecek bir erkek.

Ama maalesef tüm iyi erkekler evli galiba…Biraz cesaret gösterip niyetlenenleri de etrafındaki evliler caydırıyor. Evliliklerde yaşanan sıkıntılar, “ben kimsenin kahrını çekemem” deyip çekip giden eşler korkutuyor bekar kadınların gözünü.

Bir de tabi artık çıkarların ön plana çıktığı bir devirde yaşadığımızı düşünüyorum.

En ufak bir şey artık evliliklerde sorun olmaya başladı.

Halbuki çok da uzun olmayan bir dönem öncesinde gençler şimdiye göre hayli erken sayılacak bir yaşta ailesinin gösterdiği kişiyle evlenir ve yıllarca mesut yaşayabilirdi.

Artık ben ailenin seçimi yada en azından müdahalesi olsa mı daha iyi, yoksa kişinin eş adayını seçip, sevip öyle evlenmesi mi daha iyi emin değilim.

Her şeyin bir zamanı ve yeri var derler. Kadın yirmibeş yaşını geçince artık gözünü aşkla boyayıp, karşıdakinin kusurlarını örtemiyorsunuz. Bir de ekonomik özgürlüğün getirdiği rahatlığı yaşadıktan sonra, bir erkeğin hem de her şeyinden emin olamadığınız bir erkeğin kahrını çekmeyi kabullenmek zor geliyor.

Tabi bir de kariyer meselesi var…Biz Kadınlar kariyer yapmak, çalışıp bir şeyler elde ettikten sonra evlenmeyi düşünmeye başlıyoruz. O zamana kadar da sevdiğiniz kişi artık evli üstelik baba bile olmuş oluyor.

Yani kariyerde yaparım çocuk da meselesi o kadar da kolay değil. Yaparsın yapmasına da o yaştan sonra yapacak adamı bulabilirsen!

Bir başka neden de evliliğin sorumlulukları…

Evlilik kadını –hele bizim ülkemizde- ağır bir sorumluluğun altına sokuyor. Çalışsanız bile evin sorumluluğu üzerinizde. Üstelik bir de çocuk doğurmanız, onu büyütmeniz bekleniyor. Bu da erken yaşta evlenmemiş çoğu kadının artık aklını daha çok önemseyen gözünü korkutuyor.

Yani evlilik kariyer yapmayı, hayatın tadını çıkarıp sonra evlenmeyi düşünen kadınlar için ulaşılması güç bir hayale yada çekilmesi güç bir kabusa dönüşüyor.

Her şey tamam; adayda da kusur aramıyorum; tek ileride yalnız kalmayım da evleneyim diyorsunuz; ama bu kazın ayağı hiç de öyle görünmüyor.

Bu şekilde yapılan evlilikler kısa sürede iki tarafın da hayal kırıklığı yaşadığı bir kötü deneyime dönüşüyor.

Aslında şimdiki aklımız yirmili yaşların başındayken olsaydı, hem aşkımızı evliliğe taşır, hem de evlilikle birlikte kariyerimizi yürütmeye çalışırdık.

Fakat biraz tren kaçtı galiba ne dersiniz?

Peki bu saatten sonra ne yapacağız? Sırf ileride yalnız kalmamak için karşımıza çıkan, makul görünen ilk adamla evlenecek miyiz?

Aşkı unutacak mıyız?

Peki ya o uysal, uyumlu, sevecen, anlayışlı görünen geç gelen talibimiz; evlendikten sonra canavara dönüşürse?

Yani korkmakta haksız mı kadınlar..????

 
Toplam blog
: 16
: 1785
Kayıt tarihi
: 18.05.07
 
 

1964 Ankara doğumluyum. Devlet memuruyum. 16 yıl Halk Bankası’nda çalıştıktıktan sonra istihdam fazl..